HA  Y.CEHEPE, HA  AKEPE!

Reha Ören

Biliyorum yine birileri feverana kapılıp fena hallarda bozulup, çok daha fena hallarda kızacaklar!          
   Çok da önemli değil. 
   Neden kızacaklarını biliyorum.          
 
    Onlar benim AK Parti için AKePe yazmama alıştılar.       
 Gayri Başbakan bile alıştı. Artık bizleri ‘Densizlik’ le itham etmiyor. 
  Baktı ki etse de bir şey değişmiyor!
     
   Ak Parti’ye AKePe dediğim zaman kızmayanlar sıra kendilerine geldiği zaman neden bu kadar bozulurlar ki?     
   Nedeni gayet sarih! 
   CHP’nin tabanını tenzih ederim. Biliyor ve inanıyorum ki onlar gerçek anlamda Atatürk sevdalılarıdırlar. 
   Biliyorum ki onlar gerçek anlamda Türk devrimcileri ve Cumhuriyetçidirler. Lakin taban tavanı değiştiremiyor.
   Emperyalizm öyle bir sistem kurmuş ki, taban tavanın baskısı altında eziliyor.    
  Tavanı rahatlatmak için de bu memlekette bir türlü seçim yasaları ile siyasi partiler yasaları eleştirilmiyor.  

   Handiyse bize kenefe gitmenin AB ölçütlerini (ki birileri ‘kriter’ diyorlar. Varsın desinler) dayatacaklar. Lakin ne Toprak Kanunu’na, ne Basın Yasaları’na ve ne de Siyasi Partiler Yasalarına asla ve kat’a dokunmazlar.
    Çünkü işlerine gelmez. Eğer bir dokunmuş olsalar tabanın tavana ne kadar etki edeceğini bilirler de ondan dokunmazlar.

* * *    
    Diyarbakır Barosu eski başkanı, en az Başbakan kadar Kürt açılımcısı, Y. CeHePe Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu değişimden bahsediyor.   
    Ne garip tesadüf Başbakan da sürekli ‘değişim’ diyor!        

   Atatürk’ün kurduğu parti olduğunu sadece seçim süreçlerinde hatırlayan CHP bu kez enikonu Atatürk’ten ne denli uzaklaştığını ispata hazırlanıyor.    
   Bunun somut delilleri var mıdır?    
   Bakmasını değil de görmesini bilenler bu somut delilleri pek ala görebilirler.      
   Y. CeHePe’nin 2. adamı Faruk Loğoğlu “ ABD bizi iktidarda görmek istiyor” diyor
    Genel başkan Kılıçdaroğlu da “ Obama ile doku uyumumuz var” diyor       
    AKePe’nin Genel başkanı Başbakandaki ‘Fenafil-i Obama ‘ anlaşılan o ki CHP Genel başkanına sirayet etmiş! 
  Yani; şimdilerde o da Obama aşkı ile yanar tutuşur olmuş!       
 
    Kendisinin de ‘Seyyit’ (!) olduğunu belirten Y. CeHePe Genel Başkanı “Yanlış anlaşılmalara sebep olur” diyerek Kuzey Irak’ta Alevi veya Şii liderlerle görüşmemişti. Ama Yahudi örgütleriyle görüşme konusunda her ne hikmetse çok Cesur ve korkusuz davrandı!  

* * *    

   Yetmedi,  Y.CeHePe Genel Başkanı Amerika gezisinin ‘icazet’ ziyareti olarak algılanabilmesi için elinden gelen her şey yaptı.       

   Şimdi sol elinizi sıkarak hafızanızı zorlayın. Unuttuğunu hatırlayabilmek için üç kez derin nefes alın. Soluğunuz pankreasınızı zorlasın ve sol yumruğunuzu hafifçe sıkın. Psikiyatrisiler ve nöroloji uzmanlarıöyle diyorlar. 
   
