TAYYİP ERDOĞAN, MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇİNDEKİ 18 TÜRK ADASI VE 2 TÜRK KAYALIĞI’NI YUNAN ASKERİNE TESLİM ETTİ !…

TAYYİP ERDOĞAN, MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇİNDEKİ 18 TÜRK ADASI VE 2 TÜRK KAYALIĞI’NI YUNAN ASKERİNE TESLİM ETTİ !…
23 Ağustos 2020 22:17
488
A+
A-

Ümit YALIM

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri


 AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 20 Ağustos 2020’de yaptığı konuşmada, adalar konusunda CHP’yi suçladı. Erdoğan, “Tek Parti CHP’sinin, Misak-ı Milli sınırlarımıza sahip çıkılmamasıyla, adalar meselesinde ürkek davranılmasının, ülkemize çok büyük maliyetleri olmuştur. CHP’nin ana karamızdan bir taş atımı mesafedeki adaların nasıl elimizden alındığını milletimize izah etmesi gerekir” dedi.

     Erdoğan’ın söylemleri, hem Misak-ı Milli hem de tarihi ve coğrafi gerçeklerle bağdaşmıyor. Misak-ı Milli’ye göre, 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada işgal edilmeyen bölgeler bölünmez ve ayrılmaz Türk Yurdu’dur. Erdoğan’ın gündeme getirdiği adalar ise 30 Ekim 1918’den önce İtalya, Yunanistan ve Fransa’nın işgali altında olan adalardır. Yani Misak-ı Milli sınırları içinde değildir.

ADALAR (EGE) DENİZİ KUZEYİNDEKİ ADALAR

     Yunanistan, Birinci Balkan Savaşı sırasında (1912-1913), Adalar Denizi kuzeyinde bulunan adalar ile Meis Adası’nı işgal etti. Savaş sonrasında toplanan Süfera Konferansı’nda alınan kararlar, 13 Şubat 1914’te Yunanistan’a, 14 Şubat 1914’te de Osmanlı Devleti’ne birer nota ile bildirildi. Yunanistan’a, silahsız olmak kaydıyla, Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara ve Bozbaba adalarının sadece kullanma hakkı verildi. Adaların egemenliği Osmanlı Devleti’nde kaldı. Bu durum 1923 Lozan Antlaşması’nın 12 ve 13. Maddeleri ile teyit edildi.

ONİKİADA, RODOS VE MEİS ADALARI

     İtalya, Trablursgarp Savaşı sırasında (1911-1912), Adalar Denizi güneyinde bulunan Onikiada ile Rodos ve Meis adalarını işgal etti. Savaş sonrasında 1912’de imzalanan Uşi Antlaşması’na göre Trablursgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakılacak, Onikiada, Rodos ve Meis Osmanlı Devleti’ne geri verilecekti. Ancak, Balkan Savaşı’nın çıkması üzerine bu devir gerçekleşmedi. Osmanlı Devleti 1914’te Birinci Dünya Savaşı’na girdi. İtalya, 21 Ağustos 1915’te Osmanlı Devleti’ne savaş açtı, 22 Ağustos 1915’te de Uşi Antlaşması’nı feshettiğini ve  Onikiada’yı ilhak ettiğini ilan etti. Birçok cephede savaşan Osmanlı Devleti, Onikiada’nın ilhakını engelleyemedi. İtalya’nın 1915’te ilhak ettiği adaların isimleri 1923 Lozan Antlaşması’nın 15. Maddesi ile teyit edildi.

MEİS ADASI’NI HANGİ ÜLKELER İŞGAL ETTİ?

     Erdoğan, “ana karamızdan bir taş atımı mesafedeki ada” söylemi ile Meis Adası’nı işaret ediyor. Meis Adası, Antalya’nın Kaş İlçesine yaklaşık 2 km. mesafededir. Meis Adası 1912’de İtalya, 1913’te Yunanistan, 1915’te Fransa tarafından işgal edilmiş ve 1921’de tekrar İtalya’ya devredilmiştir. Yani, Meis Adası da 30 Ekim 1918 öncesi ve sonrasında işgal altında olup Misak-ı Milli sınırları içinde değildir.

