Site Rengi

HALKIN GÜNDEMİ NE?

18.05.2022
580
A+
A-

Mustafa Kaymakçı

Resmi verilere göre üç haneye varan üretici yani toptan eşya fiyatları ve yüzde 50’leri geçen tüketici enflasyonu yaşanıyor, ancak ENAG’in bildirişlerine göre tüketici enflasyonu, yüzde 150’yi bulan rakamlara erişilmiş.

Ekonomimiz bu alanda dünya şampiyonlar liginde birinci sırada yer almış, reel ücretlerdeki erimede de yine birinciliği kimselere bırakmamışız.

Türkiye’de emeği ile geçinenler tek kelimeyle fakirleşmiş ve savaş dönemleri dışında, en ağır ekonomik koşulları yaşıyormuş.

Son 4-5 yılda patates, soğan, domates ve nihayetinde ayçiçeği yağı fiyatları kat kat artmış, kırmızı ve beyaz ete yanaşanların sayısı hızla azalmış, içme sütün bir litrelik fiyatı 15 lirayı geçmiş.

Aslında halkın gerçek gündeminin ekonomi olduğunu biraz sokağa, çarşıya, pazara çıkan herkes biliyor, zaten bizzat yaşıyoruz bu hayat pahalılığını, akıl almaz zamları.

Sözgelişi tarım ve köylülük konuları, kentlerde yaşamakta olan dar ve orta gelir kuşağında toplumsal sınıfların gıda fiyatlarındaki olağanüstü artışlar nedeniyle zor durumda olmaları ile gündeme gelmiş bulunuyor. Medyada da görünür olanların çoğu, sonuçları aktarıyor ve sızlanıyorlar.

Şimdi temel konu ne?

Muhalefet partileri ekonomide ne yapacak, hangi programı izleyecek, memleketi bu darboğazdan, halkı bu yoksulluktan nasıl çıkaracak?

Ekonomi, sağlık, eğitim, göçve  dış politika konusundaki somut çözüm önerileri neler?

Bu pahalılıkla nasıl baş edilecek?

Tarımda hangi politikaları izleyecek?

Bugün bunları, çözümleri konuşmak zamanı çoktan gelmiş ve geçmiş durumda değil mi?

Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarının, kişilerin kendi başlarına ön alarak yürüttükleri kampanyaların üstünü örttüğü şey, bu tartışmaların yokluğunun ötesinde hala çözümlerin neo-liberal yaklaşımların kapsamında aramaktan kaynaklanıyor olmasın sakın?

Aslında dünyada ve ağırlıklı olarak 1980 yıllardan beri Türkiye’de uygulanan ekonomi-politikalar bu değil miydi?

Bu politika bağlamında  özelleştirmeler ile, devletin piyasa malları üretimi,piyasayı düzenlemede kural koyucu işlevi ve sosyal devletle ilgili kamu hizmetleri gibi başlıca üç müdahale alanından çekilmesi  gerçekleştirilmedi mi?

Böylelikle, tekelci sermayeye yeni kar alanları açılmadı mı? Devlet, sosyal niteliğinden uzaklaştırılarak, devlet-yurttaş ilişkisi yerine tüketici ilişkisi oluşturularak yurttaşın devletle bağı, en alt düzeye indirilmedi mi?

Şimdi de soralım!

Acaba, muhalefet partilerinin  “Ulus Devlet, Devletçilik ve Halkçılık Temelinde;  Planlı Karma Ekonomi,  Tarım-Sanayi Dengesinin Kurulduğu Sanayileşme, Tarımın Korunması  ve Türkiye Çıkarlarına Yönelik Dış Politika “ İle Özetlenebilecek Ekonomik ve Siyasal Tam Bağımsızlıkçı, Kemalist İdeoloji’nin Hayata Geçirilmesi Temelli “bir program gibi seçenekleri var mı?

Hadi biraz daha somutlaştıralım, elektrik dağıtımında ne yapacaklar?

Bileniniz var ise söylesin!

Azim ve Karar, 18 Mayıs 2022

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.