   Eski AKePe Genel Başkanı Başbakan RTE’nin“ milli görüş gömleğini çıkardım” diyerek ABD’de milli görüş gömleği yerine Yahudi cemaatlerinden aldığı‘Üstün cesaret’ madalyonuyla bezenmiş gömleği giyerek Başbakanlık koltuğuna oturduğu süreci anımsayın.     

Ilımlı ‘Sağ’ tamam    
sıra uyumlu ‘Sol’da   

   Hadi eğri oturup doğru konuşalım. Emperyalizm küreselleşme sürecindeki uzun vadeli projelerini tamamlamak üzere.  
    10 Kasım 1938’den beri karşıdevrim sürecini sürdürmekte olan ABD Türkiye’de uyguladığı politikalarla ‘ılımlı İslam’ binasını yerine oturttu. 
    
     Bunun alt katmanlarını ise  ‘milliyetçi’ denilen kesim sağlamış oldu. 
   Laiklik safsatasını sos yerine kullanan emperyalizm kendisi ile uyum sağlayabilecek sözde- İslami kadrolar salatasını oluşturdu.   Büyük Selçukluyu, Anadolu Selçuklularını ve dahası Osmanlı’yı yerle yeksan eden Türk-İslam Sentezi  Politikaları cumhuriyet döneminde de devreye sokuldu.

   Sentez adı altında Türk, devlet kademelerinden uzaklaştırılırken devşirme dönmeler devletin etkili ve yetkili yerlerine aktarıldılar.   

   Türk İslam Sentezi uygulamaları bu günkü adı ne olursa olsun cemaatlerin kemik dokusunu oluşturdular.

    Şimdilerde çıkarlar ayrışma noktasına gelince de adında ‘milliyetçi’ ibaresi bulunan bir partinin mensupları ve bazı Sivil Toplum Örgütleri’nin küçük bir kısmı yedikleri herzeyi anlayınca Sentez kavramından uzaklaşarak güya antiemperyalist politikalar izlemeye başladıkları mesajlarını vermeye başladılar.

“Ilımlı İslam” tamam. Şimdi sırada “Uyumlu Sol” var.

* * *     
    Bu satırları okumak zahmetine katlanan beyler ve bayanlar dikkat ediniz. Sağda İslami kavramlar ön plana çıkartılarak ‘Türklük’ ve ‘Türkçülük’ dışlandı. 
   Solda ise zaten ‘Enternasyonalizm’ ile ‘ Hümanizma safsataları galebe çalıyordu. Yani sağıyla, soluyla Atatürk düşmanlığı çerçevesinde bütünleşerek Türklük ve Türkçülük hedef haline getirildi.      
    Bu uzun vadeli propagandaların sonucu olarak Türklük ve Türkçülük öncesinde fikri sonrasında ise siyasi akımlar tarafından hor görüldü. 
   Türkçülük ‘racism’ denilen ırkçılıkla aynı kefeye konuldu.   
    Kimi halkların kardeşliğinden dem vurdu. Kimi Müminlerin kardeşliğinden . 
   Türk kardeşliği ise özünde her iki kesimin de işine gelmedi. 
  Bakmayın siz öyle politik çıkarlar için taslanılan milliyetçiliğe!      

   Bu ülkede herkesin ‘F’ ya da bilmem ne tipi cemaatlerden şikâyet etmek gibi bir hakkı vardır. Ancak Türk-İslam sentezcilerinin hakları da yoktur, böyle bir lüksleri de.  

* * *

   Y. CeHePe Genel Başkanı Kılıcdaroğlu ABD ziyaretinde Kongre Binası’nda katıldığı bir resepsiyonda neler söyledi öyle! “Washington’da olmaktan mutluyum.  Amerikalı dostlarla olmaktan mutluyum. Umuyorum ki bu birlikteliğimiz sürecektir. Biz Türkiye olarak çağdaş toplumun içinde yer almak istiyoruz. Uygarlık bizim için çok önemli. İki yüz yıldır uygarlık mücadelesi yapıyoruz ve mutlaka başarılı olacağız. Amerikalı dostlara yürekten teşekkür ediyorum sağ olun, var olun diyorum”    

   Ne demişti Sayın Y.CeHePe Genel başkanı gitmeden önce :“ Amerika’ya CHP’yi daha iyi tanıtmak için gidiyorum”      

   Sanırım artık Amerika Y.CeHePe’yi yeterince tanımıştır!  

