UNUTKANLIK
Taziyeye gerçeklikten yoksun güzellemeler eklemek zorunluluğu var mıdır?
Kimlik siyasetinin sınırlarını her geçen gün ustalıkla genişleten Sırrı Süreyya’nın her fırsatta kültürel konuları siyasete araç yaptığı bilinmeyen durum değil.
Bir kez olsun kendince uğruna savaşım verdiği bölgenin feodalizmin pençesinde olduğu, asıl çözülmesi gereken bu sorunun Türkiye genelinde yaygınlaştığını, kula kulluğun sıradanlaştığını işiten oldu mu?

Ceyhun Balcı
“Ne hıyrını görmüşüm” dediği Cumhuriyet sayesinde TBMM başkan vekili oldu.
Onbinlerce insanın ölümünden sorumlu olan PKK önderine “yetim değilim, Öcalan babamdır” dedi.
Terörle savaşımı sürdürürseniz kapınıza gelen üniformalıdan “evladınız şehit düştü, vatan sağolsun” sözlerini işitmeyi sürdürürsünüz bile diyebildi.
Kendi varlığını borçlu olduğu cumhuriyeti “kendisini Allah yerine koydu” sözleriyle etnikçiliğin dinsel motifler eklemekte sakınca görmedi.
Beğenmek bir yana her fırsatta küçümsediği cumhuriyetin yetiştirdiği hekimler ivedi rahatsızlığı sırasında insan üstü çabalarla yaşamda tuttu kendisini.
Altı ay önce dokunanın yandığı terör örgütü ve onunla ilintililer sözde “terörsüz Türkiye” dönemiyle birlikte yıldızı parladı.
Bir yanına toprak ağası Ahmet Türk’ü diğer yanına da hanım ağayı alarak kuryelik yaptı.
Sırrı Süreyya Önder!
Kimlik siyasetinin önde gelen ve bununla yetinmeyip en çok güzellenen öğesi olup çıktı.
Ölenin ardından söylenecekler ya da söylenmeyecekler konusunda tartışmalar bitmez.
Bir insanın canlılığını yitirmesi hiç kuşkusuz düğün bayram yapmayı gerektirmez. Ağır başlı, olgun insanlara yakışmaz en azından böylesi bir davranış.
Önder’in iki haftayı aşkın rahatsızlığı ve dünkü ölümü sonrasında dile getirilenler yazının başlangıcındaki sözleri anımsamayı kaçınılmaz kıldı.
Taziyeye gerçeklikten yoksun güzellemeler eklemek zorunluluğu var mıdır?
Kimlik siyasetinin sınırlarını her geçen gün ustalıkla genişleten Sırrı Süreyya’nın her fırsatta kültürel konuları siyasete araç yaptığı bilinmeyen durum değil.
Bir kez olsun kendince uğruna savaşım verdiği bölgenin feodalizmin pençesinde olduğu, asıl çözülmesi gereken bu sorunun Türkiye genelinde yaygınlaştığını, kula kulluğun sıradanlaştığını işiten oldu mu?
Sırrı Süreyya Önder’in ardından ortama yayılan abartılı iletilerin mide bulandırıcı boyutlara vardığını gördük.
Elbette, bu durumdan Sırrı Süreyya sorumlu değil…
“Şeyh uçmaz mürit uçurur” sözü bir kez daha gerçek oldu.
Azim ve Karar, 04.05.2025