TERÖR
Ceyhun Balcı
Birkaç haftadır gündemde yer tutan Fincancı sorunu dünkü terör saldırısı sonrasında anlaşılmış olmalıdır. Terör başta olmak üzere pek çok sorunu kavramada bu denli pahalı deneyim yaşamak hiç hoş olmasa gerek.
Dünden bu yana
“Başımız sağolsun”
“Kahrolsun terör”
“Hainler cezasını bulacak” türünden sözler işitiyor olmalıyız.
Anlaşıldığınca dün 3 ocağa 6 ateş düştü. Analar, babalar, kardeşler ve eşler, onlara eklenen diğer yakınlar, sevenler…
Onların yaşadığını ne kadar duygudaşlık yapsak da duyumsamamız zor değil, olanaksız.
Doğrudan ya da dolaylı terör övücülüğü, özendiriciliği vb yaklaşımlar bir kez daha sorgu konusu olmalı.
Siyasetçisinden akademisyenine, yazarından hekimine, aydınından sokaktaki insanına varıncaya kadar tüm öğeler terörle olan ilintisini kesmeli. Terör yalnızca elde silah, bedende ya da elde bombayla sahnelenen bir etkinlik değil. Özneler kuşkusuz önemli. Ama, o öznelere güç verenler de unutulmamalı.
Bir meslek kuruluşunda, sendikada ya da demokratik kitle örgütünde temel amacı bir yana bırakıp terör gözeticiliğine soyunmak, tüm zamanını ve enerjisini bu işlere ayırmak bir kez daha sorgulanmalı.
Ya da, karşıtlarını gece gündüz terör seviciliği ve destekçiliğiyle suçlayıp iş Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit koymaya gelince terörün döpiyesli, takım elbiseli unsurlarına koşmak da unutulmamalı.
Görünürde bir kadının elindeki bombalı torbayı bir yere bırakıp da olay yerinden uzaklaşması olan terörün arka planındaki sorumluluklar ve ortaklıklar mutlaka tartışmaya açılmalı.
NEW YORK
İlginç bir örtüşme de çıktı karşımıza bu olaydan sonra.
Bölgemizdeki ayrılıkçı teröre desteğini saklamayan ABD emperyalizminin sesi sayabileceğimiz New York Times (NYT) dünkü haberinde patlamayla turizmi bir araya getirerek sözüm ona habercilik yaparken düşmanlık yaptı.
Bugün (14.11.2022) yakalanan bombacı kuşkulusunun giysisindeki New York’la NYT ilginç bir ikili oluşturdu.
Kuşkulu, formasına destekçisinin reklamını alan sporcu gibi göründü gözümüze. Bölgemizdeki ve ülkemizdeki terör etkinliklerinin başta ABD olmak üzere batı emperyalizmince özendirildiğini, canlı tutulduğunu sağır sultan duydu.
Duymayan bir tek bizim siyaset kurumumuz kaldı!
İktidarda kalmayı amaç edinen bir iktidarımız var. Bu uğurda hemen her şeyi göze alabileceği izlenimini vermektedir her fırsatta.
Diğer yandan, iktidarı dışarıda arayan bir muhalefetimizin de olduğunu göz ardı edemeyiz. Böylesi bir iktidarı tamamlayan muhalefet varken işimiz zordur.
Bu olayın öznesi bir başka önemli sorunu bir kez daha bilgimize sundu.
SIĞINMACI VE GÜVENLİK
Suriye uyruklu kuşkulu ülkemizin sığınmacı cenneti olduğu göz önüne alınınca bu olgunun önemli bir iç/dış güvenlik sorunu oluşturduğunu bir kez daha anımsatmış oldu. Olası nedenleri kestirilse de hükümetin bu sorunu görmezden gelmesi ve dolayısı ile çözümden kaçınması düşünüldüğünde Beyoğlu’da dökülen kandan yönetenlerin sorumluluğu da anlaşılmış olacaktır.
SON SÖZ
Her ne kadar ülkemizdeki ayrılıkçı terörün doğuşunda, gelişmesinde ve yerleşmesinde dış etkiler ön planda gözükse de bu düğümü çözmek bizim elimizdedir. İç cephedeki dağınıklık ve kararsızlık giderilmedikçe bu sorun karşımıza çıkmayı sürdürecektir.
Bu önemli noktaya ekonomik kırılganlık eklenmezse olmaz!
Azim ve Karar, 14.11.2022.