ANAYASA’NIN 3. MADDESİ, TAYYİP ERDOĞAN VE AKP HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE FİİLEN DEĞİŞTİRİLDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ulvi Yılmaz, Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez’in Dikkatine…
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Anayasa’nın ‘değiştirilmesi teklif edilemez’ 3. Maddesini tartışmaya açmasına, İstanbul Barosu Başkanlığı’na seçilen İbrahim Kaboğlu’nun, “Anayasa’da değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir” söylemine ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Teröristbaşı Meclis’e gelsin, terör örgütünün lağvedildiğini haykırsın” açıklamasına siyasiler ve vatandaşlardan büyük tepki geldi.
Numan Kurtulmuş, 24 Kasım 2015-24 Mayıs 2016 tarihleri arasında, III. Davutoğlu Hükümeti’nde Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Anılan dönemde, Yunanistan 09 Mart 2016’da, Muğla İl sınırlarımız içinde bulunan Ardıççık Adası’nı işgal etti. Numan Kurtulmuş, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başkomutan Tayyip Erdoğan ile birlikte işgale seyirci kaldı. Yunanistan’a nota verilmedi. Konu hakkında basında çıkan haberin bağlantısı aşağıdadır:
Numan Kurtulmuş, 24 Mayıs 2016-19 Temmuz 2017 tarihleri arasında, Yıldırım Hükümeti’nde Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Anılan dönemde, 14 Kasım 2016’da, Aydın İl sınırlarımız içinde bulunan Marathi Adası’nın da Yunanistan tarafından işgal edildiği ortaya çıktı. Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım ve Başkomutan Tayyip Erdoğan ile birlikte işgale yine seyirci kaldı. Yunanistan’a nota verilmedi. Konu hakkında basında çıkan haberin bağlantısı aşağıdadır:
Türkiye Cumhuriyeti’ne ait adaların işgal edilmesiyle Türkiye, batıdan bölündü, Anayasa’nın 3. Maddesi fiilen değiştirildi. Numan Kurtulmuş, yaptığı açıklama ile Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde Anayasa’nın 3. Maddesinin fiilen değiştirilmesi eylemine kılıf arıyor ve değişikliği kitabına uydurmaya çalışıyor.
“Anayasa’nın ilk 4 maddesine kimse dokunamaz”, “Alıştıra alıştıra bölecekler” gibi söylemler içi boş söylemler olup Anayasa’nın 3. Maddesinin fiilen değiştirildiği ve Türkiye’nin batıdan bölündüğü gerçeğinin üzerini örtemez. Zaten, Tayyip Erdoğan da 03 Eylül 2022’de, Samsun’da yaptığı konuşmada, “Yunanistan’a bizim tek cümlemiz var, İzmir’i unutma. Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek adalarımızın işgal edildiğini yani Anayasa’nın 3. Maddesinin fiilen değiştirildiğini ve Türkiye’nin batıdan bölündüğünü itiraf etmiştir. Atatürk ve silah arkadaşları 3 yıl 3 ay 21 gün sonra 9 Eylül 1922’de, Anadolu’daki Yunan askerlerini İzmir’de denize döktü. Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Başkomutanlığı döneminde, 2004’den itibaren adalarımızı işgal eden 6 bin Yunan askeri ise tam 20 yıldır Türkiye’de elini kolunu sallayarak dolaşıyor. TÜRKİYE, 20 YILDIR YUNAN İŞGALİ ALTINDADIR.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NIN, 2009, 2010 VE 2013’DE, İŞGAL ALTINDAKİ ADALARIMIZIN BOŞALTILMASI TALEBİNİ, ERDOĞAN VE AKP HÜKÜMETLERİ KABUL ETMEDİ
CHP Milletvekili Onur Öymen, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e 26 Kasım 2004’de verdiği yazılı soru önergesinde, Türkiye’ye yakın adalara Yunan bayrağı çekildiğini belirterek, “Anılan adalar Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın listesindeki adalar mı” sorusunu yöneltti. Abdullah Gül soru önergesine cevap vermeyerek Türk adalarına Yunan bayrağı dikildiğini ve adaların işgal edildiğini zımnen ve hukuken kabul etti.
