Site Rengi

Reha Ören

Reha Ören

REHA ÖREN

1978 yılında Kıbrıs’ta Asya Haber Ajansında gazeteciliğe başladı. 12 Eylül’den sonra Babıâli kaldırımlarında çeşitli gazetelerde görev aldı. Kendisini gazetecilik mesleğinin her aşamasında amatör olarak tanımlamaktadır. Kıbrıs Türk Ocağı Dergisi ve Kavgamız Turan Dergisinde fikir yazıları yazmaya başladı. Yazacak gazete bulamadığı için 10 Mart 1992 tarihinde Söz Gazetesi’ni yayınlamaya başladı. Ardından Türk Sözü Dergisini çıkardı.

Aslen Ziraat Teknisyeni olan Reha Ören, Apolitik Kıbrıs Tarihi, Taşra Yazıları, Ruhunu Arayan Millet, Nazım Yazılar ve Aforizmalar adlı kitapları vardır. Biz Ahmak Türkler ve Bolşevik Devrimi Aslında Türk Devrimi adlı kitapları yayınlanma aşamasındadır.

ADALET BAKANLIĞI’NA BİLİRKİŞİ ÖNERİSİ

Reha Ören Skype E-Posta ile paylaş Yazdır İnsan hayatı ikilemlerle doludur. ‘Belki’lerin peşine takılır gidersin. Umarın vardır. Sabredersin. ‘Belki’lerin ardında heder olup gidersin. Belkiler su zerrecikleri gibi birikir, birikir önünde sonunda gölete dönüşür. İşte o zaman Belki’lerin adı Keşke’leşir! Ancak giden gün ömürdendir. Belkiler artık keşkeleşmişlerdir. Gazetecilik bir yana, yazıcılık ta da böyledir. Bazı olaylar vardır belki diye umarsın, sonrasında ‘keşke’ der ve […]

AZİMLİ VE KARARLI OLUN

Reha Ören    Biliyorum, yılgınsınız.   Biliyorum, yorgunsunuz.   Bir o kadar bezginsiniz.   Zaman zaman hayattan bıktığınız oluyor.   Küsüyorsunuz hayata..  İsyan ediyorsunuz, içinde bulunduğunuz şartlara  ..ve hatta zaman zaman buğz ediyorsunuz Tanrı’ya..     * * *     “Neden?” sorusu kafatasınızda arı kovanı gibi uğulduyor, çoğullaşıp şimendifer misali katara dönüşüyor beyninizin kıvrımları arasında, aradığınız yanıtlar.     * * […]

KIYAMET-İ SUĞRA… MELHAME-İ KÜBRA! 

Reha Ören Lisan-ı Osmaniyi gerekmedikçe kullanmayı sevmem. Bazen öyle vakitler oluyor ki birilerinin daha iyi anlayabileceğini varsayarak bu terimleri kullanmak zorunda kalıyorum. Birileri hemen çıkıp: “ Nedir bunlar? Nereden çıktı bu Kıyamet-i Suğra?” diyecekler. Ve müstehzi (alaycı) tavırlarla dudak bükecekler. Bükmesine bükecekler de adım gibi biliyorum ki lügat açıp öğrenmeye de gayret edecekler. Evvelinde; Kıyamet-i Suğra […]

HA  Y.CEHEPE, HA  AKEPE!

Reha Ören Biliyorum yine birileri feverana kapılıp fena hallarda bozulup, çok daha fena hallarda kızacaklar!             Çok da önemli değil.    Neden kızacaklarını biliyorum.               Onlar benim AK Parti için AKePe yazmama alıştılar.        Gayri Başbakan bile alıştı. Artık bizleri ‘Densizlik’ le itham etmiyor.   Baktı ki etse de bir şey değişmiyor!        Ak Parti’ye AKePe dediğim zaman […]

ABD’Yİ ANADOLU’DA KURMAK

Reha Ören Tanrı esirgesin. Kâhin değilim, kehanette bulunmayı sevmem.  Bütün bildiğim birilerinin ‘Puzzle’ dedikleri yap-boz oyunudur. Severim. Küçük parçaları birleştirerek bütüne ulaşabilmenin verdiği hazzı hayata aktarmasını da bilirim.   “A.B.D’yi Anadolu’da kurmak!” da ne demek? diyecekler vardır bilirim.  Onların akıllarının kıt, gözlerinin kör olduğunu ve dimağlarının dumura uğratıldığını da bilirim!  Türkiye’nin nereye gittiğini bilmek için […]

… VE KUR’ANDA HALKI MUSA’YA “AYOL” DEDİLER!

Reha Ören Jack London der ki: “İnsanların kitap dağlarını devirmelerine hiç gerek yok. Kendilerini bilsinler yeter” İnsanın kendini bilmesi öyle kolay işlerden değil. Her kes her türlü laf eder de iş kendini bilmeye gelince, “Beşerdir şaşar” der de işin içinden çıkar! Kendimi bildim bileli kitap okuması meraklısı insanlarada, okumayanlara da iki kitap öneririm.  Bunlardan birincisini […]

MANKURTLARI BIRAKIN KÖSGEREK’İ ÖRNEK ALIN

Reha Ören Mankurt – Türk, Altay ve Kırgız efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köle.         Mankurt haline getirilmek istenen kişinin başı kazınır, başına ıslak deve derisi sarılır ve böylece elleri kolları bağlı olarak Güneş altında bırakılır.        Deve derisi kurudukça gerilir. Gerilen deri başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek aklını yitirmesine neden olur.        Böyle […]

MEZAR TAŞI HIRSIZLARI…

Reha Ören “İstemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı…” / Eşref Önce bir ‘La Havle‘ çekelim.Ardından Gök Tanrı’ya zyakarıda bulunup “Aklımıza mukayyet olmamızısağlamasını” dileyelim. Devleti soyanı, hatta ve hatta adamın cebinden cüzdanını aparan bir yana, kadının gözünden sürmeyi çalanı da bilirim. Kendilerine ‘Defineci’ diyen mezar soyguncularını da bilirim. Bunların uluslararası kartellerle bağlantısı olduğunu da…Yoksa elin garibanı koca heykelleri, […]

GAZİ PAŞA’YI ANMAK VE ANLAMAK…

Reha Ören Skype E-Posta ile paylaş Yazdır Evvel emirde şunu bilmek gerekir ki Atatürk’ün ve Atatürkçülüğün yozlaşmasını sağlayabilmek için Atatürkçüler ellerinden geleni artlarına koymamışlardır.  Kamyonetlerin arkalarına Atatürk büstleri konulmuş ve milletin Atatürk’e selam verilmesi istenilmiş, bunun da adına Atatürkçülük denilmiştir.  Heyhat, tezata bak!  Yakın tarihimizde hem Demokrat Parti kurucuları Atatürkçülük ile övünmüş, hem de CHP, İnönü döneminde […]

SEÇTİRİLMİŞ ‘MİLLET’ VEKİLLERİNİN MARŞI!

Reha Ören Ben ezelden beridir milletvekillerine ‘Milletvekili’ demem.Demem çünkü onlar milletin vekilli değiller.Onlar siyasi oligarşinin, oligark yapının seçtirdikleridirler. Çok mu kesin ve haşin oldu?Hayır! Bence az bile oldu.Anayasa’nın ülkede yaşayan herkese seçme ve seçilme hakkını verdiği bilinir.Lakin bu anayasa maddesi marifetli siyasiler tarafından, yönetmelik denilerek, teamül denilerek bal gibi delinir.Delinir de iş gelir liderin iki […]