27 MAYIS

27 MAYIS
26 Mayıs 2024 21:18
287
A+
A-

Ceyhun Balcı

Zarfa bakrasanız başka şey söylerseniz.

Mazruf ise başka şey söyler size.

27 Mayıs’ın 64. yılında boş kaleye gol atanlar örneğince aklına geleni, aklına geldiğince söyleyecektir her zamanki koro. Hatta, bu koroya o koronun üyesi olmayanlar da katılacaktır.

İdamlara gelince!

Baştan sona hatadır.

Önlenememiş olması 27 Mayıs’a düşürülen gölgedir.

27 Mayıs’ın doğru eksende tartışılamamasının önde gelen nedenlerinden biridir.

“Yeter söz milletin!” diyerek iktidara gelen Demokrat Parti’nin 14 Mayıs 1950 seçimlerinden hemen sonra yaptığı ilk iş Türkçe okunan ezanı Arapçalaştırmak oldu. Bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır ki, o gün için küçük görünen bu adım bugün cumhuriyeti bozulma noktasına getiren adımların öncülü olmuştur.

“Yeter söz milletin!” diyenlerin iki sözünü anımsamakta yarar var!

“Odunu koysam seçtiririm!”

“Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz!”

27 Mayıs elbette askersel bir devinimdir.

25 Nisan 1974 tarihinde Portekiz’de Salazar’a karşı yapılan da…

Portekiz’de yaşama geçirilen Karanfil Devrimi’ni darbe olarak niteleyen şaşkına rastladınız mı diye sormakla yetinelim.

27 Mayıs’ı ürünüyle irdelemek akılcı olacaktır.

1961 Anayasası bu toprakların gördüğü en özgürlükçü, en çağdaş ve en toplumcu belgedir. Bu 64 yıl önce de böyleydi, bugün de öyle olmayı sürdürüyor.

Günümüzde ekonomik kriz koşulları gerekçe gösterilerek toplumcu kazanımların budanması sürdürülüyor. Emekli aylığının insanca yaşama yeten düzeyden kalıcı olarak uzaklaştırılması ve bu durumun olağanlaştırılması için çok beklemek gerekmeyeceğini şimdiden söylersek abartmış olmayız.

“Yeni Anayasa” tutkusu, anayasanın sayısız maddesini değiştirmiş olsa da iktidarın önde gelen amacı olmayı sürdürüyor.

Ortada 1982 anayasası kalmamış olsa da rehber alınanın 1921 anayasası olması günümüzdeki anayasa tartışmalarının özünü anlamak bakımından ibretliktir.

Azim ve Karar, 27.05.2024

ETİKETLER: ,