MARS(TA) OLMAK

MARS(TA) OLMAK
21 Şubat 2021 20:17
591
A+
A-

İçinde bulunduğumuz günler insanlık tarihinin önemli sıçramalarından birine tanıklık ediyor. ABD, kızıl gezegen Mars’ta görev başında olan iki uzay aracına (Insight ve Curiosity) üçüncüsü olan Perseverance (Azim-Dayanç)’ı ekledi. İçinde bir de mini helikopter (Ingenuity) bulunan kara aracı Perseverance Mars yüzeyine başarılı bir yumuşak iniş gerçekleştirdi. Adları anmışken bu adların tümünün çocuklara koydurulduğu ayrıntısını eklemiş olalım. Perseverancı’ın Mars’a inişini canlı yayında izledim. Her fırsatta öğrencilere ve çocuklara önem verildiğine tanıklık ettim.

Bu önemli gelişme Türklerin de uzayla haşır neşir olmaya başladığı günlere rastladı. Sert-yumuşak iniş nitelemeleri biraz olsun öğrenildi. Türkiye’nin, gecikmiş bir atılımın eşiğine gelmiş olması karşısında heyecanlanmamak olanaksız. Başka pek çok gelişme gibi bu da ortadan ikiye yarılmış Türkiye görüntüsünü pekiştirme fırsatı oldu.

Bir taraf Türkiye aya gitmiş kadar kıvanırken diğer taraf “biz yapamayız” tekerlemesini tercih etti. Ülkemizdeki hemen her olumlu gelişme gündelik siyasetin kaldıraç koluna dönüştürüldüğü için ülke yönetimine güvenmeyenler haksız sayılmazlar.

Her şeye karşın, bu önemli dönemeçte olayın kişilerden arındırılarak adam akıllı tartışılması beklenirdi. Yazık ki bu başarılamadı. Aklınıza gelebilecek hemen her ortamda ön alanlar amigoluğa eşdeğer bir sığlıkla aklın ve bilimin sesini bastırdılar.

Uzaya çıkmak Türkiye için bir yurttaşını oralara göndermekse Uzaya Bilet çağında olduğumuza göre bir miktar parayı gözden çıkartarak bu başarıya (!) erişmek hiç de uzağımızda sayılmaz. Siyasetçi açısından günü kurtaracak böylesi bir girişimin uzun soluklu olması, Türkiye’nin geç de olsa bir uzay ülkesi olması amaçlanırsa kuşkusuz kararlılık, parasal kaynak, bilimsel ortam ve elbette sabır gerektirdiği açıktır. Böylesi bir amaçla yola çıkmak için hiçbir zaman geç değildir.

Türkiye Uzaya Çıkabilir mi? sorusunun yanıtı hiç kuşkusuz ve ikilemsiz EVET’tir. Bu evetin kendiliğinden gerçekleşmeyeceği, uzun erimli bir çalışma ve yaklaşım gerektireceği de açıktır. Hemen her yıl bir önceki yıla göre dışsatım rekorları kıran Türkiye’nin 1 kilogramlık dışsatımını 1.1 USD’den çok daha yukarılara çekmesi vazgeçilmez koşullardan birisidir. Başka deyişle tekstil, turizm, inşaat ve onlara biraz olsun eklenmiş olan teknoloji ürünü sayılmayacak başkalarından AR-GE’ye dayalı yüksek teknoloji üretimine geçilmesi gereklidir. Uzaya bir Türk’ü göndermekle uzay ülkesi olmak arasındaki kalın çizgidir bu aynı zamanda.

Bu arada, bir başka rastlaşma da Mars yörüngesinde oldu. Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri bayrağı taşıyan iki uzay aracı daha şu anda Mars görevinde. Tianven-1 (Cennete Sorular-1) adını taşıyan Çin aracı da bir süre sonra Mars’a inecek. Buna karşılık, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Mars aracı (Hope-Amal-Umut) yörüngede kalmakla yetinecek.

Çin’in hemen her alandaki sıçraması göz önüne alındığında Mars’a uzay aracı göndermiş olmasında şaşılacak bir durum olmasa gerektir. Yakın zamanda Ay’a uzay aracı gönderip geri getirebilmiş olduğu unutulmamalıdır.

Buna karşılık BAE’nin Mars’a uzay aracı gönderebilmiş olması pek çok kişiyi şaşırtmış olmalıdır. Bu başarıya “Mollalar İran’a”koşullanmasından farklı şekilde yaklaşılması gereği açıktır. Ellinci yaşını kutlamaya hazırlanan BAE’nin bu başarıya erişirken petrol zenginliğinin ötesinde bir zenginlik oluşturduğu göz ardı edilmemesi gereken önemli bir başka ayrıntıdır.

BAE’nin başarısına biraz daha değinmekte yarar var.

BAE, Mars görevini 2014’te planlamaya başlamış. Altı yıllık bir geçmişin Mars’a erişmeyi başarması da ayrı bir başarı öyküsü olmalı. BAE’nin Mars görevi projesinin başında 33 yaşında bir kadın olan bilgisayar mühendisi Sarah Al Amiri var. Projedeki kadın oranı % 34. Bu oran projenin bilimsel kanadında % 80’e tırmanmış.

Birkaç çift sözü uzay fatihi ABD’den esirgememek gerek. Uzaydaki başarısı tartışmasız olan ABD, Mars’a başarıyla inerken ülkenin Covid 19 yitimleri yarım milyon eşiğini aşmıştı. Enerji darlığı yaşayan en büyük eyaletTeksas’ta milyonlar tüp, yakıt ve su kuyruğundaydı. Ülkelerin uzay başarısı elbette önemlidir ve saygınlık kaynağıdır. Ama, aynı başarının yeryüzünde de elde edilmesi gerekmez mi? Kendi yurttaşının gönencinden kesinti pahasına uzay başarısı sorgu konusu olabilir. Bu durum Türkiye için de söz konusudur.

Yaşamda hiçbir başarı nedensiz değildir!

Yaşamda hiçbir çaba karşılıksız kalmaz!

Uzaya çıkmakla mı yetineceğiz yoksa uzay ülkesi olabilecek miyiz?

Yanıtı bizim elimizde olan bir soru!

Mars bir tavla terimi olmakla birlikte Türkçemizde yenilgi ya da başarısızlık anlamında “mars olmak” deyimiyle de kendisine yer bulmuştur.

Mars’ta olmak yolunda mars olmamak dileğiyle…

Azim ve Karar, 21.02.2021

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.