ÜNİVERSİTE SINAVINDA BARAJ NEDEN KALKAR?
Mahiye Morgül
Sınava hazırlanan öğrencilerin aileleri şokta!
Demek ki Sınav Piyasası için düğmeye basıldı ve YÖK’ün olduğu gibi buhar olacağını 2014’de bakan Nabi Avcı telaffuz etmişti.
Velilerin yüreğine su serpemeyeceğim için üzgünüm. Daha kötü günler kapıdadır.
2005’de taşları döşenmeye başlanan Çok Parçalı Piyasacı Eğitimde (Tansu Çiller’in Amerikan SPAN heyetleriyle başlattığı) özel okullaşmanın hızı demek ki kesildi ve bugünkü kriz şartlarında eğitim piyasasına soluk aldıracak kapitalist çıkış yolu olarak “sınav piyasası” dönemine geçiliyor. Diğer bir tarifle, YÖK’ün buhar olma zamanı gelmiştir.
“YÖK’ün buhar olması” deyimi 2014’lerde bakan Nabi Avcı tarafından telaffuz edilmişti. “Devlet sınav yapmaz, YÖK’ün kalkması lazım” demeye başladıkları yıllardı. Ben de bakanlığın açıklamalarını köşe yazılarıma almıştım, daha sonra da Okulda Zihin Terörü kitabıma koymuştum (sayfa 214, 226, 250). Bakmak isterseniz, tüm kitaplarım gibi Okulda Zihin Terörü kitabım da internet sitemde ücretsiz erişimdedir.
Merkezi sınavlar kalkıyorsa YÖK kapanır, orada çalışan tüm elemanlar işsiz kalır ya da özel sınav şirketi kurmak için piyasada çalışırlar. Amerikalı heyetlerin kurduğu Mesleki Yeterlilik Kurumu denilen bir merkezle bağlantılı olarak bunu planladıklarını anlıyorum, çünkü sertifikalı sınav şirketi kurmanın kursunu MYK’da almış olmaları gerekir.
Yani, Sosyal Türk Devleti kavramından bir parça daha kanırtılarak kopartılacak ve piyasa canavarına yem atılacak demektir. Dünyayı kanırtmanın baş elemanlarından ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman 2004 yılında “Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik, laik ve piyasa ekonomisine bağlı bir hukuk devleti olmasından memnunluk duyarız” demişti. Cümlesinde “sosyal” kelimemiz buharlaşmıştı! Şimdi hafıza tazelemenin vaktidir. Pek yakında koro halinde “Devletimizin tanımından SOSYAL kelimesi kaldırılsın” dediklerini duyacaksınız.
YÖK’ün buharlaştırılmasıyla neler olacak derseniz, daha önce not ettiklerimden özet yapmaya çalışayım:
*Fakülteler arasında tek merkezden kurulan irtibat kopacak, her fakülte kendi öğrenci alımlarını kendisi yapacak ve adına da, kulağınıza çok şirin gelen “özgür üniversite!” diyecekler.
*İstediğin fakültenin puanını tutturamadıysan altı ay sonra tekrar sınava girebilirsin. Ama o sınavda aldığın belgeyle başka bir fakülteye giremezsin, çünkü her fakültenin anlaşmalı sınav şirketi olacak.
*TOEFL gibi dil kursları örnektir. Paralı kurs, paralı sınav… Örneğin ODTÜ Hazırlık sınıfını atlamak istiyorsan, belirtilen puanı oradan almak üzere çok para harcayacaksın. Kaçıncı girişinde o puanı alabilirsen al, zaten son sınav hakkına kadar sana sertifika vermezler! Çünkü ne kaa sınav o kaa para…
*Liseler de buharlaşacak. Üç beş zengin koleji kalacak.
*Aynı sınıfta okuyan öğrenci göremeyeceksiniz, okul arkadaşlıkları bitecek. Daha fazla genç intihar olayı göreceğiz.
*Okulda bayram törenleri bitecek. “Milli” kelimesi buharlaşacak!
Efendim, eğitim piyasası krize girdi, özel okullar iflasta, okul patronlarına yeni iş kapısıdır Sınav Piyasası. Kapitalizm krizlerle büyür dedikleri odur. Bunu iyi bilir Amerikan baronları, krizden çıkışı da kendilerine kâra çevirirler, başka çareniz yok diye önünüze koyarlar. Dersanecilik dönemini hatırlayın, gençleri internetten öğrenmeye geçiriyorlardı.
Bildiğim odur ki, özelleştirme görevlisi Tansu Çiller Türk Milli (!) Eğitimini kamucu yolundan saptırmaya devam ediyor. Ziya Selçuk’un içinde olduğu ekip yıkmaya devam ediyor. Yardımcısını bakan yaptı. Bunları bileceksiniz.
Kamu Hizmetleri Piyasaya Atılırsa Devlet Buharlaşır!
Eğitim, halka hizmettir, devletin sosyal (kamucu) hizmetlerinin başında gelmek zorundadır. Cumhuriyet buydu. Artık değil. Eğer eğitim, piyasaya para kazandırma alanı yapılırsa devlet küçülür, halk devletten uzaklaşır, küser. MEB buharlaşıyorsa piyasa kazanıyor demektir, ama Türk parasının değerini korumamışsan piyasa da kazanmayacak, halk perişan olacak demektir. Yani, YÖK buharlaşıyorsa piyasa kazanacak diye hayal ediyorlarsa çok yanılıyorlar!
Veliler görmüyor ki eğitim “hiç” oldu, hiç bilgi vermeden sınav yapacaklar çocuklarınızı, yine kandırılacaksınız. Çocuğunuzun önüne konmuş kitaplarda hiç bilgi olmadığını görmüyorsunuz, kör bakıyorsunuz, çocuğunuzu kandırıyorlar görmüyorsunuz, size bundan sonra sınav piyasası canavarıyla saldıracaklar, farkında olmak için daha başınıza neyin gelmesini bekliyorsunuz?
Bakınız, yeni eğitim işleri bakanınız kimdir hiç önemli değil, ama eğitim piyasası kurma işi yapan SPAN adlı Amerikan şirketinin 1995-2005 arasında Ankara’da YÖK Dünya Bankası Dairesinde yetiştirilmiş ekipten biri olması gerekir, bunu bileceksiniz. Yani Tansu Çiller’in çok parçalı eğitim ekibinden biri.
Artık çözüm önermiyorum. Kendini kandırılmış hissetmeyen veliye diyecek sözüm kalmamıştır. İşte çocuklarınızı yetiştireceğiniz bir tek bilgi hazinesi orada, mahiye.com sitemde, “mayana kitaplığı”nda, ücretsiz erişimde, indirin çocuğunuzu onlarla çalıştırın, bütün sınavlar önlerinde çocuk oyuncağı kalsın.
Bu kadar verdiklerim çocuklarınızı kurtarmaya yetmeli. Manevi anneniz Umay ananız olarak size daha ne vermemi isterdiniz?
Haydi uyanın, çok işiniz var, yeteri kadar uyudunuz.
Azim ve Karar, 14.02.2022.