BUGÜN ÇOK KIZGINIM!

BUGÜN ÇOK KIZGINIM!
5 Ağustos 2020 22:27
629
A+
A-

Ceyhun BALCI

Hemen her gün kızmamızı gerektiren şeyler yaşıyoruz. Bugünkü kızgınlığımın nedeni iki meslektaşımın pisi pisine yaşamını yitirmesi. Korona salgınına başından bu yana ön cephedeki hekimlerden ve sağlık çalışanlarından kurbanlar verdik.

Kuşkusuz hekimlik riskli ve tehlikeli bir meslek. Yine de, hekimliğin görev tanımında yok yere ölmek yok! Sözü eğip bükmeye gerek yok! Birisi Kahramanmaraş’tan diğeri Diyarbakır’dan gelen iki hekim ölümünden ülkemizi yönetenler sorumludur. Salgının ilk dönemini şu ya da bu şekilde geride bırakan ülkemizin 1 Haziran’dan bu yana yaşanan “normalleşme” sürecini iyi yönetmediği hemen her gün örnekleriyle dile getiriliyor..

Her akşam sosyal medya ya da diğer ortamlar yoluyla çığlık çığlığa olan bir sağlık bakanı izler olduk. Kimi zaman yalvaran bir biçemle de seslendi yurttaşlara.

Sürecin adını “normalleşme” koymak hataların en büyüğüydü. Normalleşme dedikten sonra toplumdaki gevşemenin önüne geçmek hiç de kolay değildi. Oysa asıl tehlike “normalleşme” ile birlikte kendini gösterecekti. Göstermeye başladığını Ankara başta olmak üzere Anadolu kentlerinden gelen olumsuz haberler kanıtlıyor.

Son günlerde özellikle plajları konu alan haberler ürpertici görüntüler oluşturdu. Maske ve sosyal mesafeden iz yoktu çoğunda. Diğer yandan, pazar yerleri, kurban satış alanları ve aklınıza gelebilecek hemen her sosyal ortam koronaya meydan okur gibiydi.

Tam da burada sormak gerekir!

Devlet ne için var?

Hak arayanları biber gazıyla dağıtmak, haber yapanları sabaha karşı derdest etmek ya da aklınıza gelebilecek her türden masum toplumsal olayı şiddetle bastırmak için mi?

Yoksa, kural ve sınır tanımayan, kendi sağlığıyla birlikte karşısındakinin ve dolayısı ile toplumun sağlığını hiçe sayanları her akşam yalvaran sosyal medya iletileriyle umarsızca izlemek için mi?

Plajlarda mı kurallar hiçe sayıldı! Devletin gücü orada kendisini göstermeli!

Pazar yeri ya da başka bir ortamda mı duyarsızlık sergilendi! Oralarda da gücünü gösterip, kuraltanımazları yaptıklarına pişman edersin!

Kuşkusuz yurttaşlar arasında duyarsızlar, aymazlar ve kuraltanımazlar eksik değildir. İşte devlet dediğimiz düzenek tam da burada gereklidir.

Salgında sıçrama yaşadığımız bugünlerde işlerin daha da kötüye gitmesi olasıdır.

Bir hekim olarak hem yurttaşlara hem de onları yola getirmekten uzak tutumuyla devletimizin başındakilere kızgınım!

Yurttaşların ve devletin korona salgınındaki hataları insanların yanı sıra ön cephedeki hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ölümüne neden oluyor. Yurttaşlar ve devlet sorumlu ve özenli olmalı!
Hiç kimse ve özellikle de hiç bir hekim ve sağlık çalışanı yurttaşların ve devletin başındakilerin sorumsuzluğu nedeniyle ölmek durumunda değildir.

Kahramanmaraş’ta yaşamını yitiren meslektaşım 1985 doğumluymuş. Tıp fakültesini bitirdiğim yıl dünyaya gözlerini açmış. Meslek yaşamımla yaşıtmış! Ölmemeliydi! Yanlışlar bu denli yaşamımıza girmemiş olsa, bu yanlışları önlemekle yükümlü devlet yöneticileri yanlışların giderilmesi için bir şeyler yapmış olsa yaşıyor olacaktı.

Bugün çok kızgınım!

Bir çift söz de SGK denen patron dostu emekçi düşmanı kuruma!

Korona nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını meslek hastalığına bağlı ölmüş saymak için daha ne kadar bekleyeceksiniz?

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da bir dayanma gücü var! Aylardır süren salgın toplum kadar onları da yordu. Bu yoğunlukta çalışmanın daha fazla sürdürülmesi olası değildir.

Yurttaşlarımızın ve devletin başındakilerin sağlık çalışanlarını artık alkışla güdüleyemeyeceği iyice algılanmalı!
Azim ve Karar, 05.08.2020

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.