MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ TEĞMENLER HAKKINDA İNCELEME BAŞLATAN SAVUNMA BAKANLIĞI, LOZAN’I İHLAL EDEN YUNANİSTAN’I SAVUNUYOR
Ümit Yalım
Kara Harp Okulu’ndaki diploma töreninden sonra “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü korumak için ant içen ve andın sonunda da “Ne Mutlu Türküm diyene” özdeyişini ifade eden Teğmenler hakkında kamuoyunda yoğun tartışmalar yaşandı. Anadolu’yu işgal eden Yunan askerlerinin 09 Eylül 1922’de İzmir’de denize dökülmesinden,Mustafa Kemal Atatürk’ten ve Türk kavramından rahatsız olan çevreler Teğmenleri hedef gösterdi. Teğmenler içinönce “Tahkikat yok” diyen Milli Savunma Bakanlığı yeni bir açıklama yaparak, “Disiplin incelemesi sürüyor, kusur varsa gereği yapılacak” dedi.
Mustafa Kemal’in Askerleri Teğmenler hakkında inceleme başlatanSavunma Bakanlığı, geçtiğimiz aylarda Lozan’ı ihlal eden Yunanistan’ı savunarak büyük bir skandala imza attı.Değerli Gazeteci Sn. Saygı ÖZTÜRK ile yaptığım söyleşi,“Yunanistan adalarda olduğu gibi sınırımızda da Lozan’a uymuyor” başlığı ile 06 Mayıs 2024’te Sözcü Gazetesi’nde yayınlandı.
Söyleşide geçen bütün konular ve açıklamalar kelimesi kelimesine doğru ve belgeli olduğu için,söyleşi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Savunma Bakanlığıtarafından tekzip edilmedi/edilemedi. Söyleşi dezenformasyon bültenlerinde yayınlanmadı/yayınlanamadı.
Söyleşide gündeme getirdiğim gerçeklerden rahatsız olan Bakan Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı, kanun çıkartmak suretiyle başta ben olmak üzere emekli askerleri susturmaya çalıştı. Ancak, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine kanun tasarısı geri çekildi.
06 Mayıs 2024’te yayınlanan söyleşi nedeniyle, Yaşar Güler ve Bakanlık, kamu gücünü kullanarak, tamamen mesnetsiz ve hayal mahsulü iddialarla hakkımda 13 Mayıs 2024’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Anılan söyleşinin bağlantısı aşağıya çıkarılmıştır.
Suç duyurusu ile hızını alamayan Yaşar Güler ve Bakanlık17 Mayıs 2024’te de hakkımda Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 50.000(Ellibin)TL’lik Tazminat Davası açtırdı.
İDDİA-1: YAŞAR GÜLER VE SAVUNMA BAKANLIĞI, “1938 TARİHLİ SELANİK ANLAŞMASI İLE TÜRKİYE VE YUNANİSTAN SINIRINDAKİ GAYRİ ASKERİ STATÜDEKİ BÖLGENİN KALDIRILDIĞINI”İDDİA ETTİ. ANCAK, İDDİA,MESNETSİZ, HAYAL MAHSULÜ VE TAMAMEN UYDURMADIR.
Dava konusu yapılan söyleşide,“1923 Lozan Antlaşması’na ekli Trakya sınırlarına ilişkin sözleşmenin 1. ve 3. Maddelerine göre Trakya sınırının her iki tarafında 30 km. genişliğinde Gayri Askeri Bölge oluşturulduğu ve bölgede hiçbir kara, deniz ve hava tesisi/birliği bulunmayacağı”,Yunanistan’ın Gayri Askeri Statüdeki Trakya sınır bölgesine 2 Tümen konuşlandırarak Lozan Antlaşması’nı ihlal ettiği belirtilmiştir.
