İKTİDARA ZORUNLU OLMAK

İKTİDARA ZORUNLU OLMAK
24 Mayıs 2023 14:05
164
A+
A-

Ceyhun Balcı

Demirel’in ünlü “Siyasette 24 saat çok uzun süredir” sözü hemen her fırsatta sınanıyor ve doğrulanıyor. Her sözünün başında “Türk milliyetçilerini, seçeneksiz bırakmama, Atatürk’ten yoksunluğa izin vermeme” savını dile getiren Sinan Oğan düş kırıklığıyla veda etti siyasete.

Kameralar karşısında sergilediği görüntü iç parçalayıcıydı. Buna ilişkin akılcı ve bilimsel çözümleme yapıldı.

Bağlantıdan erişilebilir :
Sinan Oğan’ın Vücut Dili Ne Anlatıyor? | Dr. Semih Dikkatli – Erdem Atay

Kısaca tanımlamak gerekirse umut bağlanan Sinan Oğan birkaç dakikaya sığdırdığı basın toplantısında yaşamının en zor anlarını yaşadı. İnanmadığı, vicdanının da onaylamadığı ama belli ki bunu yapmaya zorlandığı birkaç dakika!

Söylentiler çeşitli!

Daha çok Azerbaycan, petrol ve Aliyev anahtar sözcükleriyle anılan söylentiler. Gerçekliğini şu an için belirlemek olanaksız olsa da “söylentisi gerçekleşmesinden kötü” sözüne uyan bir durumla karşı karşıya olduğumuz kuşkusuz.

Patates ve soğanın yapamadığını S.Oğan’dan bekleyenler için ayrıca yıkıcı oldu o birkaç dakikada yaşananlar.

Sözü S.Oğan’dan iktidara getirmek olmazsa olmaz.

Bugün Türkiye’nin önde gelen, can alıcı sorunu nedir diye sorsalar şöyle yanıtlarım!

Elbette ekonomiyi, HÜDAPAR’ı, YRP’yi ya da akla gelebilecek her alandaki beceriksizlikleri ve kusurlu uygulamaları göz ardı etmeden, “iktidara zorunlu bir iktidarın varlığı”.

Böylesi bir zorunluluk siyasetin dengesini bozan, onu olması gereken yörüngeden çıkartan birincil etkendir.

İktidara zorunluluk, iktidara yerini koruması için her türlü söyleme ve eyleme başvurması için hak tanımaktadır.

Karşıt parti adına el duyuruları bastırmak, bu el duyurularına olmayan işbirliklerine ilişkin motifler eklemek ve hatta buna ilişkin devinimli görseller üretip kamuoyuyla paylaşmak ilk akla gelenler. Bu ve benzeri bel altı vuruşların sayılamayacak kadar çok olduğu söylenebilir.

Tüm bunların yaşandığı ortamda ilk turda yeterli oyu alamamış adayın ikinci turdaki desteğini almak için (en azından adayın destek açıklaması bağlamında) türlü girişimlerin yaşama geçirilmesi, deyim yerindeyse adayın rehin alınması olağandışı bir gelişme olarak görülmemeli.

Neden ne olursa olsun, S.Oğan’ın bu beklenmedik dönüşü göstermiş olmasını eleştiriden bağışık tutamayız. Eğreti duruşu, yapmacık davranışı kendisine oy verenleri peşinden sürüklemek şöyle dursun tam tersi sonucu doğurmaya daha yakındır. Buna karşılık, kendi istencini yansıtmadığı açık olan açıklamasıyla siyasetin yanı sıra saygınlığına da veda etmiştir. Kuşkusuz bir koltuk ya da konum elde etmiş olabilir. Ancak, elde ettiği hiç bir şey yitirdiklerinin zerresini bile geri almasına yetmeyecektir. Türk siyaseti o andan başlayarak yeni bir yaşayan ölüye sahip olmuştur. Olumsuzluk anıtı olarak yerini almıştır tarihin karanlık sayfasında.

Özetle, Türkiye 20 yılı geride bırakan AKP iktidarı döneminde hiç deneyimlemediği kadar yozlaşma ve çürümeyle tanışmıştır. Bu durum, iktidara zorunlu iktidar olgusunu önümüze koymuştur. Bu ise, seçime günler kala başta S. Oğan olmak üzere insanım diyenin yüzünü kızartan, utanca boğan gelişmelerin yaşanması sonucunu doğurmuştur.

Diğer yandan, seçim süreci boyunca diploma, anayasaya uygunluk, seçim adaleti ve güvenilirliği gibi yaşamsal başlıklar da hak ettiği ilgiyi görmemiştir. Bu olumsuzluk da “iktidar zorunluluğu”nun bir sonucu olarak not edilmelidir.

Türkiye bu kısır döngüden çıkmalıdır.

28 Mayıs seçimi bu bakımdan son ve önemli fırsattır…

Azim ve Karar, 24.05.2023

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.