15 TEMMUZ’DA TAMAMLANAMAYAN NEYDİ?
Zahide Uçar
Süleyman Soylu Ümit Özdağ’a en alt seviyeden hakaret ederken bir açıklamada bulundu. Dedi ki;
“15 Temmuz’da yarım kalan işimizi tamamlayacağız, kaos planıyla….”
Daha önce de Sevda Noyan denilen kadın bir TV Programında, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Bizim aile şöyle 50 kişiyi götürür. Biz bu konuda çok donanımlıyız maddi ve manevi olarak. Liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede, onu söyleyeyim.” demiştir.
Bu sözler rast gele söylenmiş sözler değildir. Birincisi;
“Biz çok güçlüyüz, silahlıyız, hazırlıklıyız, hepinizi ezip geçeriz” mesajı vererek milli direnç noktalarına korku salmaya çalışıyorlar. Belli ki kendileri de çok korkuyor.
İkincisi;
Gizli ajandalarını açık ediyorlar. Soylu arka planı ispiyonladı mı yoksa bilmediğimizi odaklara mesaj mı gönderdi. Şimdilik bilmiyoruz!
Bir başka karanlık olay da 15 Temmuz kalkışma oyunudur. 15 Temmuz kalkışma oyununun çok fazla karanlık noktaları vardır. Anlaşılan o ki, FETÖ bir kalkışma planlıyordu. Bu planın içinde olan yetkin bazı isimler iktidar tarafından tespit edilerek iki taraflı oynanması sağlanmış, kalkışma öne çekilerek darbe gemisinin AK Limana demirlemesi sağlanmıştır. Operasyon yiyen F-CİA KALKIŞMASINI AK Limana demirleme planını hayata geçirenler bir taşla çok kuş vurmayı planlamış olmalıdır. Bu kalkışma sayesinde kendilerine ayak bağı olmaya başlamış F-CİA’dan kurtulmak, kendi yandaşını tekrardan birbirine kenetlemek, mağduriyet üzerinden muhalefeti susmaya mecbur edip, rejimi değiştirmek…
Can alıcı olan kısmı ise,
Oyun içinde oyun olan kalkışmada Atatürkçülerin de bu darbeye destek vereceğini hesapladılar. Atatürkçüler bu tezgaha düşmediği gibi, kalkışmaya karşı tavır alarak oyunu bozdu. İşte yarım kaldı dedikleri şey, o karanlık planın gerçekleşmemiş olmasıdır. Atatürkçüler destek verseydi, devlete karşı kalkışmaktan hepsi ezilecek, öldürülecek, hapislere tıkılacaktı. Böylece Anadolu İslam Federe Devleti planı karşısında hiçbir güç kalmayacaktı. Başaramadılar!
*** ***
Peki, Soylu’nun söylediği;
“15 Temmuz’da yarım kalan işimizi tamamlayacağız, kaos planıyla….”
Açıklamasının anlamı nedir?
Anlamak için bir başka tuzağı açalım;
2011-2012 yılları olmalı. Henüz Suriye tarumar edilmemiş. Kulağımıza bir haber fısıldandı. Habere göre AKP Gençlik kollarına AKP Genel Merkezinden bir talimat gönderilmişti. Talimata göre Türkiye’ye Araplar getirilecek, gelenler Türkiye’nin her iline, ilçesine yerleştirilecekti. AKP Gençlik Kollarından bu projeye göre çalışması isteniyordu.
İşte bu nedenle diyoruz ki, geçici sığınmacı planı emperyalist bir projedir. Çok önceden karanlık mahfillerle birlikte planlanmış bir ihanet projesidir.
Suriye’den bir Türkmen kardeşimizle konuştum. Suriye’de Türkmenlerin son durumunu sordum. Bana anlattıkları ürkütücüydü. AKP Türkmen köylerine Arapları yerleştirmiş. Öyle ki, Türkmen bölgelerinde Türk nüfusu %5’e kadar düşmüş. Anlaşılıyor ki, Türklere operasyon sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Zaten Irak Türkmenlerini de Barzani’ye satmışlardı. Oysa sınırlarımıza yakın bölgelerde Türkmenlerin olması güvenliğimiz için çok önemliydi. Bazı Türkmen bölgeleri de terörize edilmiş, bölge insan kaçırmak dahil her suçu işleyen gruplara terk edilmiş. Uyuşturucu işi yapanlar varmış(!) Zaten olmasa şaşırırdık değil mi?…
Türkmen kardeşimiz çok daha anormal olaylardan bahsetti. Türkiye’ye alınan Suriyeli Arap ve Çingenelerin en cahil kesim olduğunu, hapishanelerin boşaltılmasından sonra katillerin, sapıkların, uyuşturucu tacirlerinin, tecavüzcülerin engelsiz bir şekilde Türkiye’ye girdiğini anlattı. Suriyelilerin hepsi cahil değildir. Bunların okumuş, aydın kesimi de var ama Türkiye onları almıyor. Garip bir şekilde en cahillerini alıp, vatandaşlık veriyor. Yakında bir Arap iş adamıyla konuştum. İki fabrikası var. Adam “ benim işçilerimin hepsi vatandaşlık aldı, bir ben alamadım” diyor. Gene Türkmen kökenli bir astronot (Rusya’da eğitim almış, son derece donanımlı) senelerce vatandaşlık almak için bekledi. Araya girenler sayesinde daha yeni vatandaşlık aldı diyor.