Savunma Bakanlığı ise, hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği suç duyurusunda hem de Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği dava dilekçesinde, “1938 tarihli Selanik Anlaşması ile Lozan Barış Anlaşması’na bağlı protokolde yer alan Türkiye ve Yunanistan sınırlarındaki askersiz bölgenin söz konusu niteliği (gayriaskeri statüsü) kalmamış olup, buna istinaden Silahlı Kuvvetlerimiz 20 Ağustos 1938’de Edirne’ye girmiş, Batı Trakya’da bulunan Yunan askeri birlikleri de sınırlara yakın konuşlanmıştır” iddiasında bulundu.
Mesnetsiz ve hayal mahsulü iddialarını ispatlamasının mümkün olmadığının farkında olan Savunma Bakanlığı, “Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde, söz konusu habere ilişkin Türk Tarih Kurumu’nun bilirkişi olarak görüşlerinin alınmasının mümkün olduğunu” belirtmiştir. Halbuki, Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. Maddesine göre,iddiaların sahibi Savunma Bakanlığı iddialarını ispatla yükümlüdür. Savunma Bakanlığı’nın iddialarını ispatlama yükümlülüğü, Türk Tarih Kurumu ve/veya Mahkemenin sorumluluğunda değildir.
Bakanlık, iddiasını dayandırdığı 1938 Selanik Anlaşmasını dava dilekçesine ve savcılığa gönderdiği dilekçeye koymamış/koyamamıştır.Genelkurmay Başkanlığı kuruluşunda olan Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı’nda binlerce belge varken, mesnetsiz ve hayal mahsulü iddialarınıispatlayacak belge bulamayanBakanlık,Türk Tarih Kurumu’nun Bilirkişilerinden medet ummuştur.Ayrıca, Türk Tarih Kurumu’nun arşivleri herkese açıktır.
1934’te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında Balkan Antantı kuruldu. Bulgaristan, Balkan Antantı’na katılmadı. 31 Temmuz1938’de, Balkan Antantıve Bulgaristan arasında imzalanan 1938Selanik Anlaşması ile 1919 Neuilly (Nöyi) ve 1923 Lozan antlaşmalarındaBulgaristan’a getirilen askeri kısıtlamalar kaldırıldı.
Lozan Antlaşması ile Trakya sınır bölgesinde Gayri Askeri Bölge olarak belirlenen toprakların Bulgaristan ve Türkiye tarafındaki 30’ar km.lik alanı, Selanik Anlaşması ile yeniden askeri hale getirildi. Ancak, Yunanistan ve Türkiye tarafındaki 30’ar km.lik alanın Gayri Askeri Bölge Statüsü muhafaza edildi.
Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi’nden temin ettiğim 1938 Selanik Anlaşması’nın orijinal Fransızca metninin bağlantısı ve belgesi aşağıdadır:
1938 Selanik Anlaşması,Balkan Antantıile Bulgaristanarasında imzalanmıştır.1938Selanik Anlaşması, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan bir anlaşma değildir.Anılan anlaşma ileBulgaristan’a getirilen askeri kısıtlamalar kaldırılmıştır.1938 Selanik Anlaşması’nınhiçbir yerinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki 30’ar km.lik gayri askeri bölgenin kaldırıldığını ve bölgenin askeri hale getirildiğini ifade eden hüküm yoktur.
31 Temmuz 1938 Tarihinde Selanik’te imza edilen Anlaşmanın Tasdiki Hakkında Kanun’un bağlantısı ve belgesi aşağıdadır:
chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc019/kanuntbmmc019/kanuntbmmc01903553.pdf
1938 Selanik Anlaşması veAnlaşmanın Tasdiki Hakkındaki Kanunun hiçbir yerinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki 30’ar km.lik gayri askeri bölgenin kaldırıldığını ve bölgenin askeri hale getirildiğini ifade eden hüküm yoktur.
