GENÇ TEĞMENLERİMİZİ NEDEN KURBAN VERDİK

GENÇ TEĞMENLERİMİZİ NEDEN KURBAN VERDİK
1 Şubat 2025 15:17
23
A+
A-

Mahiye Morgül

            Cumhuriyetimizi yaşatmak hiç kolay değil. Teğmen Kubilay’ı Menemen’de kurban verdiğimizden beri bedel ödüyoruz.

Her türlü geriliğin sebebi bizi geri bırakmak isteyen emperyalizm ve bizi yutmak isteyen kapitalizmden kaynaklıdır. Oysa bizim kuruluşumuz kamucu devlettir. Ordumuzu biz vatanımızı ve sosyal devletimizi korumak için kurarız, ABD ve İngiliz ordusu gibi saldırmak için değil.

Oğuzoğullarının devlet kurma töresi böyledir. Halkına kol kanat germek için, halkının emrinde olmak için, Doğan Bey olmak için, Emir Sultan olmak için ordular kurarız, kılıç çatarız.

Töremizi bize görev yükleyen son Doğan Beyimiz Gazi Mustafa Kemal’in askeri olmayı şiar edinmek kılıç üzerine yemin etmektir. Herkesin önünde kılıcını göstererek yüksek sesle bu yemini yapmak, bu kılıcı halkının emrinde kullanacağına söz vermektir.

Son yıllarda devletimizi içeriden kemiren sızıntılar surlarda daha büyük gedikler açmaya geçtiler. Darbe üstüne darbe alıyoruz. Halkına kol kanat germek bitirildi. Küresel şirketlerin emrinde çalışmayı Dünya Bankasına GATS’ı taahhüt etmiş Tansu Çiller’den beri başımıza düşmedik taş kalmadı. MEB’i Amerikan SPAN liberalizasyon şirketine teslim ettiğini de unutmayalım. Darbelerden darbe beğenelim. Meclisimize kendi uçaklarımızdan bombalar bile düştü. Ne içindir bu darbeler? Bakın, geleneksel kamucu asker yetiştirme modelini terk ederek küresel paralı askerlik (şirket askerleri) modeline geçiriliyoruz.

Askerlik kavramı değiştiriliyor. Dünyada yeni köleci Roma inşa ediliyor. Artık halkının menfaatini korumaya değil, yani küresel petrol şirketlerinin menfaatini korumaya kılıç sallayacak asker ve subay istiyor bu efendiler.

Düne kadar “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demek sorun değildi de neden bugün sorun olabiliyor?

Bunun cevabı dünyadaki menfaat sisteminin değişmesiyle ilgilidir. Bundan sonra ulus devletin menfaati mi korunacak, yoksa müstevlilerin siyasi emelleri mi?

Ulu önderimiz Gençliğe Hitabe’sinde galiba bu tehlikeye işaret etmişti.

Mahkeme genç teğmenlerimizin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek and içtikleri için ordudan atılmalarına karar verdi. Gerekçesi böyle yazılmamış olabilir. Sonuçta genç teğmenlerimizi kurban verdik.

Bu kadarla kalmayacağının işaretini alıyoruz. Onları koruyacak ağabeyleri yok ortada, demek ki sıra onlara da gelebilir. Sarı öküzü ormandaki aslana kurban vermekle başlayan köyün hikâyesi gibidir.

Bir köy hikâyesi daha vardır, akarsudan su içmekte olan kuzuyu gözüne kestiren kurdun bahanesi… Suyun başını bekleyen kurt ondan aşağıda olan kuzuya “Suyumu bulandırıyorsun” der ve “Ama ben senden daha aşağıdayım” demesine fırsat kalmadan kurt kuzuyu haklar.

Genç teğmenlerimizi gözlerine kestirmişler.

Sıra hepimize geliyor, açalım gözümüzü.

Azim ve Karar, 01.02.2025