DİNLER ARASI DİYALOGCU ALİ ERBAŞ

DİNLER ARASI DİYALOGCU ALİ ERBAŞ
8 Eylül 2021 15:31
1.080
A+
A-

Zahide UÇAR

Ali Erbaş adeta Şeyhülislamlığa oynuyor. Kötü bir tiyatro oyuncusu gibi…

Vitrinde din satıyor gibi görünüyor değil mi? Aslında başka bir şey yapıyor:

“Tek dünya devleti” projesine hizmet ediyor. Erbaş Fetullah’ın Kültürlerarası Diyalog Platformu’nun yönetim kurulu üyeliğini yapmıştır. Fetö’nün Abant toplantılarının müdavimi dir.  

Türkiye Cumhuriyeti Devleti her yönüyle operasyona uğruyor. Kültürü, inancı, dili, gelenekleri, milli değerleri, ulus bilinci, üretimi, eğitimi, ordusu…  Türk Milletini kimliksizleştirme çalışması her alanda yürütülüyor. Ülkemiz üzerinde emelleri olan emperyalist ülkelerin yıkım projesi yerli misyonerleri eli sürdürülüyor.

***     ***

AL Erbaş İslam’a hizmet etmiyor. İslamiyetin yasakladığı fitneye hizmet ediyor. Üstelik bunu anayasayı çiğneyerek yapıyor. Milli bayramlarımızda T.C. Devleti’nin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarının adını dualarından çıkardı. Atatürk’e düşman, “keşke Yunan kazansaydı” diyen püsküllüyü resmi kıyafeti ile ziyaret ediyor. Atatürk’e lanet okuyor. Ülkeyi bölüyor. Düşmanlaştırıyor.

Lüks makam aracı kullanıyor. Üç katlı bir villada oturuyor. Millete ise fakirliği övüyor… 

“Diyanet Vakfı’ndan Toyota marka bir araç getirilip, Seher Hanım‘ın kullanımına veriliyor. Aracın piyasa değeri 140 bin lira civarında.” Batuhan Çolak

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-404203h.htm

Ali Erbaş DİB’nı siyasete koltuk değneği yapmıştır. DİB itibar kaybetmiştir. Görmez ile başlayan süreçte siyaset kurumunun hizmetine girmiştir.

Ali Erbaş’ın anlattığı din cahiliye dönemi Mekkesi’nin dinidir. Kuran dini değildir.

Diyor ki; “Peygamber efendimiz yemeği sulu yaptırır, yanında ekmeği bol tutardı. Günde bir öğün makarna, eti de kurbandan kurbana yerdi. “ Bu sözü ederken hiç utanmıyor. Söylediği tarihlerde makarna yok. Çölde yemek kültürü farklıdır. Bari hurma deseydi de biraz akla yatsaydı.

Tanrı’nın yarattığı varlığın bilimsel tanımına aykırı olan her söz Yaradan’a iftiradır. Yalandır. Sağlıklı bir kafa ve beden için nelerin yenmesi gerektiği çok açıktır. Hamurla beslenmek sağlık için zararlıdır. Peygamberi böyle bir cehalete malzeme yapmak din adamlığı değildir. Bunun adı başka bir şeydir.

Adalet, ahlak ve birleştiricilik üzere olmayan hiçbir din gerçek değildir. Böyle bir dini anlatan kişi de din adamı değildir. Biz bunun benzerlerini Kurtuluş Savaşı döneminde çok gördük. Şimdi o benzerlerine sahip çıkmaları bu yüzdendir.

Erbaş dini kapitalizme hizmet veren bir dine dönüştürüyor. Şirketlere kiralanan insanları köleliğe mahkum eden sisteme hizmet ediyor. İşçi cinayetlerine sesini çıkarmayan Diyanet… Yağmaya, hırsızlığa, yolsuzluğa, rüşvete ses çıkarmadığı gibi sorumlularına koltuk değneği olan Ali Erbaş…

Haksız zenginleşenlere, hırsızlara, yağmacılara, milletin midesinden, çocuğunun geleceğinden çalıp israf saltanatı yaşayanlara rahatlık sağlamak için fakirliği övenlere asla inanmayın.

