PANKART

PANKART
18 Nisan 2021 21:56
467
A+
A-

Pankart benim gençlik yıllarımın önde gelen gündelik kamusal gereçlerinden birisiydi. Çoğunlukla korsan olarak asılır ve iliştirilen patlayıcı görünümlü eklentilerpankartı birilerinin indirmesi bir yana yanına bile yaklaşamaması güvencesini sağlardı. Kısacası, pankart o yılların gündelik yaşamında kaygı, korku ve ürkü kaynağıydı.

Aradan geçen 40 yıldan sonra pankartın bir kez daha gündelik yaşamımızın gerginlik kaynağı olacağı akla getirilemezdi.

“128 Milyar Dolar Nerede?” sorusu pankartı bir kez daha sakıncalı kılmaya yetti. Yanlış okumadıysam bu sorunun kamusal ortamda görseller aracılığıyla dile getirilmesi altın çağını yaşayan yargımızın “Cumhurbaşkanına hakaret ihtimali” yorumuna bile yol açmış. Önleyici hukuk kapımıza gelmiş dayanmış da haberimiz olmamış.

Gerginlikten beslenmesiyle bilinen güçlü iktidarımızın pankart konusunu da amacına uygun şekilde kullandığı görülüyor. Oysa, 128 milyar dolar öncekilerde olduğu gibi dövizin yukarı yönlü gidişini denetim altına almak amacıyla kullanılmıştır anlamında bir açıklama yeter de artardı. Önceki hazine ve maliye bakanı katıldığı izlencelerde “ben dolara bakmıyorum, siz de bakmayın derken” perde gerisinde dolara oldukça yakın ilgi göstermiş olmalı ki 128 milyar dolar tüketilmiş.

“128 milyar dolar nerede” sorusuna karşılık arayanların Türkiye’nin artık gangrenleşmiş “döviz açığı sorununu” da mercek altına almaları beklenirdi. İktidarın da yönlendirmesiyle bu konu gerginlik gereci yapılmıştır. Anlaşıldığınca bu konudaki kısır tartışmalar hem iktidarın hem de muhalefetin hoşuna gitmiştir. Sonuç alınamasa da “iktidarcılık” ve “muhalefetçilik” oyununun sahnede kalması sağlanmıştır. Unutmadan eklemekte yarar! Hiçbir gerekçe bu haklı ya da haksız sorunun sorulmasının önünde engel olarak duramaz.

Zehir hafiyelikte üstüne olmayan Türk polisi de durumdan görev çıkartarak işi gücü bırakıp vatandaşın balkonundaki pankartın bile peşine düşerek içinde bulunduğumuz dönemin acıklı güldürüye eşdeğer ortamına eşsiz katkı sunmaktan geri durmamaktadır.

Bu konuda polisimizden rol çalmaya hevesli bir başka kamu görevlimiz olduğunu bugünkü (18.04.2021) tarihli Cumhuriyet gazetesine yansıyan bir haberden öğrenmiş olduk.

Edirne valimiz kırk yıl önce buğday taban fiyatı konusundaki tartışmalara “kim ne veriyorsa 5000 TL fazlasını veriyorum” diyerek nokta koyan şimdi artık aramızda olmayan büyüğümüze taş çıkartan bir uygulamanın altına imza atmış. Korona virüs önlemleri kapsamında Edirne il sınırları içinde pankart asmayı yasaklamış. Yanlış okumadınız! 2021 yılının 21. Yılında yalnızca 128 milyar doları soran değil “koş vatandaş koş, tükenmeden sen de al” diyenleri de kapsayan bir yasağın altına imza atılmış.

Bu eşsiz parlak düşünce ürünü kararın valimiz için hayırlara vesile olması yüksek olasılıktır. Türkiye’de yaşayan bizler gibi ortalama yurttaşlar için ise bu yasağın anlamı çok farklıdır!

Ülke her geçen gün açık tımarhaneye dönüştürülmektedir.

Edirne valisinin bu dönüşüme olan benzersiz katkısı hiç ama hiç unutulmayacak!

Azim ve Karar, 18.04.2021

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.