Siz bu politikadan ne anladınız?
Ben şunu anladım;
Bir fabrikatörü, aydın, eğitimli insanları “kaos planınızda” kullanamazsınız. O nedenle en cahilleri ve çulsuzları alıyorlar.
Afganistan’dan gelenler malumdur. ABD’nin kullandığı silahlı milisler ve diğerleri… Çoğu Abazan… Kadın onlar için sadece cinsel bir obje. Erkek çocukları da cinsel ihtiyaçlar için kullanan Taliban kültürüyle yoğrulmuş sapkın insanların yaşadığı bir ülkeden geliyorlar.
Şimdi Pakistan göçü başladı. Gelenler Taliban zihniyeti olan, birçok patlama ve suikastları organize eden en tehlikeli grup olan Peştunlardır…
Ceplerinde uyuşturucu ile ülkemize giriyorlar. O uyuşturucuyu sermaye yapıyorlar.
Böylesine kontrolsüz göç alan bütün ülkelerde iç savaş çıkmıştır. Ruanda, Pakistan ve bir zamanların Avrupa ülkesi gibi olan Lübnan’da kontrolsüz göç nedeniyle iç savaş çıkmıştır.
Jandarma kır polisi yapılmadan önce sınırlarımıza göz taraması ile suçluları tespit eden bir sistem kurmuştur. O sistem devre dışı bırakıldı. Bu durum bile çok karanlık bir projenin işleme konduğunu göstermiyor mu?
*** ***
Alanyalı bir Üniversite öğrencisi ile konuştuğumda bana;
“Hocam, Litvanya’da okuyordum. Ukrayna-Rus savaşından sonra naklimi Türkiye’ye aldırmak istedim, bana Suriyeli olsaydım kabul edileceğimi söylediler. Kendi ülkemin üniversiteleri Türk olduğum için beni kabul etmediler.
Taksim’de toplu taşımaya bindim. Üç Suriyeli başımda dikilerek kalkmamı, kendilerinin oturacağını söyledi. Bir başka gün de aynı şeyi Afganlılar yaptı. Bunlar genç erkekler” dedi.
Twitter’de bir doktor Pendik’te yürüyüş yapıp bir parkta otururken başını kaldırdığında birkaç yabancı uyruklunun kendisine dik dik baktığını yazdı.
Soylu’nun ““15 Temmuz’da yarım kalan işimizi tamamlayacağız, kaos planıyla….”
Açıklamasını yukarıdaki bilgiler ışığında değerlendirirsek;
Geçici sığınmacılar bu kaos planının bir parçası olmak yolunda birileri tarafından kullanılıyor. Aksi olsaydı o parkta, toplu taşımalarda Türk Vatandaşlarının sinir uçlarıyla oynama cesaretini asla gösteremezlerdi.
Araplar ülkenin her yerine karanlık bir projenin gereği yerleştirildi. Borçkalı bir arkadaşım diyor ki; “Borçka’da Suriyeliler var. İstanbul, İzmir, Adana, Antalya gibi yerleri anlarım. Oralarda iş alanları var. Borçka’da hiçbir iş alanı yok. Suriyeli niye Borçka’ya gelip yerleşir? Ortada derin bir proje olmalı..”
Soylu’nun “15 Temmuz’da yarım kalan işimiz” dediği proje, geçici göçmenler kullanılarak çıkartılan kaos planıyla mı tamamlanacak? Türkiye’de yeni Sevr bu kaos planı üzerinden mi gerçekleştirilecek? PLAN BU MU?
2006 Yılında bir Türk ile evli olan İngiliz bayan;
“Erdoğan’a Halifelik sözü verildi” demişti. Başka şeyler de söyledi. O dedikleri gerçekleşti. Kaos planı üzerinden Türkiye parçalanırken, AKP Genel Başkanı halife olup, üç dinin başkenti olması planlanan İstanbul’da kendini korumaya mı alacaktır?
Unutmayalım! ABD, İngiltere ve İsrail Hilafeti destekliyor! Fakat Amerikan Müslümanlığına evrilmiş uydurulmuş bir dinin Halifeliğini destekliyor…
Türk Milleti gerçek milli aydınlarının öncülüğünde, bir kurtarıcı beklemeden kendi kaderine el koyma hakkına sahiptir! Vatanını ve bağımsızlığını, kaos planına malzeme olmadan savunmak bir keyfiyet değil, MECBURİYETTİR!
Azim ve Karar, 10. 05. 2022