TARİH AKLAYICILIĞI

TARİH AKLAYICILIĞI
28 Kasım 2024 23:07
41
A+
A-

Ceyhun Balcı

Her yılın bugünlerinde bir alışveriş çılgınlığı yaşanır oldu. Geçinmek bir yana karın tokluğunun başarı sayıldığı günümüz Türkiye koşullarında alışveriş çılgınlığı çok da akla yatkın bulunmayabilir.

Ama, gerçek budur. Alışveriş yapma olasılığı bulunanlar eksik değildir anlaşıldığınca.

ABD’de Şükran Günü’nü de kapsayan bugünlerde “kara cuma” adı altında alışverişin kışkırtıldığı bilinir.

Şükran Günü bahanedir, ticaretse şahane!

Her yılın kasım ayının son perşembesinde ABD, uzaklardan gelen sömürgeci yerleşimcilerin yerli halkı yerinden yurdundan etmesini ve bununla da yetinmeyip vahşice ortadan kaldırmasının yıldönümünü anmaktadır. Üstelik bunu şenlik havası içinde yapabilmektedir.

Böylesi bir olumsuzluktan şükran günü adı altında kutlama çıkartabilmek emperyal anlayışın “başarısı” olarak not edilebilir.

Soykırıma eşdeğer eylemleri yaşama geçirmiş olan beyaz adamların katliamlarını kutlama gerekçesi yapmayacak kadar akıllı olduklarını unutmamak gerek.

Böyle bir durumda olayların iç yüzünden habersiz insanları duygusal etki altına alacak bir anlatı gereklidir. Şükran Günü adı altında pazarlanan anlatı tam da budur.

Uzun yoldan gelen beyaz adamlar bitkin ve güçsüzdür. Onların bu acınası durumu karşısında yardımcı olan yerliler yaşam desteği sunarak tarihe eşsiz bir sayfa eklemişlerdir.

Yurtlarını, ocaklarını ve elbette yaşamlarını yitirmiş yerlilerin yokluğunda onları yücelten anlatılar üreterek, duygulara seslenmek beyaz adamların özellikle hünerli olduğu bir konudur.

Ayrıca, yeri, yurdu ve yaşamı elinden alınmış “vahşiler” için böylesi bir anlatı çok da sayılmaz.

Ne de olsa beyaz adam tarihi saptırma ve kendi yaptıklarını aklama bağlamında başvurmaktadır bu anlatıya. Ölüler konuşamayacağına ve geride kalan az sayıdaki yerli de tarihsel gerçekleri dünyaya duyuramayacağına göre Şükran Günü anlatısı amaca ulaşmak için biçilmiş kaftandır.

Bu tiyatro tadındaki anlatıda bize düşen rol mü?

Bir yandan İsrail’le ticareti kestik diyerek farklı yollardan ticareti sürdürmek ve iç ticaretin kışkırtılması için Şükran Günü’nden yararlanmak.

Tüm bunların “yerli ve milli” söylemlerinin arttığı dönemde yaşanması da ayrıca ilginç değil mi?

Azim ve Karar, 28.11.2024