ÖZELLEŞTİRME, GÜZELLEŞTİRME

ÖZELLEŞTİRME, GÜZELLEŞTİRME
14 Şubat 2022 15:27
924
A+
A-

Ceyhun Balcı

Her ne kadar bugünün yakıcı sorunu gibi gözükse de “ÖZELLEŞTİRME-GÜZELLEŞTİRME” son 40 yılın sorunudur. Halının altına süpürülen pislikler bugünlerde saklanamaz duruma gelmiştir.

Sosyalist blokun çöküşüyle karşıtsız kalarak ipten kazıktan kurtulan azgın kapitalizm özelleştirmeyi tereyağından kıl çeker gibi alıp kendi istediği yola soktu.

Ulusal yargı düzenekleri “uluslararası tahkim” egemen kılınarak devre dışı bırakıldı.

Bu arada, kamu kurumlarının bilerek kötü yönetilmesi sonucu ortaya çıkan zararlar kamuoyunun bu aymazlığı sorunsuz kabullenmesi için ustaca kullanıldı.

Sayısız başlık arasından bir kaçına odaklanarak sürdürelim.

TÜRK TELEKOM

Türkiye’nin en önemli kamu varlığı birkaç yıllık cirosu karşılığında dış kaynaklı sermayeye altın tepsi içinde sunuldu.

Neredeyse yatırım yapmayan yeni sahip, verdiği paranın kat ve kat fazlasını cebine koyduktan sonra kredi borçlarını ödemedi. Şirketi borçlu olduğu bankalara bırakarak kaçtı. Yeri gelince “güçlü devlet” görüntüsü veren Türkiye Cumhuriyeti devleti bu acıklı olayı şaşkın bakışlarla izlemekle yetindi.

Geçenlerde basına yansıyan bir haberden Türkiye Varlık Fonu’nun şirketi geri almak için kaynak aradığını ve girişimde bulunacağını öğrendik. Bu haber akıldışı özelleştirmenin acıklı sonu olarak geçti tarihe.

Bu arada, salgın kapanmaları sırasında uzaktan eğitim-öğretim için internete erişemeyen yığınla çocuğumuzun ve gencimizin umarsız çırpınışları karşısında da devletin umarsız ve sessiz kaldığını gördük.

KÖPRÜLER, OTOYOLLAR, TÜNELLER, HAVAALANLARI

Bu başlıktaki kamusal alanlar Yap-İşlet-Devret vahşetine eşsiz fırsatlar sundu. Geçiş ve yolcu güvenceli ballı anlaşmalar kamuyu soyarken işletmecileri palazlandırdı. Salgın sırasında azalan geçişlerle kamunun sırtına binen yük arttıkça arttı.

Bu tablo karşısında güçlü devletimizin güçlü yöneticilerinin aklına bu işletmecilerle masaya oturup özveride bulunmalarını istemek gelmedi bile. Özverili olmaya alışmış bir millet vardı nasılsa.

Afyon-Kütahya Zafer Havalimanı bu işletmeler arasında en büyük kara deliği oluşturandı.

Kişisel deneyimimle sürdüreyim.

5 Haziran 2020 günü İstanbul’un yeni havalimanından aracımla yola çıktım. Yavuz Sultan Selim köprüsü yoluyla Kuzey Marmara Otoyolunu kat ederek bir başka kara delik Osman Gazi Köprüsü’nden geçerek İzmir otoyolu üzerinden İzmir’e döndüm. Yol boyunca neredeyse tüm gişelerde para alışverişi yapıldığına şaşırarak tanıklık ettim. Devletimizin vatandaşa gelince şahin, ayrıcalıklı yükleniciler söz konusu olduğunda nasıl sevecen ve salgın önlemlerini hiçe sayan bir tutum alabildiğini gözlerimle gördüm.

Alt tarafı cam-çelik-beton bileşkesi olan havaalanından Cumhuriyet projesi çıkartabilenlerin bu davranışı gerçekte hiç de şaşırtıcı değildi.

MEDENİYET HAMURU

1936’da medeniyet hamuru (kâğıt) üretmeye başlayan fabrikalarının sayısı 10’ları aşan ve kültür üzerinde yükselen Türkiye’nin kâğıt gereksinimini karşılar durumda olan SEKA azgın kapitalizmin dayatmalarına yenik düşeli 20 yıla yaklaştı.

Her döviz krizinde yatağa düşen kâğıt üretimi bu kez ayağa kalkmamacasına yere serildi. Dışa bağımlı bu önemli sektör dövizden bire bir etkilendi.

Kan ve kâğıt yitirmiş kültür ürünlerinin ölümüne tanıklık ediyoruz.

Basılı yayıncılığa veda zamanı geldi.

Yalnızca kitap, defter, dergi, gazete için üretilmiyor kâğıt. Paketleme, temizlik ürünleri başta olmak üzere bir dizi ürün ateş pahasıdır artık. Erişilemezdir.

ELEKTRİK

Elektrik dağıtımı da altın tepsi içinde özel sektöre sunulan önemli alanlardandı. Zaman ilerledikçe enerji ve dolayısı ile de elektrik gündelik yaşamın vazgeçilmezi oldu. Durum böyleyken geçtiğimiz soğuk hava dalgası sırasında Türkiye’nin Isparta ili günlerce elektriksiz kalabildi.

Bu dehşet verici durumu irdeleyip, gerekeni yapacak yerde alnı secdeye değen iktidarımız elektriksizlikten kırılan insanımızla helâlleşmeyi yeğledi.

Bol kazançlı elektrik dağıtımını eline geçiren şirketler yatırım yerine al-sat yaparak durumu korumayı hüner bildiler. Devletin kendilerine 37 kuruşa verdiği elektriği 4 katı aşan ederlerle tüketiciye satıp kazançlarına kazanç eklediler.

Gelinen noktada yaşanan rezalet karşısında değil hesap vermek uyarı bile almadılar.

KAMULAŞTIRMA-DEVLETLEŞTİRME!

HEM DE İVEDİLİKLE!

Tam da sırası olan bu toplumcu ve köktenci kararları alabilecek siyasi istenç var mı?

Ortalıkta siyasetçi olarak dolaşan iktidar-muhalefet öğelerinin bundan söz ettiğini okudunuz mu, işittiniz mi?

ÖZELLEŞTİRME-GÜZELLEŞTİRME SARMALINI ÜLKEMİZİN BAŞINA DERT EDENLERİN AYMAZLIĞI BUGÜNLERDE HİÇ OLMADIĞI KADAR AÇIĞA ÇIKMIŞTIR.

Azim ve Karar, 14.02.2022

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.