ULUSAL BİLİNÇ VE DÜŞÜNCE TERBİYESİ

ULUSAL BİLİNÇ VE DÜŞÜNCE TERBİYESİ
26 Ocak 2021 16:18
540
A+
A-

Sağlam düşünce, içerik ve oluşumu bakımından terbiye ister. Doğru ve usulünce düşünmenin öğretilmesi eğitimin ilk önceliği olmalıdır. Ancak bu kapsamda gençlere öncelikle ulusal bilinç aşılanmalı, bu bilinç sürekli güçlendirilmelidir. Eğitim ulusal olacak, gençlere yabancı zararlı unsurlarla mücadele gereği öğretilecektir.

Çocuklara, gençlere kişisel düşünme, farklı düşünceyi hoş görme terbiyesi verilmelidir. Ancak ulusal konularda hoşgörü olmayacağı da vurgulanmalıdır.

Düşünce terbiyesi için ilk yapılacak iş genç zihinleri hurafelerden uzak tutmak, bilimler yoluyla çağdaş düşüncelere açmaktır.

● Atatürk diyor ki: Anneler, babalar, öğretmenler! Gençlere millet düşüncesini aşılayın, millet gerçeğini ve sevgisini aşılayın. Milletimize ilgi yaratan fikirlerle, milletimize ilgi yaratan duygularla yetiştirin onları!Bunun ilk ve sağlam yolu insanımızda, özellikle gençlerimizde ‘ulusal bilinç’ oluşturmak ve onu pekiştirmektir. Ulusal bilinç nedir? Ulusal bilinç bir milletin kendini tanıması, ulusal benliğine, özüne hakkıyla ulaşmış olmasıdır. Milletimizin ulusal benliğini fark etmeye başlaması Atatürk’ün gayret ve çalışmalarıyla mümkün olmuştur.

Gençler ilk ilhamı nereden alır? Ana baba kucağından alır; sonra öğretmenin dilinden alır, vicdanından, verdiği eğitimden alır. Bu ilhamın, millet ve ülkeye hizmet etme güç ve yeteneğini verebilmesi için, millet ve ülkeye büyük, derin ilgi yaratan fikir ve duygularla her an güçlendirilmesi lazımdır. Doğrudan doğruya ülkedir, millettir bu fikir ve duyguların kaynağı.

Bizim büyük emelimiz karakterimizi ulusal yapmaktır, derin tarihimizin ilham ettiği yüksek derecelere çıkarmaktır.

M. K. Atatürk diyor ki, eğitim ulusal ve yurtsever olmalıdır, zararlı yabancı fikirlerden uzak olmalıdır. Çocuklarımızı ve gençleri yetiştirirken, onlara özellikle kendi hakları ile, varlık ve birliği ile ters düşen bütün yabancı unsurlarla mücadele gereği aşılanmalıdır. Ulusal fikirleri büyük bir olgunlukla ve mukabil düşünceye karşı şiddetle ve özveriyle savunma zorunluluğu telkin edilmelidir. Bu nitelik ve yetenekleri onların ruh kuvvetlerine aşılamak çok önemlidir.

●Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Eğitim ve öğretim gençlerimizi kişisel düşünme ve araştırmaya sevk edecek biçimde yapılmalıdır. Çocuklarımızı düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı duymaya alıştırmalıyız.Hoşgörünün arzu edildiği gibi genelleşmesi, karakter haline gelmesi düşünce terbiyesinin yüksek olmasına bağlıdır.

Atatürk’e göre, uygarlık affetmedir, hoşgörüdür. Affa, hoşgörüye dayanmayan uygarlık, zorbalığa dayandığı için çöker. Ancak şu da var ki, ulusal davalarda, sonuçları toplumu etkileyen işlerimizde hoşgörünün yeri yoktur. Çünkü iyi niyet her sorunu halledemez, hatta bu tutumun sakıncaları vardır. Unutmamalıdır ki, bazı insanlar geleceği, geçmişin arasından görür. Bunlar ilgimizi kestiğimiz geleneklere bağlılığın mutlaka iadesini ister. Bu gibi insanlar kendi inandıkları gibi inanmayan kimseleri istedikleri gibi ezemezlerse, kendilerini cenderede hissederler. İşte bu nedenledir ki, hoşgörüyü, aldırmazlığı kayıtsızlık derecesine kadar götürmemek gerekir.

●Düşünce terbiyesi nasıl olur, nasılyapılmalıdır? Önce insanın kafası hurafelerden, baskılardan, yasaklardan kurtarılmalı, zihninin pencereleri her türlü çağdaş düşünce akımına açılmalıdır.Düşünce terbiyesinde rehberimiz bilim ve tekniktir. Gençlerimiz, yurttaşlarımız okullarda, kültür kurumlarında bilimsel eğitim anlayışıyla, bilim ve kültürün sağlam fikirleriyle yetiştirilmelidir. Cumhuriyetimiz fikir, bilim ve teknik bakımından, beden bakımından kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister.

Azim ve Karar, 26.01.2021.

Kaynak: Cihan Dura, Ataname, Doğu Kitabevi, İst., 2019.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.