     Buna rağmen İsmet Paşa, Lozan Konferansı’nda yaptığı müzakerede, “Meis Adası , karasularımız içindedir. Karasularında bulunan adaların bağlı oldukları kıtaya ait olması gerekir” diyerek Meis Adası’nın Türkiye’de kalması için direnmiştir. Ancak, İtalyan delege Montagna, “İsmet Paşa’nın teklifi Misak-ı Milli hükümlerine aykırıdır” diyerek Meis Adası’nın İtalya’da kalmasını sağlamıştır. (Ali Naci Karacan,Lozan, 2011, S. 290-291)

LOZAN’DA ADA VERİLMEDİ

     1923 Lozan Antlaşması ile ada verilmedi. Lozan Antlaşması’nda, Osmanlı Devleti döneminde, Yunanistan’a kullanma hakkı verilen Taşoz-Ahikerya adaları arasındaki  toplam 9 adanın isimleri ile İtalya’nın 1915’te ilhak ettiği Onikiada , Rodos ve Meis olmak üzere toplam 14 adanın isimleri teyit edildi.

MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇİNDEKİ ADALAR, 2004’TEN İTİBAREN YUNAN ASKERİNE TESLİM EDİLDİ !..

     Erdoğan, 27 Ocak 2018’de Kocaeli’de yaptığı konuşmada kendi döneminde verdiği adaları Lozan’a yükleyerek Atatürk ve İnönü’yü suçlamış ve Lozan da dahil tarihi dosyaları hazırlatarak milletimizle paylaşacağını iddia etmişti. Ancak, Erdoğan 2,5 yıldır dosyayı çıkartamadı.

     1923 Lozan Antlaşması’nın 15. Maddesine ek olarak konulan 2 no.lu haritada, Osmanlı Devleti döneminde İtalya tarafından ilhak edilen toplam 14 adanın isimlerinin altı kırmızı çizgi ile çizilmiştir.

     1923 Lozan Antlaşması’nda verilmeyen, Lozan’a ekli haritada isimlerinin altı kırmızı çizgi ile çizilmeyen 18 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı, 2004’ten itibaren işgal edildi. İşgal edilen ada ve kayalıklar, Misak-ı Milli sınırları içindedir.

     Yunanistan, Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde, Onikiada bölgesindeki ada sayısını 14’ten 32’ye çıkardı. Venedik Kayalıkları ve Plati Kayalığı’nı da işgal eden Yunanistan topraklarını ve deniz sınırlarını büyüttü. Türkiye toprak kaybetti ve küçüldü.

     Adalarımızda, 7 Kara Üssü, 4 Deniz Üssü ve 2 Helikopter Üssü olmak üzere toplam 13 Yunan Askeri Üssü kuruldu ve 5 binden fazla Yunan askeri elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Anılan üslerin kurulması için TBMM Kararı yoktur.

     Adalarımızda Yunan bayrakları ile birlikte Bizans bayrakları da dalgalanıyor. 1453 Yılında tarihe gömülen Bizans bayrakları, Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde yeniden Türk topraklarında dalgalanmaya başladı.

          Tayyip Erdoğan’ın, Misak-ı Milli sınırları içinde olan 18 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı’nı, 2004-2020 yılları arasında Yunanistan’a nasıl teslim ettiğini milletimize izah etmesi gerekir.

YARGI, DİMİTRİ’NİN ÇİFTLİĞİ Mİ ?…

     2011 Yılından bu güne kadar, adaların işgal edildiğini belgeleyen yüzlerce haber yapıldı. Tayyip Erdoğan, haberlerin hiçbirisini tekzip etmedi, edemedi. Çünkü yapılan haberlerin hepsinin belgesi var. İzmir, Aydın ve Muğla İllerimiz birisi Türk diğeri Yunan olmak üzere ikişer vali ve ikişer belediye başkanı tarafından yönetiliyor.

     Devletin birliği ve tekliği ortadan kalktı, otorite Yunanistan ile paylaşılarak Türkiye’nin batısında ikili devlet düzenine geçildi. Türkiye batıdan bölündü.

     Vatan topraklarında binlerce silahlı Yunan askeri elini kolunu sallayarak dolaşırken, İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılıkları olanı biteni turist gibi izliyor, soruşturma açmıyor ve suça ortak oluyor. Şimdi biz de soralım; Yargı Dimitri’nin çiftliği mi?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.