ORMAN YANGINLARI ÜZERİNE
Türkiye’nin onlarca ilinde çok sayıda yerde neredeyse eş zamanlı başlayan yangınların her birimizde yarattığı dehşeti sözcüklerle anlatmak zor.
Bir zorluk da bu yangınlar üzerine yapılan kimi yorumlarla ilgili.
İletişim olanaklarının yaygınlaşmasının yol açtığı acınası sonuçlardan birisini bu olay üzerine yazılanlar ve söylenenler üzerinden yaşıyoruz.
Televizyonlarda uzman etiketiyle yer alanlardan ve sosyal medyada paylaşılanlardan bir demet!
- Küresel ısınma sınırları aşma noktasına erişmiş. Böyle durumlarda yangınları doğal karşılamak gerekir gibi bir algı yaratılıyor.
- Özensiz piknikçiler, arabasından dışarı izmarit atanlar da unutulmadı bu arada.
- Tarla açmak için orman yakanlar ilkokul kitaplarımızın bilgisiydi diye düşünenler yanıldılar. Tarımı unutan ülkemizde çiftçiliği anımsayanlar birden bire harekete geçip kendilerine tarla açmaya giriştiler desek güldürmez miyiz herkesi?
- Ülkemizin başının en büyük derdi olan betonlaşma görmezden gelinebilir mi? Orman yakmak bu betonlaşmanın ilk adımıdır ne de olsa.
Bu arada, bir önemli noktaya değinmemek olmaz.
Cumhuriyet düşmanlığını Türk Hava Kurumu üzerinden eyleme dönüştüren iktidar ihale şartnamesi üzerinden yürüttüğü aymazlığı sürdürmekte zorlanır oldu. Geçtiğimiz haftalarda yabancı şirketlere ödeme yapılmadığı için yangın uçaklarının işbaşı yapmadığı ve yangınlara uçakla söndürme yapılamadığı haberleri basına yansımıştı. Bir yanda kullanılmayan THK uçakları diğer yanda parası ödenmediği için havalanmayan kiralık uçaklar.
Daha da kötüsü bu durumun basına yansımasıydı. Orman kundaklama için fırsat kollayanları harekete geçirmiş olması bile olasıdır bu haberlerin.
Sonuç olarak, bir terör eylemi olduğu kuşkusuz olan son orman yangınlarının denetim altına alınamamasında hükümetin önlemsizliği ve hazırlıksızlığı son derece açıktır.
Yazının başındaki başlıklara dönersek!
Türkiye’de hatırı sayılır bir kesim orman kundaklamaları karşısında dilini yutmuş gibidir. Dil ucuyla da olsa bu güçlü olasılığı seslendiren yok gibidir.
Oysa öznesiz eylem dilbilgisi kurallarına da toplumbilim yasalarına da aykırıdır.
Onlarca ilde onlarca noktada aynı anda orman yangını çıkacak ve bunları tekil orman yangını olgusu gibi algılayacağız!
Öyle mi?
Yakın ve uzak geçmişte ayrılıkçı terör örgütü PKK’nin eylemcilerinin de döpiyesli, kravatlı sözde siyasilerinin de bu konuyla ilgili epeyce açıklaması olduğu arşivlerde yapılacak kısa bir gezintiyle ortaya çıkartılabilir.
Durum bu denli açık ve ortadayken dilini yutmuş gibi yapanlara ne demeli?
VİCDANSIZ ve AHLÂKSIZ bu davranış biçimi karşısındaki sessizliği niteleyebilecek sıfatlardan ikisidir.
Kuşku duymuyorum ki, niteleme sayıları okurların imgelem gücüyle daha da artırılabilir.
İktidarın Cumhuriyetle hesaplaşma uğruna ormanlarımızı tehlikeye attığı gün gibi ortada.
Buna karşılık, yaşanan yangınları terör eylemi değilmiş gibi niteleme çabaları da!
Türkiye beceri yoksunu bir iktidarla emperyal maşa terör örgütü arasında sıkışmayacak kadar önemli ve değerli bir ülkedir.
Bu önemli noktaya dikkat!
Azim ve Karar, 30.07.2021