RİZE FATİH ORTAOKULU KOROSUNA TATİL HEDİYESİ

RİZE FATİH ORTAOKULU KOROSUNA TATİL HEDİYESİ
11 Temmuz 2024 23:49
144
A+
A-

Mahiye Morgül

            Trabzon’da yapılan 1.Koro Festivaline katılan Fatih Ortaokulu korosuna konser sırasında çektiğim fotoğrafı çoğalttım. Koro öğrencilerine hediye etmek için uygun zamanı bekliyordum. Bugün 10 Temmuz, bu dileğim gerçekleşti.

            Koro şefi Melek Öztürkoğlu zorunlu nedenlerle Rize dışındaydı, koronun bir bölümü de tatile gitmişti. 24 kişilik koroyu yaz tatilinde toplamak kolay değildi. Nihayet okulların seminer telaşı biti ve öğretmenleri koronun 12 öğrencisini telefonla organize etti.

Bugün, eski Gülbahar İlkokulu, yeni adıyla Fatih Ortaokulunun giriş salonunda Atatürk köşesinin önünde,  gelebilen koro öğrencileriyle ve okulun yöneticileriyle bir araya geldik.

Hepimiz çok heyecanlandık. Bu öğrencileri 12 Haziran’da Akçaabat Güzel Sanatlar Lisesinin konser salonunda gururla alkışlamıştım. O salonda onların fotoğrafını çektiğimi fark edenler olmuş,  anımsadılar. Hepsiyle kırk yıllık tanışıyormuş gibi birbirimizi kucakladık.

Onların koro konseri anılarını kalıcılaştırmak istedim. Fotoğraflarını çoğalttım. Bugün, tek tek imzalayarak ellerine verdim. Atatürk köşesinde birlikte hatıra fotoğrafı çektik.

Sonra, çantamdan çıkardığım ağız mızıkasıyla Haldoz horonu çaldım, koroyla birlikte oynadık. Sonra da onlar bana koronun kendi repertuarından “Derule denderule” türküsünü bana söylediler.   

Çoksesli Çocuk Korolarına, gerek yazdığım kitaplarla, gerekse yaptığım ulusal ve uluslar arası  müzik çalıştaylarıyla  bir hayli katkı vermiş bir Müzikolog olarak, mahallemin (ve Rize’nin) geleneksel müziğinde yaşayagelen bir tespitimi açıklamama izin veriniz. Herhangi bir müzik aletiyle eşlik etmeden genç kızların atma türkü söyleyerek oynadıkları horon, bir de orta yaş ve üstü kadınların oynadığı, düğünün kapanış horonu olan kaynana horonu çok önemlidir. Böyle, horon oynarken söylenen türkü, eğitsel değeri çok yüksek müzikal beceridir.

İşte bu çocuklara bu becerilerini bugün göstermek istedim. Kısmen başardık. Seneye kısmetse bir iki provayla Haldoz horonunu konserlik hale getiririz diye düşünüyorum. Hani bu koroyu Akçaabat’taki festivalde sahnede izlemiştim ya, işte o zaman ritmik figürlerle şarkıya eşlik ettiklerini görmüştüm. Vücut devinimleriyle şarkıya ritmik eşlik yapılan Müzik ve Dans (Kodaly Metodu) tekniği kullanmışlardı. İşte ülkemizde bu metodun çocuk korolarında uygulamasını ilk yapan eğitimciyim. Metodun yayılmaya başladığını, Rize’ye kadar ulaştığını görmek beni ayrıca heyecanlandırmıştı.

Festival korolarında örnekleri giderek çoğalıyor, buna seviyorum.  Trabzon’da geçen dönem (Şubat 2024) koro şeflerine yönelik yapılan eğitim çalıştayında, Macaristan Sultan Kutay Enstitüsünden sertifikalı koro hocalarıyla bu tekniğin seminerini almışlardı

Mızıkayla horon oynadıktan sonra okul müdürüne “Okulun açılışına gösteriye hazırız” dedim. Müdür bey memnunlukla onayladı.  Çocuklar da çok mutlu oldular.

Sonra, onlara bahçelerine eksinler diye birer çentik gülhatmi tohumu ile boğazları ağrıdığı zaman gargara yapsınlar diye birer şişecik ev yapımı armut sirkesi verdim. Okul müdürümüze de okulun dış bahçesine eksinler diye gülhatmi tohumları ve kendi bahçesi için üç adet turunç fidanı hediye ettim.

Turunç fidanı dikmek isteyen koro öğrencilerine de vereceğim. Mayana Kültürevimin adresini verdim. Ayrıca Geometri çalışmak isteyenleri Mayana kültürevime bekliyorum. Türk Bayrağı çizimi için özellikle. Tatile Rize dışına gitmemiş öğrenci bulmuşken, gelen olursa istediği müzik aletini de ücretsiz öğreteceğim.

Fatih Ortaokulu Korosuyla bugün böyle güzel bir kutlama töreni yaptık. Okul yöneticileri de memnun kaldı, öğrenciler de memnun kaldı, gelen birkaç veli de, en çok da ben memnun kaldım.

Bugün sabah internetten MEB’nın yeni duyurusu geldi önüme. Bütün okul yöneticileri şoktan şoka giriyor. Ne yapılmak istendiğini anlayan yok, tam bir kaos başladı. Dilbilgisi hiç yok ama Türkçe dersinde “dört dil becerisi” diye uydurulmuş bir şey var. Hani şu velilerden saklanan, sadece sınıf öğretmenine gönderilen “metin dinleme” kasetleri vardı ya… İçinde vahşi hayvan sesleri, ürkütücü masallar, korku filmi dinletmeler…

Veliler bilmesin ne yaptıklarını diye türetilen yeni yöntemler… Yabancı kelimelerle ifade edilen uyduruk teknikler, dijital Türkçe okur -yazarlığı, ne demekse… Reklam logolarını okuma tekniği… Ne iştir bilinmez.

Bir de 5. sınıfta başlayan 11 saat İngilizce özel sınıfları, öğrencisi sınavla alınacak. Ana dil İngilizce, o da korku filmi izlettirme dersidir, veliler bilmiyor!

Okuma yazma artık ELLE ile başlamayacak, An, Ana, Anne ile başlayacak. Yani yerel şivelerle okuma yazma geliyor, resmi dilimiz İstanbul Türkçesine by by.

Tanrı sonumuzu hayreylesin.

İlgilisine not: Eğer arama motoruna “Mahiye Morgül Yahya Çavuş Çoksesli Çocuk Korosu” yazarsanız, Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümünde yaptığım çalıştayın (2001) videosuna erişebilirsiniz.

Azim ve Karar, 10.07.2024