ANAYASA

ANAYASA
6 Şubat 2021 18:23
552
A+
A-

Türkiye’nin gündemi hızla değişim gösteren hava durumu gibi. Hafta başında Türkiye, Cumhurbaşkanı’nın salgına ilişkin kısıtlamalar üzerine yapacağı açıklamaya kilitlenmişken kucağında nurtopu gibi bir gündem buldu.

ANAYASA!

Her şey bir yana bırakıldı! Anayasa tartışmasına odaklanıldı!

Oysa, kusursuz olmasa da Türkiye Cumhuriyeti’nin bir anayasası var!

Yerli yerinde durmakta üstelik!

Anayasa yerli yerinde dursa da sorun anayasanın paspasa dönüştürülmüş olmasıdır. Daha doğrusu o anayasa yokmuş gibi davranılmasıdır.

Laiklik ve demokratik haklar başta gelmek üzerine olan ne kadar anayasal düzenleme varsa rafa kaldırılmıştır Türkiye’de!

Türkiye’nin Osmanlı döneminden bugüne uzanan 150 yıllık bir anayasa birikimi olduğu söylenebilir.

1876’da başlayan serüven başlangıçta birkaç ay sürse de, 1908 anayasası imparatorluğun yıkılmasına dek yürürlükte kaldı!

Türkiye Cumhuriyeti kurulmamışken 1921’de anayasa yapıldı. Milli Mücadele yıllarında doğal olarak KUVVETLER BİRLİĞİ üzerinde yükseldi.

Cumhuriyet kurulur kurulmaz da 1924 anayasası yapılarak yeni duruma uyum göz ardı edilmemiş oldu.

Cumhuriyet’i kuranların yasa-çağ ilişkisini önemsediklerinin kanıtıdır.

Cumhuriyet kurulduktan yaklaşık 40 yıl sonra yapılan 27 Mayıs ürünü 1961 anayasası çıtayı öyle bir yükseğe taşıdı ki, bugün bile pek çoğumuz anayasa denince 1961 diye sayıklayıp duruyoruz. Ne yazık ki 10. yaşını görmeden bu anayasa da delik deşik edilmeye başladı.

12 Eylül’de de ortadan kaldırıldı.

Bugünkü anayasamızın varlığı 12 Eylül’e tarihlense de 100’den fazla maddesinin değiştirildiği unutulmamalıdır.

Kusursuz değilse de özellikle kurucu ilkelere ilk 4 maddede yapılan göndermeler varlığını sürdürmektedir.

Dolayısı ile var olan anayasayı takmayanların “yeni anayasa” sözü buz gibi hava esmesi için yetti de arttı!

Çok geçmeden anlaşıldı ki “yeni anayasa” sözü de oltanın ucuna takılacak yemdir. Tıpkı HDP gibi o da iç siyasetin ucuz gereci olacaktır.

Oysa, anayasa bir devletin, ülkenin, milletin varlık belgesi, tapu senedi değil midir?

Böylesine önemli simgesel özelliği olan belgenin gündelik siyasete kurban edilmesi olacak iş midir?

Yeni anayasa tartışmasıyla birlikte Türkiye’de yaşayacak daha çok şey olduğunu bir kez daha anlamış olduk!

Çok açıktır ki Türkiye’nin güncel ve öncelikli gereksinimi “yeni anayasa” olmaktan çok varlığını sürdüren anayasaya uymaktır.

Anayasa ciddi bir kavram!

Bu kadar örselenmemeli!

Sonsöz :

“Anayasası olup da anayasasız olan Türkiye’nin anayasayla kandırılıyor oluşu ayrıca ironiktir!”

Azim ve Karar, 05.02.2021

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.