HEP BERABER

Suay Karaman
Dokuz günlük şeker bayramı tatili sonrasında ülkemizin sorunlarına kaldığı yerden devam edeceğiz. Bayramı hapiste geçiren gençler adına üzüntülüyüz. Sadece hukuka dayalı bir düzen isteyen, yolsuzluğun, kayırmacılığın olmadığı bir ülkede yaşam sürmek isteyen gençlere yapılan zulümler, işkence boyutuna varmıştır.
Bunun yanında iddianameleri henüz hazırlanmadan aylarca tutuklu olarak Silivri’de hapis yatanlar da vicdanları yaralamaktadır. Zafer Partisi genel başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, iki ayı aşkın süredir Silivri’de hapistedir. Bu olay batıdan, ABD’den hiçbir siyasetçinin ilgisini çekmemektedir. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da on beş günü aşan süreden beri Silivri’de hapistedir. Batının ilgisi üzerindedir ama ABD engeli aşılamamaktadır.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun hapiste olmasına İngiltere’nin ses çıkarmamasına ve tepki vermemesine şaşırmıştır. Türk Milleti sokaklara dökülmüşken, İngiltere’nin ses çıkarmasını beklemek, vatanseverlikle bağdaşmaz. İngiltere’den ses bekleyenler dahil şu an siyaset sahnesinde olan tüm politikacıların, siyaseti bırakıp, evlerine dönmesi gerekmektedir.
Bu arada sağlığı iyi olmayanların da hapiste tutulduğu gözlenmektedir. İstanbul Anakent Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Mahir Polat, cezaevinde sağlık sorunlarıyla boğuşmaktadır. Yapılanlar Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat sahte davalarına benzemektedir. Bu davalarda da cezaevinde sağlığını yitiren ve ölenlerin olduğu bilinmesine karşın, şimdi tutuklananlara da aynı işlemlerin uygulanması dehşet vericidir.
Şimdi yeni bir haftaya başlanırken, özellikle güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmamaları ve olaylara insancıl açıdan yaklaşmaları gerekmektedir. 2 Nisan günü yapılan ekonomik boykot çağrısında olduğu gibi ülkeyi yönetenlerin ve siyasetçilerin sertleşmeden, olayları soğuk kanlılıkla izlemeleri ve tuhaf söylemlerde bulunmamaları gerekir.
Kayyım atanmasını önlemek için 6 Nisan Pazar günü CHP 21. Olağanüstü Kurultayı yapıldı. Kurultayda divan başkanının konuşmasında “sayın genel başkanım, yolunuz yolumuzdur” demesi düşündürücüdür. CHP’lilerin yolu kuşkusuz Atatürk’ün yoludur. Genel başkana “yolunuz yolumuzdur” denmesi, tam anlamıyla biat kültürüdür, akılları emanete vermektir. Batıdan yardım isteyen genel başkanın yolundan yürüyenlerin akıllarına, ancak sıkıştıklarında Atatürk’ün partisi olduğu gelmektedir. Atatürk ilke ve devrimleriyle ilişkisi olmayanları CHP’ye toplayarak, iktidar olma umuduyla Türk Milletini kandıranları artık tanımanın zamanı gelmiştir.
Kurultayda daldan dala atlayarak, kendisini ve ekibini överek iki saate yakın konuşan Özgür Özel, yapılan büyük yanlışlara değinmedi. Normalleşmenin, yumuşamanın nerelere vardığını anlatmadı. Tek aday olarak girdiği genel başkanlık seçiminde 1323 delegeden 1276 delege oy kullanmış ve 105 geçersiz oya karşın, 1171 oyla tekrar genel başkan seçilmiştir.
Bundan sonra ne olacak, nasıl bir muhalefet izlenecek? Görünen o ki her şey aynen sürecek ve Ekrem İmamoğlu hapiste kalacak. AKP genel başkanının istediği zaman erken seçim yapılacak ve medyanın da şişirmesiyle Özgür Özel cumhurbaşkanı adayı olacak. AKP genel başkanının anayasaya karşın dördüncü kez aday olmasına yine ses çıkartılmayacak, “sandıkta yeneceğiz” kandırmacasıyla tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu’nda olduğu gibi seçim yitirilecek. Halk yine şaşkına dönecek ve CHP içinde küçük bir hesaplaşma olacak. Bunun sonucunda mevcut siyasilerden ülkemize hiçbir fayda gelmeyeceğini de toplum anlamış olacak.
Ancak umut her zaman vardır. Bugün meydanları doldurarak adalet isteyen, hukuk isteyen gençlerimizden umut bekleyeceğiz ve örgütlenerek, hep beraber kazanacağız.
Azim ve Karar, 7 Nisan 2025