DEPREMDE KAMUCULUĞU ARAMAK

<strong>DEPREMDE KAMUCULUĞU ARAMAK</strong>
19 Şubat 2023 20:48
747
A+
A-

Ceyhun Balcı

Depremi izleyen saatlerde Ankara’nın buyruğunu bekleyecek denli hantallaşan, işlevsizleşen devletimizin sunduğu görüntü karşısında kahrolmanın ötesine geçilemedi.

Devletin devinime geçmedeki yavaşlığı dışında sorgulanması gereken bir başka başlık kamu hizmetlerinin ortadan kaldırılmasına bağlı acıklı sorunlar olmalı.

Birkaçına göz atmakta yarar var.

Depremi izleyen saatlerde yardım, kurtarma ve beslenmeyle ilgili eksikliklere ilk eklenen kıtlık akaryakıta ilişkindi. Tümüyle özel girişim elindeki akaryakıt dağıtımı hem çalışanların depremzede olması hem de kazanç olanağının ortadan kalkması nedeniyle işletmecilerince hizmet dışı bırakıldı. Böyle bir durumda Petrol Ofisi’ni anımsadık doğallıkla. Petrol Ofisi bugün de varlığını sürdürmekle birlikte kamu kurumu niteliğini yitireli çok oldu.

Akaryakıt darlığı demeyelim ama dağıtımıyla ilgili kısıtlılık sırasında kamunun elindeki Petrol Ofisi önemli işlev  görebilirdi. Serbest piyasa ve özelleştirme tutkunlarının bu durumla ilgili bir açıklaması olacak mıdır?

Sorun yaşanan bir başka alan iletişimle ilgiliydi.

Özellikle depremi izleyen ilk günlerde habercilerin bile internet kısıtı yaşadıklarına tanıklık edildi. Bu durum karşısında Türk Telekom’u birkaç yıllık cirosu karşılığında özelleştirenlerin kulaklarını çınlatmayalım mı?

Türk Telekom gibi son derece stratejik ve  bir o kadar da milli güvenlik sorununa yol açabilecek bir kurumun öngörüden yoksun şekilde özelleştirilmiş olması, özelleştirilmiş olsa bile hiç olmazsa ivedi durum kullanımı amacıyla bir bölümünün kamu kullanımına açık olacak şekilde düzenleme yapılmamış olması birilerini düşündürüyor mudur diye sormakla yetinelim.

Yalnızca Türk Telekom değil diğer mobil telefon operatörlerinin çalışma yönergelerine doğal afet vb durumlar öngörülerek kamu kullanımı olanağı eklenmeliydi. Hiç olmazsa bundan sonrası için böyle bir düzenleme yapılamaz mı?

Bir başka sorun hayvan dostlarımızla ilgili.

Besi hayvanlarının depremde telef olmasının yanı sıra deprem sonrasında sahiplerince beslenememesi sorunu başgösterdi. Bu fırsatı değerlendiren kimilerinin bakılamayan hayvanları ucuza edindikleri yansıdı haberlere.

Devlet kasaplık, manavlık, bakkallık, celeplik mi yapar diyen ünlü büyüğümüzü anmış olalım.

Elde bir SEK, Et Balık Kurumu ya da devlete ait tarım işletmeleri olsa bu sorunu çözmek çok da kolay olmaz mıydı?

Örnekler çoğaltılabilir kuşkusuz.

Aklıma geliveren ve sıralamaya çalıştığım bu örnekler bile kamuculuğun önemini anımsatmış olmalıdır.

Özetle,

  • Özel girişim kazanca odaklanır. Dolayısı ile, büyük bir felaket durumunda da bu güdüsü varlığını sürdürür.
  • Bu arada, iyi niyetli olsa bile bu ve benzeri felaketler sonrasında özel sektörün kamu gibi hazırlıklı, uyanık ve devinime hazır olması beklenemez.

Olmayan üretim nedeniyle fırlayan besin ederlerini tarım kredi kooperatifleri mağazaları aracılığıyla denetim altına almak nasıl olanaksızsa, kamu tarım işletmelerinin yokluğunda hemen her koşulda yaşanan sorunları aşmak olanaksızdır.

Ağır bedeller ödeterek çok şey öğreten son deprem felaketinin kamuculuğun yaşamsal önemini öğretmiş olması dileğiyle…

Azim ve Karar, 18.02.2023

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.