KAHRAMAN’LIK
Ceyhun Balcı
İnsan, erişkinlikle birlikte söylemiyle, eylemiyle, yan yana geldiğiyle sicil dosyası oluşturan bir varlık.
Olumlu değişiklikler gösterse de başlangıçtaki çizginin sıklıkla korunduğu görülür.
TBMM başkanlığı yapmış kişi İzmir’in, Rize’nin ve başka kentlerimizin kurtuluş günlerine dil uzattı.
Tam bir “müstevli” diliydi kullandığı.
“Keşke Yunan kazansaydı” diyen düşündeşi Mısıroğlu’na benzer konuştu.
Milli Mücadele sırasında yaşasaydı İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ne çok yaraşırdı.
Milli Mücadelenin utkuyla bitişinin 100. Yılında ayakları bu topraklara basanların, gönülleri burayla yanıp tutuşanların haklı tepkisini çekti bu sözler.
Her insan yaşamı boyunca bir kahramanlık öyküsü yazar. Bu öykü bir şekilde kayıtlara geçer.
Milli Mücadele’ye dil uzatan kahramanımızın sicil dosyası açılmazsa olmazdı.
Altıncı Filo’ya defol diyen gençlerin eylemleri unutulur gibi değildir. Bundan yaklaşık yarım yüzyıl önce Şubat 1969’da yaşanmış olan bu eylemler 68 gençliğinin gurur anıtı olarak da geçti tarihe. Şimdiki gibi savrulmamış olan sol gençlik o zamanlarda kararlı antiemperyalist ve Atatürkçü bir duruş sergilemekteydi.
Bu gençliğin karşısına Komünizmle Mücadele Derneği ve Milli Türk Talebe Birliği çıkartıldı. Sözüm ona bir başka grup genç 6. Filo’ya karşı çıkanlara karşı çıkmaktaydı. Emperyalizme yama olmuş bu örgütçüklerin gençlikle özdeşleştirilmesi de ayrıca tartışmaya açık bir durumdur.
Ancak, 6.Filo’ya defol diyen gençlerin karşısına çıkartılan kurgulu örgütler önderliğindeki katillerin 2 can aldığı gerçektir.
Bugünkü kahramanımızın gençlik yıllarında da kahramanlık heveslisi olduğu sicil dosyasından kolaylıkla çıkartıldı. Amaç elbette pek yüceydi. Komünistlere ders vermekti.
6. Filo’yu kınama mitinginde sahne alan emperyal seviciler kendilerine biçilen rolün gereğini iki gencin canını alarak yerine getirdiler.
Tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen bu olay Cumhuriyet 50. Yaşına yıl sayarken bir kez daha karşısında emperyale sadakatle yanıp tutuşanları bulmuştu.
Geçtiğimiz yıllarda “Laiklik Anayasa’da yer almamalıdır” çıkışıyla kanlı sicil dosyasına önemli eklemede bulunan kahramanımızın bugünkü sözlerinde şaşırılacak bir şey oyoktur.
O zaman neyse, bugün de odur.
Olumlu değişim bir yana o zaman girdiği yolda koşar adım ilerlemeyi sürdürmektedir.
Her insanın yaşamı gerçekte bir kahramanlık öyküsüdür demiştik ya!
Bu kahramanımız da kendince kahramanlık öyküleri yazmıştır.
Gerçek kahramanlardan bir farkla!
Kanla sulanmış topraklara ve canla kurulmuş ülkeye ihanet etmiştir yazdığı her kahramanlık öyküsüyle.
Tıpkı Ali Kemallerin, Çerkez Ethemlerin, Refi Cevatların, Refik Halitlerin yaptığı gibi.
Kendi kahramanı olmak ne denli onur vericiyse, başkasının kahramanı olmak o denli alçaltıcıdır.
Ne yapalım ki, kendi seçimidir.
Tarihe böyle geçmekte ısrarlıdır.
Azim ve Karar, 30.08.2022.