YARGININ AŞIYLA SINAVI KAPAK GİBİ KARAR

YARGININ AŞIYLA SINAVI KAPAK GİBİ KARAR
23 Ocak 2022 22:31
400
A+
A-

Ceyhun Balcı

İnsanlık bir yandan salgınla baş etmeye çalışırken diğer yandan da aşı karşıtlığı/kuşkuculuğu derdiyle baş etmeye çalışıyor. Salgınla baş edememede aşı karşıtlığı/kuşkuculuğunun payı da yadsınamaz boyutta.

Aşı karşıtlığı yeryüzünde sanılandan daha yaygın. Ortalama insanların karşıtlığının yanı sıra ünlü ve kitleleri etkileme olasılığı yüksek olanların karşıtlığı da seyrek değil. Bu gibi ikonik kişiliklerin yandaş toplama ve kararsız konumdakileri karşıtlığa sürükleme olasılığı oldukça yüksek.

Geçtiğimiz haftalarda Sırp tenisçi NovakDjokoviç’in aşı karşıtlığı temelli gövde gösterisi dünya kamuoyunu günlerce etkiledi.

Avustralya mahkemesinin başlangıçtaki kararı Djokoviç başta olmak üere aşı karşıtlarını umutlandırsa da son karar kapak gibiydi.

Kararın gerekçesi oldukça açık, açık olduğu kadar da etkileyici :

“İkonik tenis yıldızı her yaştan insanı etkileyebilecek davranış içindedir. Özellikle, kendisini örnek alan gençlerin bundan daha fazla etkilenmesi olasıdır.MrDjokoviç Avustralya Açık’ı kazanmasa bile buradaki varlığı aşı karşıtlığını özendirebilir.”

Avustralya Tenis Birliği’nin hatalı tutumuyla bu kadar bile büyümemesi gereken bu olay mahkemenin ders niteliğindeki gerekçesiyle sona erişmiş oldu. Dünya kamuoyuna verilen ileti göz önüne alınırsa bunun bir kazanım olarak görülmesi de olasıdır.

Aşı karşıtlığı/kuşkuculuğu dünya ölçeğinde boş durmuyor denebilir.

Dünyanın pek çok ülkesinde yargıyı da kullanma eğiliminde olan bir karşıtlık söz konusudur.

AİHM’nin Çekya ve Yunanistan kaynaklı başvurular üzerine verdiği kararlar aşı karşıtlarına göz açtırmayacak denli kesindi.

Almanya ve Fransa’da yüksek mahkemelerin “zorunlu aşı” bağlamında verdikleri kararlar da aşının önündeki engelleri ortadan kaldırır nitelikteydi.

Zorunlu aşıya ilişkin 4 ay önceki yazıma bağlantıdan erişilebilir :

Atlantik’in karşı kıyısındaki ABD’de ise Joe Biden’ın kamu görevlilerinin zorunlu aşılanmasına yönelik kararı mahkemeden olumsuz karşılık buldu. Trump’ın atadığı yargıçların muhafazakâr-gerici eğilimleri yüreklendirdiği kuşkusuz.

Yargının aşıyla sınavı söz konusu olunca Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin aşı kararına değinmemek olmaz. Temeli akıl, bilim ve kültür olan Cumhuriyetimizin, güvencesi konumundaki bir kurumun kararıyla ağır yaralı olması ironik bir durum olsa gerektir. Cumhuriyet’i kuranların önemsediği aşı Cumhuriyet’in ağır darbeler almasıyla birlikte tartışılır oldu. Bunu rastlantı saymamak gerekir. Cumhuriyet aşı üzerinden de ateş altına alındı demek abartı olmaz.

Bu satırları okuyanların çoğunluğu doğrulayacaktır beni. Benim kuşağımdan hiç kimse pek çok kez aşılanmasına karşın “aşı karşıtlığı” ya da “aşıya izin vermeme” gibi bir akıldışılığa tanık olmadı. Hem aşı konusuna yaklaşım hem de her şeye karşın devlete olan güvenin varlığını sürdürüyor oluşu aşı karşıtlığının güç kazanmasının önündeki önemli engellerdi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin aşının kolunu kanadını kıran “aşı kararı” bireysel bir başvuruya karşılık alındı. Bu bireysel başvurunun bir savcı tarafından yapılmış olması da bir o kadar ürperticiydi.

Ağacın kendisini kesen baltaya “Hiçbir şeye yanmam da sapın bendendir!”çığlığını anımsamadan edebilir miyiz?

Son söz : Çağın gereklerini karşılayan yasalar yapmak, eskimiş olanları o gereklere uygun duruma getirmek hiç kuşkusuz çağdaşlığı yakalamada önemli gereklilik. Ama, Avustralya mahkemesinin yaptığı gibi tarihe geçen yorumun altına imza atmak da bir o kadar önemli ve anlamlıdır.

Azim ve Karar, 23.01.2022

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.