HARİTALAR KONUŞURKEN
Ceyhun Balcı
Batıda sokakta birisine adres sorsanız olasılıkla şöyle bir yanıt alırsınız :
“Kuzeye doğru 100 metre yürü, daha sonra batıya doğru 50 metre yürü…”
Yönlerle tanışıklık Batılının uzaklara yelken açmasıyla yakından ilişkilidir. Her ne kadar Batılı keşif olarak adlandırsa da bu durumu, yeryüzünün var oluşundan beri orada olan, halkları, doğası, tarihi olan yerlerdir keşfettikleri.
Haritacılık Avrupa’da XV. Yüzyıldan başlayarak gelişmiştir. Uzaklara gitmenin olmazsa olmaz gerekliliği olduğu için.
Bizlerinse öteden beri başının derdi olmuştur haritalar.
Gelmiş geçmiş en önemli haritacımız bilindiği gibi Piri Reis’tir. Çizdiği haritalar bugün bile yol gösterici olacak denli değerlidir. İleri yaşında sudan bir nedenle boynu vurulmuştur. Hem de Muhteşem namlı padişahımızın fermanıyla.
Ortadoğuda haritalar cetvelle çizilirken bizim sınırlarımız kanla çizilmiştir. Bu önemli ayrıntı emperyalizmin kuyruk acısıdır.
Bu nedenle olmalı ilerleyen yıllarda Misakı Milli’yi hiçe sayan haritalar çıkartılmıştır karşımıza.
Müttefikimiz(!) NATO ve içinde yer almaya can attığımız ama ancak sınır bekçisi olabildiğimiz AB bizleri üzen haritaları çizenlerdir.
Uluslararası toplantılarda bu türden haritalar dayatıldığında çoğunlukla üniformalılarımız tepki göstermiştir.
Son harita skandalının kahramanıysa biziz.
Yabancılara kızacak durumumuz yok. Kuşkusuz o harita da emperyalistlerce çizilmiştir ve onların özlemlerini yansıtmaktadır.
Ama, bu haritayı benimseyen ve subaylarımızı yetiştiren okulun kitabına basanlar da yabancılar değil ya.
Her olumluluğa sahip çıkanlar bu skandaldan habersiz olduklarını söylemişler. Günah keçisi olarak belirlediklerinin görevden uzaklaştırıldığını söyleyerek sorumluluktan kaçmayı yeğlemişler.
Bu açıklamalar dürüstçe olmadığı gibi inandırıcı da görünmüyor.
Bir kitap baskıya girmezden önce yazarının ve editörünün denetimine sunulur. O denetim sonuçlanmadan aklı başında hiçbir basımevi baskıya girmez.
Hele o basımevi askeriyse.
Suriye devlet başkanı Esat’a Esed demeyi unutmayanlar, bu söylemlerini ders kitaplarına bile geçirenler Türkiye haritasındaki hoşgörülemez hatayı fark etmeyecekler öyle mi?
Hadi canım sen de!
Önce Öcalan’a TBMM kapılarının açılması!
Şimdi de harita skandalı!
Sıradan bir rastlantı mı?
Haritaların konuştuğu çoğumuzun şaşırdığı bir dönemdeyiz…
Azim ve Karar, 29.11.2024