KAMU MALI YEMEK: Kamu malından iki dirhemlik (bir kaç kuruşluk!) malını çalan Eşça’lı sahabinin cenaze namazı kılınmamıştır!

Ülkemizde kamu malı yağmalanıyor. Erbaş görmek bir yana, üzeri örtülsün diye milleti başka tarafa yönlendiriyor.

Zulüm ve haksızlık yapan idareciyi destekleyen, onun yalanını tasdik eden ve zulmüne yardım eden benden değildir. Hz. Muhammed.

İki tür zalim vardır, biri zulüm yapar, diğeri zulme rıza gösterir. Hz. Ali

***    ***

Erbaş kuran kurslarına bir tuğla koyana cennetten yer vaad etti. Bu vaad Hristiyanlıkta cennetten yer satmaktan farklı bir vaad değildir.

Yangınlara, sel felaketlerine “kader” diyerek Yaradan’a iftira etmiş, dini anlatıma göre şeytanın(karanlık enerjinin) yolunu yol seçmiştir.

Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık. (İsra:13)

HES’in insanların yerleşim yeri üzerine yapılarak yapılan teknik hata ve kapağı açıldığı için gelen felaketi… Tanrı’nın bilim sıfatını yok sayarak dere yatağına verilen yapılaşma iznini… Dere yatağını depo yapan Orman İşletmesi yetkililerini aklamak için Tanrı’ya iftira etmek din değildir!

Dini anlatıma göre Şeytan isyan edip kovulduğu zaman;

“Senin yarattığın kaderden ben mi sorumluyum?” Diyerek suçu Tanrı’ya yükledi. O nedenle de lanetlendi.

Bu bir temsili anlatımdır. Bu anlatımla, kendi suçunu Tanrı’ya yükleyip “kader” derseniz ŞEYTAN(karanlık enerji) olursunuz.

Bu durumda Erbaş hangi yolu izlemiş oluyor?

Mekke’de İslamiyet’ten önce para tek elde toplanıyordu. Kur’an bu durumu değiştirdi.

Şu anda ülkemizde para tek elde toplanıyor. Cahiliyye dönemine hoş geldiniz… Bu demektir ki, yeniden bir din gelse, şu anda din satan tüccarlar dine davet edilirdi.

DİB’nda Görmez ile başlayan süreç dini siyasetin kullanımına verme sürecidir. Bu süreçten sonra deist ve ateistlik artmıştır.  Camilerde yapılan siyaset nedeniyle insanlar Muaviye döneminde olduğu gibi camileri(mescidleri) terk etmeye başlamıştır.

Tek Dünya Devleti kurmayı planlayanlar tek dil yanında tek din de planlıyor. Sömürüye uyumlu tek din. Üç dinin karışımı yeni dünya düzeni dini.

Fetullah’ın “dinler arası diyalog” projesi tek dünya devletinin tek din çalışmasının bir parçasıdır.

Ali Erbaş’ın gayretine bakılırsa sormamak elde değil. Kendisi Tek Dünya Devleti projesinin çalışması olan “tek din” tuzağının neresindedir?

***      ***

Değerli okur, bu dönem herkesin iyot gibi ortaya çıktığı, maskelerinin düştüğü bir dönem. Yıllarca insanlara gizemlere bürünmüş bir dini pazarlayan şeyhlerin, şıhların, cemaatlerin bu soygun düzeninden pay almak için nasıl yarıştıklarını ibretle izliyoruz. Bu yağma düzenini nasıl ayakta tuttuklarını görüyoruz. Bu sahtekarların dergahlarını bırakmayan, eteklerinden ellerine çekmeyen müritler! Bu yağma düzeninin koruyucu ve çöpleneni olmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?

Azim ve Karar, 08. 09. 2021.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.