* * *  
    “Dünya iki gruba ayrılmaktadır. Birincisi Doğu ki, kendi varlığını bağımsızlığını artık kavramıştır. Bu bilinçle el ele vermiştir. Diğer bir grup daha var ki bunlar sırf kendi hırslarını tatmin için çalışmaktadırlar. bunların amacı zulüm ve baskı olduğu için onları lanetle anmakta kendimizi haklı görüyoruz.” (Atatürk’ün resmi yayınlara girmemiş Söylev, Demeç, Yazışma öve söyleşileri-Sadi Borak)

* * *
   “Batı ile uyuşma Türkiye’nin kaçınılmaz olarak köleleşmesi anlamına gelecektir”(Yakınlarından Hatıralar. M. Esat Bozkurt)

   Görüldüğü gibi Gazi Paşa Batı ile uyuşma politikalarının sonunun kölelik olduğunu” söylüyor.

…ve dahası batı’yı lanetliyor!

   Y. CeHePe Genel Başkanı Georgetown’da, Cafe Milano toplantısında AJC, JINSA, ADLtemsilcilerinin huzurunda “ Sizinle bir arada olmaktan mutluluk duydum” diyor. (Meraklılar bu kısaltmaların açılımları için google amcalarına danışabilirler)

   Amerika sağ eliyle kullandığı eski AKePe’yi silmek üzre, şimdilerde sol eliyle kullanacağı Y.CHP’yi rötuşluyor!     

   … ve birileri hala daha bunları yazdığımız için bize çok fena bozuluyor! 
   Maskeler düştü, Kral’ın ‘Mandater’ olduğu gün gibi ortada!

   Neden ‘Y.CeHePe’  diye yazdığımı anlamayan kaldı mı okurlar arasında?   

Meraklısna bilgi notu:

y-CeHePe’nin  AKePe ile bir farkı kalmadığını cok da merak edenler y-chp’nin 2018 seçim bildirgesini okumalılar. Dahasında her ne kadar partiyi bağlamaz deseler de Kılıcdaroğlu’nun sadece şu sözlerini dikkate almaları gereklidir.

“İşte CHP’nin seçim vaatlerinin özeti: ABD’ye selam açılıma devam!

Seçim bildirgesini açıklayan CHP iktidara gelmesi durumunda, Avrupa Yerel Özerklik Şartı’ndaki çekinceleri kaldıracağını, NATO’yla ilişkileri normalleştireceğini, Tunceli’yi ‘Dersim’ yapacağını, ‘eşit yurttaşlık’ getireceğini, askerlik süresini kısaltıp koruculuk sistemini ortadan kaldıracağını vadetti. CHP böylece ABD ve batı ülkeleri ile ilişkileri düzeltip PKK ile masaya oturarak özerkliğin konuşulacağı bir süreci başlatacağını açıklamış oldu.

2018-05-27 14:52:00 –

“   Ötesinde; buyurun burada: CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek, Diyarbakır’da gerçekleştirilen CHP İl Kongresi’nde skandal bir açıklamada bulundu. Nevaf Bilek, Diyarbakır’ın Kürdistan bölgesinin bir parçası olduğunu ifade ederek, “Türkiye Kürdistanı” nitelemesinde bulundu.

Bakınız: https://www.sozgazetesi.org/basindan-secmeler/chpli-isimden-skandal-sozler-pkknin-dilini-kullandi-acik-acik-boluculuk-yapti/

…

Neden ‘Y.CeHePe’  diye yazdığımı anlamayan kaldı mı okurlar arasında?   

Azim ve Karar, 13.09.2022