BÜYÜK TAARRUZ’UN 100. YILI

BÜYÜK TAARRUZ’UN 100. YILI
30 Ağustos 2022 00:19
821
A+
A-

Suay Karaman

26 Ağustos 1922 tarihi ülkemiz için çok önemli bir gündür; Büyük Taarruz’un başlangıcıdır. 26 Ağustos günü Afyon Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos günü Kütahya Dumlupınar’da Başkomutanlık Meydan Savaşı zaferiyle kesin sonuca varmış ve emperyalizm ilk kez yenilgiye uğratılmıştı. Böylece yaklaşık 300 yıldır dünyayı sömüren emperyalizmin yenilebileceği görülmüş ve bu zafer bütün sömürülen uluslara da örnek olmuştur. Başkomutanlık Meydan Savaşı sonrasında Yunan Ordusu dağılmış şekilde İzmir’e doğru kaçarken, gittikleri yerleri yakıp, yıkmıştır. Ancak sonunda emperyalizm, 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’den denize dökülmüştür.

100 yıl önce çok zor koşullarda, büyük bir özveriyle vatanımızı emperyalizmin işgalinden kurtararak, özgür ve başı dik olarak yaşamamızı sağlayan Kuvayi Milliye Şehitleri’ni şükranla anıyoruz. Ancak 100 yıl sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği ve “kimsesizlerin kimsesi” dediği Cumhuriyetimize sahip çıkamayıp, kendi küçük çıkarlarımızın peşinde koşarak, ülkemizin bugünkü karanlık duruma gelmesine duyarsız ve seyirci kalan bizler, suçluyuz. Bundan sonra ülkemize olacaklar ve başımıza gelecekler, fazlasıyla hak edilmiştir. Çünkü Atatürk’ü, ilke ve devrimlerini, demokratik ve laik cumhuriyetimizi, eşsiz vatanımızı koruyamadık. Ne yazık ki bugün Türk Milleti’nin birliği, Türk Devleti’nin varlığı ve Türk vatanının bütünlüğü tehdit altındadır.

100 yıl önce 30 Ağustos, bağımsızlığı yok edilmek istenen bir ulusun emperyalizme karşı başarısını müjdeliyordu. 100 yıl sonra yeniden emperyalizmin görünen ve bilinen oyunlarıyla parçalanmak istenen ülkemize seyirci kalıyoruz. 100 yıl önce bağımsızlık ve özgürlük için savaşan kahramanların, bugünlerde unutturulmak istendiğine tanık oluyoruz. İnönü’lerde, Sakarya’da, Kocatepe’de dökülen kanların boşa gittiği söylemlerini duyuyoruz. “Keşke Yunan galip gelseydi” diyenlerin önemsendiğini görüyoruz.

Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasındaki durumumuz, bugünkünden farklı değildi, bütün bu olumsuzluklar daha da fazlasıyla vardı. Mustafa Kemal gibi düşünerek, bilinçli ve kararlı bir şekilde örgütlenerek, demokratik ve laik cumhuriyetimiz için mücadele ederek, ülkemizi yeniden aydınlık günlere getirmek için çalışmalıyız. Bugün Atatürk ilke ve devrimlerinde buluşanların, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığında birleşenlerin yeni emperyalist kuşatmalara karşı bilinçli tepki vermeleri gerekmektedir. Bu tepki tarihsel bir sorumluluk olduğu kadar aynı zamanda aydınlık ve güzel günler için de bir zorunluluktur.

Emperyalizmin beslemesiyle yönetime getirilenler Atatürk’e, laik cumhuriyete, demokrasiye ve aydınlığa saldırmaktadırlar. Bugün Atatürk ilke ve devrimlerinin yok sayıldığı, Atatürk’ün anısına büyük saygısızlıklarda bulunulduğu, Atatürk büstlerine ve heykellerine planlı saldırıların yapıldığı günlerden geçmekteyiz. Bu olaylara iktidarın ve muhalefetin yeterli ve gerekli tepki göstermediğine, hatta sessiz kalındığına tanık olmaktayız. Büyük liderimiz Atatürk’ü unutturmak yolundaki dış destekli projelerin ortalıkta uçuştuğu günlerdeyiz.

Bugün Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın 100. yılını, büyük önder Atatürk ile Kuvayi Milliye Şehitleri’ne layık olamamanın verdiği burukluk ve eziklik içinde kutluyor, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başaranlara karşı utanç içinde yaşıyoruz. Ve biliyoruz ki her türlü engellere karşın büyük zaferleri sonsuza dek kutlayacağız. Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.

Azim ve Karar, 30 Ağustos 2022.

https://www.gazetedurum.com.tr/gundem/buyuk-taaruzun-100-yili-11003

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.