Deniz Kuvvetleri Harekât Başkanı Tümamiral Mücahit ŞİŞLİOĞLU, Genelkurmay Temsilcisi Kurmay Albay Ümit YALIM ile birlikte Dışişleri Bakanlığı’nda 2008 yılında bir toplantıya katıldı. Tümamiral ŞİŞLİOĞLU, toplantıda Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmeyen yani Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 200 civarındaki ada, adacık ve kayalıkları coğrafi koordinatları ile birlikte gösteren haritaların Birleşmiş Milletler ve NATO’ya deklare edilmesini talep etti. Tümamiral ŞİŞLİOĞLU’nun Genelkurmay Başkanlığı ve Deniz Kuvvetleri adına yapmış olduğu talep toplantıya başkanlık eden Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul APAKAN’a iletildi. Ancak, bu talep Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmedi.
Yıllarca Türk kamuoyundan saklanan işgal, Yunan Genelkurmay Başkanı Dimitris Grapsas’ın 31 Aralık 2008’de Aydın Bulamaç Adası’na gelmesi ve Yunan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas’ın da 06 Ocak 2009’da Aydın Eşek Adası’na gelmesi üzerine su yüzüne çıktı. Anılan haberlerin bağlantıları aşağıdadır:
Bu gelişmeler üzerine 2009 yılının başında, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhında, Genelkurmay ve Dışişleri Bakanlığı temsilcileri arasında toplantı yapıldı. Toplantıda, Silahlı Kuvvetler Komuta ve Harekât Merkezi Amiri Kurmay Albay Ümit YALIM, Genelkurmay Başkanlığı adına, işgal altındaki adalarımızın boşaltılmasını talep etti. Toplantıya verilen ara sırasında Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Elçi Basat Öztürk, “Adaların Hükümetin bilgisi dahilinde işgal edildiğini” itiraf etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın adaların boşaltılması talebi Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmedi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın 2010 ve 2013 yıllarında adaların boşaltılması talepleri de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmedi. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Mart 2015’de, Yunan işgali altındaki adalar hakkında, Sözcü Gazetesi Yazarı Rahmi Turan’a bir açıklama gönderdi. Özel, “Ege’de mevcut egemenlik antlaşmalarıyla Yunanistan’a devredilmemiş olan ada, adacık ve kayalıklara ilişkin ihlaller tarafımızdan titizlikle takip ediliyor. Durum, Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşleriyle birlikte Dışişleri Bakanlığı’na bildiriliyor. Konu siyasidir. Siyasi makamların yetki ve sorumluluğundadır. Alınacak kararların siyasi sonuçlar doğuracak olması nedeniyle nihai karar siyasi iradenindir” dedi.
06 Ekim 2016’da TBMM’de Ümit Özdağ ile yaptığımız ortak basın toplantısında, Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Elçi Basat Öztürk’ün, “Adaların Hükümetin bilgisi dahilinde işgal edildiğini” itiraf ettiğini belirttim. Konu hakkında TBMM sayfasında yayınlanan Basın Açıklamasının bağlantısı ve yazı aşağıdadır:
Tayyip Erdoğan, 8 yıldır bu konuda konuşmadı, adalarımızı işgal eden Yunanistan’a 20 yıldır nota vermedi ve işgalin önlenmesi için TSK’ya Hükümet Direktifi vermedi. Böylece, adaların Erdoğan ve AKP Hükümetleri tarafından Yunanistan’a alenen verildiği tescillenmiş oldu.
TÜRKİYE’NİN BATISINDAKİ TOPRAKLARIMIZ, ANKARA’DAN DEĞİL, ATİNA’DAN YÖNETİLİYOR
Yunanistan, işgal ettiği 20 adamızın 5’inde 08 Ekim 2023’de, hiçbir engelle karşılaşmadan Belediye Başkanlığı seçimlerini yaptı. Yunanistan’ın adalarımızda yaptığı seçimlere İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ve Sahil Güvenlik Komutanı Ahmet Kendir seyirci kaldı. İzmir Koyun Adası, Aydın Hurşit Adası, Aydın Eşek Adası, Küçük Çuha ve Gavdos adalarında yapılan seçim sonuçları Yunan İçişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlandı. Sitede, seçim yapılan 5 adamızda kayıtlı seçmen sayısının 7 binden fazla olduğu görülüyor. Diğer adalarımıza yerleştirilenler ile birlikte 10 bin civarında Yunan vatandaşı adalarımıza yerleştirilmiş durumda.
