PARİS’TE DOST ATEŞİ

PARİS’TE DOST ATEŞİ
28 Temmuz 2024 12:37
130
A+
A-

Ceyhun Balcı

Ortama düşen bir haber şaşırtıcı olduğu kadar sporun da yönetilemediğini göstermesi bakımından önemliydi.

Geçtiğimiz yıldan bu yana milletçe bizleri onurlandıran ve gururlandıran, olimpiyatlar için Paris’te bulunan kadın voleybol takımımızda oyuncu değişikliği yapıldı.

Tuğba Şenoğlu İvegin kadrodan çıkartılırken yerine İlkin Aydın alındı.

Kadın voleybolcularımızın eriştiği düzey ve başarılardan sonra iktidarımızın bu durumdan hoşnut görünse de rahatsız olduğunu düşünmüştüm kendimce.

Her şeyden önce aydınlık yüzlü kadınlarımızın ne söylemlerinden ne de eylemlerinden iktidarın hoşlanması beklenemezdi. Bu güzelliği yaratanlarla hesaplaşılması beklenen durumdu.

Bu yılki milletler liginde geçen yılkine göre başarısız olundu. Sporda doğası gereği de olsa bu durum hesaplaşma için uygun ortam yaratttı.

Sıradaki olimpiyatlar yılın en önemli olayıydı. Buraya odaklanılmalıydı. Maçların başlamasına birkaç gün kala yaratılan huzursuzluk olimpiyat başarısını da etkileyebilecek niteliktedir.

Bu kriz kadınlarımız başarısız olsun diye yaratılmamışsa bile son derece kötü bir spor yönetimi örneği olarak geçecektir tarihe.

Sakatlık ya da başkaca zorunlu nedenle oyuncu eksilmesi ve yerine yenisinin çağırılması olağan durumdur.

Ancak, son olayda milli takıma çağırılan İlkin Aydın’ın takım arkadaşı Küba kökenli Vargas’a yönelik küçültücü ifadeleri görmezden gelinemezdi. Diyelim ki Tuğba Şenoğlu olimpiyat maçlarında milli takıma yararlı düzeyde olmaktan uzaktı. Yerine çağırılan oyuncunun hiç olmazsa takım ruhunu ve uyumunu bozmayan birisi olması gerekirdi.

Şimdi soralım!

İlkin Aydın küçümsediği Vargas’la nasıl bir arada oynayacak?

Bilindiği gibi voleybol saha içi dayanışmasının ve yardımlaşmasının üst düzeyde olduğu spordur. Takım arkadaşını küçümseyerek ona saldırıda bulunan bir oyuncu milli takıma nasıl katkı sağlayacaktır? Bırakınız Vargas’ı diğer oyuncular bile bu yaklaşımdan olumsuz etkilenirse kimseler şaşırmamalıdır.

İlkin Aydın gelecekte daha iyi yerlere gelmesi beklenen oyuncularımızdan birisidir.

Vargas hakkındaki kabul edilemez açıklamalarıyla milli takıma olduğu kadar kendisine de zarar vermiştir. Bunun böyle olduğunu yakın gelecekte çok daha iyi kavrayacaktır.

Ortalama bir yurttaşın İlkin Aydın’ınkine benzer görüşleri bu denli yankı ve etki yaratmaz. Ama, bir milli takım oyuncusunun takım arkadaşına yönelik ayrımcı düşünceleri ışık hızıyla yayılarak kamuoyunca öğrenilir.

Tam da burada spor ve özellikle de milli takım yönetimi olgusuna değinmek gerekir.

Milli formayı taşıyan oyuncuların takım arkadaşları hakkındaki düşüncelerini ölçüp biçerek paylaşmaları gereği ortadadır. Milli takımın psikoloğu bu bağlamda oyuncuları denetim altında tutmalıdır. Hem karşıt takımlar hem de kendi takımıyla ilgili sözlerinin yol açabileceği sonuçlar önceden kestirilerek oyuncular uyarılmalıdır.

Geçmişte de yapılmış olsa bu türden açıklamaların kamuoyunu etkilyeceği göz önünde tutularak paylaşımların silinmesi ya da özür dilenmesi sağlanmalıdır.

Bundan 20 yıl önce devşirilen Rus Natalya Hanikoğlu’dan sonra Vargas ikinci örnektir. Ona eklenen diğer örnek henüz milli takımda süre almayan Romen kökenli Karutaju’dur. Bu ana dek seçilerek yapılan devşirmelerin voleybola katkı verdiği tartışmasızdır. Kaldı ki, günümüz koşullarında devşirme yapılmasın demek hiç de gerçekçi olmaz.

İlkin Aydın’ın Vargas hakkındaki görüşleri kişiseldir denerek geçiştirilemez.

Bir an önce özür dileyerek sözlerini geri aldığını kamuoyuna açıklamalıdır.

Bunu yapmaktan kaçınıyorsa milli takımda yeri olmadığı kendisine bildirilmelidir.

Bu arada, başka bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da kamuoyu bilgilendirilmiyor. Bizler de bildiklerimiz ışığında yorum yapmak durumunda kalıyoruz. Eğer bu gelişme Santarelli’ye karşın yaşandıysa olimpiyat sonrasında Türkiye yeni koç arayacak demektir.

İlkin Aydın’ın Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü özümsemediği ve anlamlandırmadığı açıktır. Bu ayrımcı ve dışlayıcı düşünce yapısıyla milli takıma yarar sağlamak bir yana zarar vereceği kuşkusuzdur.

Bu gelişmenin kadınlarımızın olimpiyat başarımını olumsuz etkilememesini dileyerek.

Azim ve Karar, 28.07.2024