TRABZONSPOR
Sporla ve özellikle futbolla ilgili yazarken baştan belirtme gereği duyuyorum. Çok iyi biliyorum ki, futbol söz konusu olduğunda bilinçler kolaylıkla körleşebiliyor. Bu bir futbol politik yazısıdır. Eleştiride ölçüye özen gösterilecektir. Yandaşlık duyguları bir yana bırakılarak okunursa yazının anlaşılması kolaylaşacaktır.
Bir hafta kadar önceydi.
TS Başkanı Ağaoğlu, şampiyonlar ligi ön eleme maçı oynama zorunluluğundan yakınıyordu. Türk futbolunun düştüğü durumdan kaynaklandı bu zorunluluk demeye getiren sözler söyledi. Biz çok iyiyiz ama ülke futbolu kötü demeye getirdi. Yadırgadım.
Yaklaşık 50 yıldır Türk futbolunda baskın rol oynayan bir takım TS. Dolayısı ile, Türk futbolunun iyiliğinde de kötülüğünde de katkısı olduğu kuşkusuz. Türk futbolu dibe vurduysa bunda TS’nin etkisi de tartışılmaz. Tıpkı FB, GS ve BJK etkisinin tartışılmayacağı gibi.
Futbol, ülkemizde en önde gelen spor. Bu konumu hak edip etmediği de tartışmalı. Her türlü olumsuzluğa karşın futbolu doruktan indirmek neredeyse olanaksız.
Türkiye’de gençlerin de önde gelen tutku alanı futbol. Pek çok gencimizin düşlerini süsleyen tılsımlı bir olgu. Diğer yandan ise, başta TS, BJK, FB ve GS olmak üzere ülkenin futbol odaklarından, ülke futbolunu ilerletmeyen, ülkede futbola gönül vermiş gençlerin yolu üzerine aşılmaz duvarlar ören 8+3 (yabancı kuralı) sistemi konusunda en küçük karşı çıkış görmüyorsunuz.
Ağaoğlu’nun sözlerine yansıyan ayrıntı da kendi kulübünü ülke futbolunun önüne koyduğunu gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde yine Trabzonspor’un adının karıştığı dehşet verici bir olay yaşandı.
Trabzon’a gelen Fener Rum Patriğine Trabzonlu olduğu anlaşılan bir kişi tarafından TS forması armağan edildi. Ne var bunda denebilir?
Formanın üzerinde “Ekümenik Patrik Bartolomeos” yazmasaydı sözü bile edilmezdi.
Ekümeniklik patrikliğe devletleşme hevesinde önemli güç veren bir kavram.
Ülkemizin varlık belgesi Lozan’a da aykırı.
Ülke futbolunun TS’yi dibe çektiğini düşünen TS Başkanı bu konuda bir açıklama yaptı mı?
TS’nin resmi internet sitesine baktım. Bu konuyla ilgili en küçük açıklama görmedim. TS forması olgusunda TS yönetiminin bilgisi yoktur. Ama, ortada ülkemizin birliğine, dirliğine yönelmiş bir olay vardır. TS forması bu olayda kullanılmıştır.
Bu densizliğin altına imza atan kişi TS üyesi midir? Öyleyse, hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütülmekte midir?
TS üyesi değilse ve böylesi düzeneklerin harekete geçirilmesi söz konusu değilse kulübün internet sitesinden iki tümcelik olsun bir açıklamayla bu gelişme kınanamaz mıydı?
Futbol ve spor yalnızca futbol ve spor değildir.
Geçtiğimiz günlerde bunun böyle olmadığı bir kez daha anlaşıldı.
Fenerbahçe kulübü Dinamo Kiev maçındaki Putin tezahüratı gerekçesiyle UEFA tarafından yaptırıma uğratıldı. Türk milli takımının ve Türk kulüplerinin Avrupa maçlarında sayısını unuttuğumuz kez kendisini gösteren bölücü terör örgütü propagandasına seyirci kalmakta sakınca görmeyen UEFA Putin’i yaptırım gerekçesi saydı.
Fenerbahçe’ye yönelen FETÖ kurgusu sürecinde resmin tümüne bakmak yerine takım penceresinden bakan ve böylelikle iyi bir sınav vermeyen TS hiç olmazsa bu kez duyarlılık gösterse, ülkemizin birliğine, dirliğine yönelen bu saldırı karşında sesini yükseltseydi iyi olmaz mıydı demekten alamıyorum kendimi.