YİRMİ BİRİNCİ YÜZYILDA ENDÜLJANS

YİRMİ BİRİNCİ YÜZYILDA ENDÜLJANS

Erişkedeki haber yazının başlığına esin kaynağı oldu.

https://www.veryansintv.com/cennet-mujdeleyen-muftu-simdi-de-cumhuriyeti-hedef-aldi/

Endüljans, işlenen günahların kabulü koşuluyla bir miktar para karşılığında tanrı katında affa uğrama ya da suçun hafifletilmesi olarak tanımlanmış. Hıristiyanlık ortamında kendisini gösteren bu uygulamanın zamanla cennetten yer ayarlanmasına evrildiği de söylenir.

Bir yerde kutsal kılıflı para alışverişi varsa ayrıcalıklı birilerinin bu paradan pay alması da son derece olağan karşılanmalı. Bir tür komisyon diyelim.

Günümüzden beş yüz yıl kadar önce din devriminin filizlenmesine de katkıda bulunan endüljans özellikle Batı toplumlarının gündemindeki yerini ancak bir tarihsel olgu olarak koruyor.

Dinselliğin gündelik yaşamdan çıkartılması Türkiye’de Cumhuriyet ve devrimleri sayesinde gerçekleşebildi. Coğrafyamızda dinselleşmenin her türüne rastlansa da endüljansa rastlandığı söylenemezdi. Bugün yeniden doğdu diyebiliriz. İçimiz kan ağlayarak!

Din adamlarının el üstünde tutulduğu, her ortamda öne çıkartılarak baskın kimlik kazandırıldığı günümüz Türkiyesi endüljansın var olması için elverişli koşullarla donatıldı.

Tarikatler, cemaatler ve benzeri oluşumlar “sivil toplum kuruluşları” ve “kanaat önderliği” olarak kutsandı. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca hızlanan bu sürecin öncesinin olduğu unutulmamalı.

Emperyal destekli cemaat yapılanması FETÖ, işi iktidara doğrudan gelmeye götürünce dur demek akıl edilebildi. Şimdilerde her geçen gün yoğunlaşan tarikat ve cemaat etkinlikleri de devlet yönetimine istekli olmadıkça alabildiğine hoşgörüyle karşılanıyor. İktidarı ele geçirme noktasına ilerlerlerse hak ettikleri yanıtı alacaklardır.

Günümüz Türkiyesi’nde cennet pazarlamacılığı yapan din adamı görünümlü varlık diğer yandan Atatürk’e ve en büyük eserine yönelttiği tepkisiyle kendisi gibilerin varlığına son veren gücü hedeflemiş oluyor.

Kendi açısından hedef seçimi son derece yerindedir.

Bir yandan etnik ayrılıkçılar diğer yandan dinci gericiler iş başındadır.

Biribirlerine karşıt gibi görünseler de hedef birliği bakımından en küçük ayrılıkları yoktur.

Din, bir inanç alanı olmaktan çıkartılarak gündelik siyasetin kaldıracına dönüştürülürse bugün Türkiye’de yaşananlar ortaya çıkar.

Takvimler ilerlerken, toplumsal düzen gerilemiş, çağdaş değerler aşınmış olur.

Bu olumsuzluk da “ne yapalım ki halk böyle istedi” nitelemesiyle tarihe geçer.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.