TÜRK MEDENİ YASASI

TÜRK MEDENİ YASASI
6 Ekim 2022 03:12
311
A+
A-

Ömer Faruk Eminağaoğlu

4 Ekim 1926’da hukuk devriminin temel direği olan, kula kulluğa son veren, insanları kul değil, kişi olarak gören ve kişilerin de haklarını güvence altına alan Türk Medeni Yasası yürürlüğe girmiştir. Bu yasa ile kadınların eşit hak sahibi oldukları güvence altına alınmıştır.

Bu yasanın genel gerekçesini yazan dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt bu gerekçe içeriği ile tarihe not düşmüştür.

2008 yılında İstanbul Barosundan Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü almış olmanın, bu nedenle benim için özel bir önemi vardır.

2013 yılında yargıç olarak görev yaptığım mahkemede türbanlı avukat ile duruşma yapmadığım için dönemin HSYK’sı tarafından  kınama cezası aldım. Bu konu İnsan Hakları Mahkemesi önündedir. Kararımın doğru olduğu inancını taşıyorum. 

4 Ekim 2022’de ise CHP kadınlarda kamu çalışma hayatında türbana özgürlük adı altında, gerekçesinde İnsan Hakları Evrensel Beyannemesinden bahseden, metin içinde vb ifadesinin bile geçtiği bir yasa teklifi sunmuştur.

Türkiye’de kadınlar, “özel yaşamlarında” inançları dahil her şekli yansıtan biçimde giyinmekte özgürdür. Konuya bu yönüyle yaklaşılmalıdır.

Metnin gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına değinilmediği görülmektedir.

Bilindiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, kamu hayatında dinsel görüşü yansıtan kıyafet giyilemeyeceği yolunda kararları vardır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre, yasa metinleri anlaşabilir, bilinebilir olmalı, belirsiz olmamalıdır. Daha ilk günden bu metin kapsamına nelerin girdiği nelerin gitmediği tartışmaları başlamıştır.

Ayrıca; vb, benzeri, vesaire gibi kavramlar yasa metinlerinde belirsizliğe yol açan kavramlardır. Bu nedenle görev yaptığım bir mahkemede, böyle bir ibarenin geçtiği yasa metninin iptali için Anayasa Mahkemesine yaptığım başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesi 2015 yılında o hükmü iptal etmiştir.

Bu açıklamalara göre metin içeriği, kamuda zorunlu kıyafete tabi olanlar dahil kamuda çalışan bütün kadınları kapsamaktadır.

Kadınlar, bugün zaten kamuda her alanda türban takarak çalışabilmektedir.

Bu metin yasalaşırsa, konu bir yasa metnine taşınmış olacak,  kadınlar, zorunlu kıyafetleri dışında, türban takabileceklerdir. Hatta içeriği belirsiz bu metin karşısında, kamu çalışma yaşamında kadınlar çarşaf bile giyseler kimse bu yasa gereği hayır diyemeyecektir.

Bugün Türkiye’de kadınların özgürlük sorunu vardır. Kadınlar her alanda eşitliğin gereğine uygun olarak yer almamaktadır. Kadınların uğradığı şiddet ve köyü muameleler giderek artmaktadır.  Bugün artık kadın sanatçılar, sahneye çıkamaz hale gelmiştir. Bu uygulama ve aykırılıklar giderek artmaktadır.

Çözüm bu gibi aykırılık taşıyan metinlerde değil. Tüm özgürlüklerin güvencesi olan laikliğin esas alınması ve laikliğe sahiplenilmesinden geçmektedir.

Kadınların kapalı olduğu İslam ülkelerine kadınlar özgürlüklerini  yaşayamamaktadır. Çünkü kadınların özgürlüğü türbandan değil, laiklikten, laik hukuktan, hukukun üstünlüğünden geçmektedir.

Azim ve Karar, 04.10.2022

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.