Ayrıca, Yunan Dışişleri Bakanlığı Resmi İnternet Sitesi’nde, Yunanistan ile ilgili uluslararası antlaşmalar arasında 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması vardır, fakat 1936Montrö Sözleşmesi ve Bulgaristan ile Balkan Antantı arasında imzalanan 1938 Selanik Anlaşması yoktur. Çünkü, Montrö Sözleşmesi ile Boğazlar bölgesi, Gökçeada, Bozcaada, Tavşan Adaları ve Marmara Adaları yeniden askeri hale getirilmiş, Yunanistan’a kullanma hakkı verilen Semadirek ve Limni Adalarının Gayri Askeri Bölge Statüsü muhafaza edilmiştir. Selanik Anlaşması ile Bulgaristan ve Türkiye tarafındaki 30’ar km.lik alan, yeniden askeri hale getirilmiş ancak, Yunanistan ve Türkiye tarafındaki 30’ar km.lik alanın Gayri Askeri Bölge Statüsü muhafaza edilmiştir.
Yunan Dışişleri Bakanlığı Resmi İnternet Sitesi’ndeki ilgili sayfanın bağlantısı ve belgesi aşağıdadır:
Sunulan somut belge ve örneklerden anlaşılacağı üzere Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı’nın 1938 tarihli Selanik Anlaşması ile Türkiye ve Yunanistan sınırındaki Gayri Askeri Statüdeki Bölgenin kaldırıldığı iddiası tamamen mesnetsiz ve uydurmadır.
İDDİA-2: YAŞAR GÜLER VE SAVUNMA BAKANLIĞI,“1938 TARİHLİ SELANİK ANLAŞMASININ İMZALANMASINDAN SONRA BATI TRAKYA’DA BULUNAN YUNAN ASKERİ BİRLİKLERİNİN SINIRLARA YAKIN KONUŞLANDIĞINI”İDDİA EDİYOR. ANCAK, İDDİA, MESNETSİZ, HAYAL MAHSULÜ VE TAMAMEN UYDURMADIR.
Savunma Bakanlığı, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevapta 1938’de hangi Yunan askeri birliğinin sınırların neresine konuşlandığını belgeleyememiştir.
Halihazırda sınırın Yunanistan tarafında 30 km.lik gayri askeri statüdeki bölgede konuşlanan Yunan 12. Mekanize Piyade Tümeni ve 16. Mekanize Piyade Tümeni’nin tarihçesi açık kaynak Wikipedia’da yayınlanmıştır. Wikipedia, tarihçe bilgilerini Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Bilgilendirme Rehberi’nden almıştır.
Yunan 12. Mekanize Piyade Tümeni’nin Tarihçesi:
Türk İstiklal Savaşı döneminde Türk Ordusu’na karşı savaşan Yunan 12. Piyade Tümeni, savaşı kaybettikten sonra Feres’e yerleşti. 1923 Lozan Antlaşması ile bölge gayri askeri hale getirilince Gümülcine (Komotini) ’ye çekildi. 1964’te Dedeağaç’a intikal eden Tümen 1996’da Mekanize Piyade Tümeni’ne dönüştürüldü. 12. Tümenin tarihçesini gösteren belgenin bağlantısı ve belge aşağıdadır:
Yunan 16. Mekanize Piyade Tümeni’nin Tarihçesi:
1917’de Mora Yarımadası’na çekilen Yunan 16. Piyade Tümeni kısa bir süre sonra dağıtıldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında 1940’ta Lamia’da Tugay olarak yeniden faaliyete geçen birlik aynı yılın sonuna kadar Tümen seviyesine getirildi. Tümen, Almanya’nın Yunanistan’ı işgal etmesinden sonra 1941’de ikinci kez dağıtıldı. 1965’de Dimetoka’da 99. Askeri Komutanlık olarak kurulan birlik 1975 yılında genişletildi ve yeniden 16. Tümen adını aldı. Tümen 2009’da Mekanize Piyade Tümeni’ne dönüştürüldü. 16. Tümenin tarihçesini gösteren belgenin bağlantısı ve belge aşağıdadır:
Sunulan somut belge ve örneklerden anlaşılacağı üzere Yunan 12. Mekanize Piyade Tümeni1964’te Dedeağaç’a, Yunan 16. Mekanize Piyade Tümeni de 1965’de Dimetoka’ya intikal ederek sınırlara yakın bölgeye konuşlanmıştır. Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı’nın 1938 tarihli Selanik Anlaşması’nın imzalanmasından sonra yani 1938’te Yunan askeri birliklerinin sınırlara yakın konuşlandığı iddiası mesnetsiz, hayal mahsulü ve tamamen uydurmadır.
