LOZAN ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN

LOZAN ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN
24 Temmuz 2020 00:39
447
A+
A-

Cihan Dura

Mustafa Kemal Paşa anlatıyor:

Ordularımız çok büyük bir zafer kazanmıştı ve muzaffer yürüyüşünü durduracak hiçbir engel kalmamıştı. Böyle bir zamanda İtilaf Devletleri, doğal haklarımızı, meşru haklarımızı müzakereler ile de onaylayacaklarını ve sorunların müzakereler ile de çözümleneceğini söylediler ve bizi konferansa davet ettiler. Milletimiz, Meclis’imiz ve hükümetimiz samimî olarak barış yanlısı olduğu için, muzaffer ordularımızı durdurdu ve delege heyetimizi Lozan’a gönderdi.

Barış hakkındaki görüşümüz mali, iktisadi, idari bağımsızlığımızı mutlaka temin etmek koşuluyla barışın iadesine çalışmaktı. Bu koşulları temin etmeyen bir barış antlaşmasını kabul edemezdik.

Aylardan beri müzakereler ve tartışmalar cereyan ediyor. Fakat karşımızdakiler bizimle üç yıllık, dört yıllık bir hesabı görmüyorlar; üç yüz ve dört yüz yıllık hesapları görmeye başlamışlardır. Ve hâlâ karşımızdakiler eski Osmanlı Devleti’nin tarihe karıştığını ve bugün yeni bir Türkiye devletinin mevcut olduğunu, bu Türkiye devletini kuran milletin çok azimli ve kahraman bir millet olduğunu, bu milletin artık tam bağımsızlığından ve milli egemenliğinden zerre kadar fedakârlık yapamayacağını anlayamamışlardır.

Biz barış istiyoruz. Fakat dediğim gibi tam bağımsızlık istiyoruz. Barışın anlamı budur. Bunu istemeye hakkımız vardır ve kudretimiz vardır. On yıl sonra, yirmi yıl sonra, elli yıl sonra ölmektense ve yine şimdiye kadar olduğu gibi sefil ve aşağılık bir dereceye indirildikten sonra ölmektense, hiç korkmayınız, kalp ve vicdanınız açık olarak bugün ölelim ve tarih bizi böyle yazsın.

Mirasçısı olduğumuz Osmanlı Devleti’nin dünya gözünde hiçbir değeri, fazileti ve haysiyeti kalmamıştı. Devletlerarası hukukun dışında tutulmuş, sanki himaye ve korunmaya muhtaç bir duruma gelmiş gibi kabul ediliyordu. Geçmişteki hoşgörürlüğün ve yapılan yanlışların sorumlusu biz olmadığımıza göre, yüzyılların birikmiş hesapları bizden sorulmamak gerekirken, bu konuda da dünya ile karşı karşıya gelmek bize düşmüştü. Milleti ve ülkeyi gerçek bağımsızlık ve egemenliğine sahip kılmak için, bu güçlüğe ve fedakârlığa da katlanmak bizim üzerimize yüklenmişti.

Sonunda Antlaşma 24 Temmuz 1923’te taraflarca imzalandı.

Bunun üzerine 13 Ağustos’ta Meclis kürsüsünde şu uyarıcı açıklamayı yaptım:Arkadaşlar, bugün ulaştığımız barışın, ebedî barış olacağına inanmak, elbette saflık olur. Bu, o kadar önemli bir gerçektir ki, ondan bir an bile gaflet milletin bütün hayatını tehlikeye sokar. Kuşkusuz, haklarımıza, şeref ve onurumuza saygı gösterildikçe, karşı saygıda kesinlikle kusur etmeyeceğiz. Fakat ne çare ki, zayıf olanların haklarına saygının eksik olduğunu veya hiç saygı gösterilmediğini çok acı deneylerle öğrendik. Onun içindir ki, bütün ihtimallerin gerektireceği hazırlıkları yapmakta asla gecikemeyiz.

Lozan nedir?

Lozan devletin ve milletin bağımsızlığını bütün dünyaya parlak bir şekilde tanıtan antlaşmadır!Türk milletine karşı, yıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildiren bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zaferin eseridir!

[ATANAME 2019 / Lozan]

Azim ve Karar, 24.07.2020

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.