İKİ UCU PİS DEĞNEK
Ceyhun Balcı
Seçime geri sayarken siyasetin yürekler acısı yüzü giderek belirginleşiyor.
Türkiye, ittifak temelli siyasette varlık nedenlerini anımsamak bir yana o temel ilkeleri sorgulayan iki eğilime tutsak düştü.
Bir yanda devletin içini boşaltmış, her alanda çürümeye yol açmış ve mutlaka sonlanması gereken bir iktidar.
Diğer yanda, bu duruma son verme görüntüsü verirken çökmüş devleti ayağa kaldırma konusunda güven vermeyen muhalefet.
İktidarda uzun süre kalmış olmanın yozlaşmasına aldırmaksızın iktidardan hiç gitmeyecekmiş gibi davranan iktidar.
Seçim başarısını iktidarın hatalarına ve bıkkınlık veren tutumuna bağlamış bir muhalefet.
“Faiz sebep, enflasyon sonuç!” saplantısıyla ekonomide yıkıma ortam hazırlayan iktidar bu üstelemesinden çark edercesine finans kapitalin Türkiye’deki güçlü kişilerinden Mehmet Şimşek’le nikâh tazeleme peşinde.
IMF kapısında değiliz, görünürde IMF’den borç da almıyoruz! Buna karşılık, ekonomik yıkımdan kurtulmak için Batıcı olduğu kadar Batı’nın gözdesi de olan eski bakana kucak açan iktidarımız var. Bu ne lahan turşusu, bu ne perhiz diye sormaya hakkımız yok mu?
Yüzüncü yılında İzmir’deki Türkiye İktisat Kongresi’nde söylemesi olası şeyler biline biline kürsüye çıkartılan ayrılıkçı, etnikçi Sırrı Süreyya Önder. Konuşma fırsatını altın vuruş olarak değerlendiriyor kendince. Cumhuriyeti ve kurucusunu “bence” diye diye yerden yere vuruyor.
Herkes Atatürk’ü ve Cumhuriyetini benimseyecek diye bir kural yok elbette.
Ama, konuşmacıların seçimi, konu başlıklarının belirlenmesi gibi kimi ilkelere uyulması gereği de tartışmasız. Ekonomik yıkımın pençesindeki Türkiye’de İzmir’deki Türkiye İktisat Kongresi çözümün aranacağı yer olmak yerine her türlü görüşün dile getirildiği foruma dönüştürülüyor. Bu da yetmiyor. Cumhuriyeti can evinden vurma etkinliğine dönüştürülüyor.
İktidar partisinin seçimi yitirme telaşı son günlerde ittifakına eklemeye çalıştığı partilere bakıldığında iyiden iyiye kendisini göstermiş oluyor.
Etnikçi-dinci HÜDAPAR’la düşünsel yakınlık içinde olsa da AKP, bugüne dek bu yapıyla yan yana görünmeme özeni içinde olmuştu.
Yine de, HÜDAPAR, AKP’yi üzmedi. Anayasaya da aykırı olan düşüncelerini dile getirmekle benliğini doyurmuş oldu.
Kadına yönelik çağdışı düşünceleriyle kendisini gösteren ve ittifak için isteklerinin onaylanmasını şart koşan Yeniden Refah Partisi isteklerim onaylanmazsa ittifakta yokum diyerek AKP’den uzaklaştı.
Bu arada, YSK’ye Cumhurbaşkanı adaylığı başvuruları gelmeye başladı.
Bir adayın başvurusu YSK’ye sunduğu görselinin çözünürlüğünün yetersiz olması nedeniyle geri çevrilmiş.
Bir başkasınınki vekili aracılığıyla başvurduğu için uygunsuz bulunmuş.
Bakalım diplomaya ve anayasaya bakacaklar mı?
Bu değneğin yalnızca iki ucu değil ortası da pis!
Tutulacak yeri yok!
Azim ve Karar, 21.03.2023