PUL KRİZİ
Papa’nın Irak’ı ziyareti anısına bastırılan pulda ülkemizin güneydoğu Kuzey bilmem ne istan olarak gösterilmiş. Şaşılacak gibi değil!
Pulun ilgilisince biriktirilen ya da belirli amaç için parasal değer taşıyan bir kâğıt olmasının ötesinde anlamı olduğu söylenebilir örneğe bakarak. İliştirilen harita aracılığıyla pulun dört dörtlük bir gösteri ve duyuru aracına dönüştürüldüğüne tanık olunmuştur.
Vatikan’a gelince!
Roma’daki bir tepede 0.5 km2 alana oturan, yerleşik nüfusu 1000 kişi ancak olan ve resmi adı StatodellaCitta del Vaticano’dan da anlaşılacağı gibi bir kent devleti vardır karşımızda. Bir din devleti de demekte sakınca yoktur. Hıristiyanlığın Katolik mezhebinin yeryüzündeki yönetsel ve dinsel merkezidir Vatikan.
Tıpkı pul gibi Vatikan da göründüğü gibi değildir.
Oylumuyla ters orantılı bir siyasal ve parasal güç odağıdır bu kent devleti. Devletin başkanı da olan Papa’nın neredeyse her söylemi, eylemi ve tutumu küresel ölçekte ilgi görür.
Bu kent devleti görünümlü parasal iriliğin 200’den fazla gazete-dergiyi yönlendirdiği, 150’yi aşkın radyo istasyonuna ve 50 kadar tv istasyonuna sahip olduğu bilinir.
Vatikan’ın taşınır ya da taşınmaz varlıklarıyla birlikte eriştiği parasal büyüklüğü kestirmek hiç de olası değil. Yalnızca ABD’deki Katolik parasal varlığının 200 milyar doları aşkın olduğu bilgisini eklemekle yetinelim.
Böylesi parasal büyüklüğün yalnızca dinsellikle yetinmeyeceği açıktır.
Vatikan aynı zamanda Batı’nın koçbaşıdır. Dinsellik kaynaklı kutsallık Vatikan’ın dolayısı ile de Batı emperyalizminin maymuncuğu işlevi de görmektedir.
Dinin siyasallaşması olarak da okunabilir Vatikan’ın güncel konumu ve etkinlikleri.
Papa’nın Irak ziyareti gerekçesiyle yayımlanan pula iliştirilen haritayı Vatikan’dan soyutlamak saflık olur. Papa, ülkemiz topraklarını da kapsayan etnik bölücülüğe vesile olmuştur.
Pul krizi olarak anılacak bu gelişmeyle ilgili olarak Türkiye’nin de dışişleri aracılığıyla tepkisini dile getirdiği yansıdı haberlere. Kuşkusuz doğru ve yerinde tepkilerdir.
Ancak, pula haritayı iliştirene de değinmek gerekir.
Irak kuzeyindeki özerk bölgenin yönetimi ile Türkiye ilişkilerine de bakmak gerekir. Başka deyişle, onlara kafalarındaki sınırları pula yansıtma özgüvenini Türkiye vermiş olabilir mi diye sormadan geçmemek gerekir!
Yakın geçmişteki açılım saçmalığı sürecinde pul krizine yol açanlar Türkiye’de el sütünde tutulmadı mı?
Özerk yönetim Türkiye’ye sırtını dayayarak palazlanmadı mı?
Irak kuzeyi Türkiye sayesinde imar edilip, kalkındırılmadı mı?
Kendi toprak bütünlüğünü koruma çabası içindeki Türkiye’nin yanı başındaki bölücü emperyal projeye destek olması, bu yapının varlığını güvence altına alması en büyük hataydı. Türkiye’nin zararına ama emperyalin yararına olan bu kurguya destek olmak intihara eşdeğer bir tutumdu.
Türkiye’nin son çeyrek yüzyıla damga vuran bu hatalı tutumu besleyip, büyüttüğü yapının harita aracılığıyla kendisini anımsatması sonucunu doğurdu.
Pul krizi derse eşdeğer yol göstericiliktedir.
Bir kâğıt parçası olan pul da, dinsel önder Papa da göründüklerinin ötesinde etkiye sahip iki aygıttır.
Aygıtlar ise varlıklarını emperyalizme borçludur.
Görebilene, değerlendirebilene…
Azim ve Karar, 10.03.2021