Birliklerimizin 1938’de konuşlandığı Edirne, Bulgaristan sınırındadır. Ancak birliklerimiz 1938’den bugüne kadar, Yunanistan sınırında Gayri Askeri Statüde bulunan Uzunköprü, Meriç ve İpsala hudut bölgesine girmemiştir. Anılan bölgelerde Lozan Antlaşması’na uygun olarak sadece hudut birlikleri bulunmaktadır.Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı’nın iddia ettiği gibi bölge askeri hale getirilmiş olsaydı 1938’den itibaren ve halihazırda Uzunköprü, Meriç ve İpsala hudut bölgesinde, kuruluşunda tank ve zırhlı araç bulunan askeri birliklerin konuşlanmış olması gerekirdi.
Mevcut durum itibarıyla Gayri Askeri Statüdeki Yunan sınır bölgesinde 2 Yunan Tümeni ve ABD Deniz ve Hava Üssü bulunmaktadır. Türkiye ise Lozan’daki taahhütlerine uymaya devam ediyor. Keşan’da konuşlu 4. Mekanize Piyade Tugayı, 30 km.lik Gayri Askeri Bölge’nin dışında bulunuyor. Trakya’daki Gayri Askeri Statüdeki Bölgeleri ve mevcut durumu gösteren harita aşağıdadır:
ÜMİT YALIM’IN EVİNE POLİS GÖNDEREN YAŞAR GÜLER, İŞGAL EDİLEN ADALARIMIZA BİR TEK ASKER GÖNDEREMİYOR !…
Yaşar Güler’in Genelkurmay İkinci Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı döneminde,Ardıççık, Marathi, Küçük Çuha, Limoniye adaları ve Plati Kayalığı olmak üzere toplam 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı işgal edildi. Emrinde yüzbinlerce asker olan Güler işgallere hiçbir tepki vermedi.
Kamu gücünü kullanıp evime polis göndererek karakola celbimi sağlayan Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı işgal altındaki adalarımıza bir tek asker gönderemiyor.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFSIZLIK İLKESİNİ İHLAL EDİYOR
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan KARAKÖSE, 02 Nisan 2024 ve 06 Mayıs 2024’te basınla paylaştığımve savcılıklara gönderdiğim tamamen belgeli suç duyurularına aylardır hiçbir işlem yapmazken, Yaşar Güler’in vekili ile 13 Mayıs 2024’te savcılığa gönderdiği, hiçbir belgeye dayanmayan tamamen uydurma ve hayal mahsulü suç duyurusunu jet hızıyla işleme koymuş ve Cumhuriyet Savcısı Ayla VAR tarafından, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiası ile16 Mayıs 2024’te hakkımda soruşturma açtırmıştır. Yapılan bu işlem hukuk devleti ilkeleri ve Anayasamızın 138. Maddesinde tanımlanan Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile bağdaşmamaktadır.KARAKÖSE ve VAR’a hatırlatalım; Ümit YALIM, MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİDİR ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmaktadır. Halkı Yanıltıcı bilgiyi alenen yayan, Trakya sınırımızda gayri askeri statüdeki bölgede görevli Yunan generalini Edirne’de ağırlayan, Keşan’daki Türk Generalini Yunan Tugayı’na gönderen ve bu haberleri marifetmiş gibi basın toplantısı ileTürk ve dünya kamuoyuna açıklanmasını sağlayan Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı’dır.
Azim ve Karar, 06.09.2024.