DİN MEZHEP ETNİSİTE IRK VE MİLLİYET

<strong>DİN MEZHEP ETNİSİTE IRK VE MİLLİYET</strong>
30 Nisan 2023 01:48
617
A+
A-

 Recep Akdur 

Etimolojik olarak Arapça kökenli olan din sözcüğü, “yol, hüküm, mükafat” gibi anlamlara geliyor. Türk Dil Kurumu sözlüğünde: “Tanrı’ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet” ve “bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen” şeklinde tanımlanır. Genellikle doğaüstü, kutsal ve ahlaki öğeleri, kendine özgü değer ve kurumları olan, inançlar uygulamalar ve ibadetler bütünüdür. Zaman zaman inanç sözcüğünün yerine kullanıldığı gibi, bazen de inanç sözcüğü din sözcüğünün yerinde kullanılır.

Aynı dinin, farklı kültür, topluluk ve bireylerde farklı biçimlere sahip olduğu bilinmektedir. Dinler tarihine bakıldığında, her çağda, coğrafyada ve kültürde dinlerin mensupları tarafından yeni bir içerik ve biçime büründürüldüğü görülür.

Mezhep sözcüğü de Arapça kökenlidir. Aynı dinin görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarına verilen addır. Bu kollar kişilerin/toplumların dini algılayış farklılıklarından kaynaklanır.Kişilerin/toplumların kendine özgü özellikleri ve kültürleri nedeniyle aynı dini farklı farklı algılamaları doğaldı., Bu nedenle de dinlerin mezheplere bölünmesi hem önlenemez, hem de  bu ayrılıkların giderilmesi olanaklı değildir. Bundan ötürü de dünyadaki tüm dinlerin birçok mezhebi onların da altında tarikatları vardır. Sonuçta “herkese/ her tarikata/her mezhebe göre bir din anlayışı oluşur. Aynı dine ait mezhepler arasında bazen çok küçük/ ayrıntı farklar varken, bazen de birbirinden ayrı dinler olduğu söylenebilecek kadar derin/ temel farklılıklar oluşur. Daha da kötüsü bunların hepsi kendi algısının/yolunun/yorumunun en doğru olduğunu iddia eder ve diğerlerini sapkınlıkla suçlar. Bu durum toplulukları parçalar/birbirinden uzaklaştırır hatta savaş ve katliamlara bile neden olur.

Etnisite kavramının kökü Yunanca ethnos kelimesinden geliyor, kabile veya ırk/soy demektir. Ancak günümüzde anlam olarak değişikliğe uğrayarak ırkı (race) ifade eder olmaktan uzaklaşmıştır. Daha çok kültür farklılıkları ile diğerlerinden ayrılan gruplar anlamında kullanılmaktadır. Bu haliyle ırk (race) kavramına göre daha geniş bir kapsayıcılığa sahiptir. Buna karşılık millet kavramına göre daha dar bir kapsamı vardır. Bazı milletler onlarca etnik grubu içerir.“Amerika’daki zenciler kültür açısından yaygın kültür içinde tümüyle eritilmişlerdir. Bu bağlamda beyazlarla ırk farklılığından başka bir ayırtları kalmamıştır”. Bu iki tümce ırk ve kültür arasındaki farkı ya da bu kavramların anlamını çok güzel açıklamaktadır.

Oldukça geniş bir alana yayılmış olan Türk Soylular en batıda Kosova, Karadağ ile en doğuda Moğolistan’a dek uzanan bir coğrafyada yaşamaktadır.“Türk Milleti” ya da “Türk Irkı” kavramları, bu geniş coğrafyada / dünyada yaşayan “Türk Soyluları” kapsamaz ve bu anlamda kullanılmaz. Tüm dünyadaki Türk soyluları anlatmak için; genellikle “Türk Dünyası ”bazen de “Türkeli” kavramları kullanılmaktadır.Son yıllarda, özellikle Orta Asya, Anadolu, Kafkasya, Rusya-Sibirya, Orta Doğu, İran ve Balkanlar coğrafyasında yaşayan Türk Soyluları ve Türk devletlerini anlatmak için Türk Dünyası kavramı kullanmaktadır. Türk Dünyası’nın toplam nüfusu 250 milyona yakındır. Yalnızca bağımsız Türk devletlerinde 136-140 milyonluk bir nüfus yaşamaktadır

Britannica Ansiklopedisi’ne göre dünyada 4 bin 300 kadar din ve mezhep bulunuyor. Sayıları az veya çok bunların hepsine inanan Türk soylular var. Buna karşılık dinler tarihi boyunca Türk soyluları dinlere ve mezheplere göre birbirinden ayırma onun da ötesinde ümmetleştirme çalışmaları hep olmuş ve gelecekte de olacaktır. Ancak büyük çoğunlukla başarısız kalmıştır. Bu sefer de başarısız kalacaktır.

Ulus ya da millet kavram ve tanımı feodalitenin yok oluş sürecinde ortaya çıkmış bir kavramdır. Feodal düzende takılıp kalan, onu yıkamayan gruplar, millet olamamıştır. Ansiklopedi ve sözlüklerde millet, çoğunlukla “aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, din, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluktur” şeklinde tanımlanır. Genelde bu tanımdan özelde de Atatürk’ün,“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir” tanımından yola çıkıldığında; Türk Milleti, dine mezhebe dayalı bir millet olmadığı gibi ırka da dayalı millet değildir. İçinde onlarca etnisiteyi ve inancı barındıran tamamen kültüre dayalı bir birlikteliktir. Onun içindir ki Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir” diye yazmış ve söylemiştir. Burada herhangi bir ırki Türklükten (Türkmen, Yörük, Tatar’dan, Karaman, Akkoyunlu) ya da bir dinden (İslam, Hristiyan, Yahudi), mezhepten (Sünni, Şafi, Alevi) söz etmemiş onun yerine halk terimini kullanarak, dinler / mezhepler, etnisiteler topluluğunu kapsayan bir kültürden, kimlikten, aidiyetten söz etmiştir.

Özet ve sonuç olarak bugünkü moda deyimi ile dış güçlerin, özelde Türk Milletini genelde de Türk Dünyasını bölüp parçalamak için kullandığı en önemli iki araç din ve etnisitedir. Son yıllarda dinciler, mezhepçiler, etnikçiler, hepsi el ele verdi sürekli çalışıyorlar. Oluşmuş kültürü, kurulmuş köprüleri, kökleşmiş akrabalık ve kardeşliği bozmak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Tıpkı içinde yaşadığımız günler gibi, seçim zamanları bu türden bölücü/bozguncu faaliyetlerin yoğunlaştığı dolayısı ile de daha görünür hale geldiği zamanlardır. Her şeye rağmen‘Türk Milleti’nin, Anadolu toprakları üstünde, yüzlerce yılda kurduğu ve de Atatürk tarafından pekiştirilmiş olan kardeşliğini kimse bozamayacak. Önümüzdeki seçimde de bozguncuların arzu ettiği gibi bölünme / parçalama olmayacak, aksine birleşme ve birliktelik galip gelecektir.

Azim ve Karar, 30.04.2023

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.