ÜÇÜNCÜ MEŞRUTİYET
Parola : ULUSAL EGEMENLİK
İşareti : TBMM
TBMM 101 yaşında!
Bugünden bakıldığında kanıksadığımız bir kurum gibi görünebilir.
Eşi benzeri az bulunur gerçekte.
Yüz elli yıllık ileriye yolculuğumuzun üçüncü aşamasıdır.
Birinci ve İkinci meşrutiyet(ler) inişleri ve çıkışlarıyla her şeye karşın ileri adımlardı!
Kolay değil!
Her ikisi de şu ya da bu şekilde monarkın mutlakiyetine sınırlama getirmişti!
Her ikisi de Cumhuriyet’e uzanan yolun önemli köşe taşlarıydı!
Bugün 101. Yaşını kutladığımız TBMM başkanının birkaç hafta önceki Montrö sözleri sarsıcı oldu. Sözlerin sarsıcılığı Montrö gibi bir varlık belgesinden vazgeçilmesini seslendirmesinin yanı sıra TBMM aracılığıyla yaşama geçirilen ULUSAL EGEMENLİK kavramının yerinde yeller estiğine ilişkin yarattığı izlenimle ilgiliydi!
Bugüne gelirsek!
TEK KİŞİLİK rejime iliştirilmiş bir konuma geriletildi TBMM!
Koskoca TBMM, başkanı aracılığıyla TEK KİŞİLİK rejimin sesine dönüştürüldü.
Türkiye ÜÇÜNCÜ MEŞRUTİYET dönemine girmiştir. Elbette, açıkça söylenmeden!
İlk ikisi ileri adımlar olan meşrutiyetlerin sonuncusunun zayıflatılmış parlamento, güçlendirilmiş TEK KİŞİ özellikli günümüzde eşi benzeri olmayan bir model olduğu su götürmez gerçektir.
TBMM 101 yaşındadır
Ama, ne yazık ki ULUSAL EGEMENLİK özden çok sözdedir!
Yeni ikilememiz!
Parola : TEK ADAM!
İşareti : KİŞSEL EGEMENLİK!
Kaygıyla…
Azim ve Karar, 22.04.2021