2004 Yılında işgal edilen Aydın Eşek Adası’nda 2007’den beri Belediye Başkanlığı yapan Evangelos Kottoros, 08 Ekim 2024’te yapılan seçimleri de kazandı. Kottoros, 5 dönemdir Belediye Başkanlığı yapıyor. İzmir Koyun Adası Belediye Başkanı George Daniil de 2 dönemdir Belediye Başkanlığı yapıyor. Gavdos Adası Kadın Belediye Başkanı Madam Manolia Stefaniki de 2 dönemdir Belediye Başkanlığı yapıyor.
İzmir, Aydın ve Muğla illerinin Valileri Türk Vatandaşı, bu illerin Adalar Valisi Yunan vatandaşıdır. Devletin birliği ve tekliği ortadan kalkmış, otorite Yunanistan ile paylaşılarak Türkiye’de ikili devlet düzenine geçilmiştir.
İzmir, Aydın ve Muğla illerinin Belediye Başkanları Türk Vatandaşı, bu illerin Adalar Belediye Başkanları Yunan vatandaşıdır. 2972 sayılı Mahalli İdareler Seçim Kanunu Madde 9’a göre Belediye Başkanlarının Türk vatandaşı olması zorunluluğuna rağmen Yunan vatandaşları hiçbir engelle karşılaşmadan 20 yıldır Türkiye’de Belediye Başkanlığı yapıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bugüne kadar Yunan vatandaşı vali ve Belediye Başkanlarını görevden almadı yerlerine kayyum atamadı.
Yerlikaya, bakanlık yetkilerini Yunan İçişleri Bakanı Theododros Livanios ile paylaşıyor. İzmir Koyun Adası ve Aydın Hurşit Adası’nda kurulan Yunan Sahil Güvenlik Karakollarına ve işgal edilen adalarımızın etrafında her gün devriye dolaşarak karasularımızı ihlal eden Yunan Sahil Güvenlik botlarına hiçbir tepki verilmiyor. Sahil Güvenlik Komutanı Ahmet Kendir de komutanlık yetkilerini Yunan Sahil Güvenlik Komutanı Alexandrakis Georgios ile paylaşıyor. Türkiye’nin batısındaki topraklarımız Ankara’dan değil Atina’dan yönetiliyor.
SAVUNMA BAKANLIĞI ADALARIMIZDAKİ İŞGALİ SADECE SEYREDİYOR !…
Yunan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Genelkurmay Başkanı Org. Choupis ve Kara Kuvvetleri Komutanı Korg. Kostidis ile birlikte hiçbir engelle karşılaşmadan işgal edilen adalarımıza askeri helikopter ile sürekli olarak gelip gidiyor. Türkiye’deki mevkidaşları Yaşar Güler, Metin Gürak ve Selçuk Bayraktaroğlu cesaret edip bizim adalarımıza gidemiyor.
Yaşar Güler’in Genelkurmay İkinci Başkanı, Jandarma Genel Komutanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptığı 2016-2020 yılları arasında Yunanistan hiçbir engelle karşılaşmadan 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını işgal etti.
Metin Gürak’ın Genelkurmay İkinci Başkanlığı döneminde Küçük Çuha Adası işgal edildi. Gürak işgale seyirci kaldı. Selçuk Bayraktaroğlu’nun Genelkurmay İkinci Başkanlığı döneminde Muğla Limoniye Adası ile Muğla Plati Kayalığı işgal edildi. Bayraktaroğlu işgale seyirci kaldı.
Savunma Bakanı Yaşar Güler, bakanlık yetkilerini Yunan Savunma Bakanı Nikos Dendias ile paylaşıyor. Genelkurmay Başkanı Metin Gürak komutanlık yetkilerini Yunan Genelkurmay Başkanı Dimitrios Choupis ile paylaşıyor. Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu da komutanlık yetkilerini Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı Georgios Kostidis ile paylaşıyor. Yaşar Güler ve Savunma Bakanlığı adalarımızdaki işgali sadece seyrediyor.
TÜRKİYE’Yİ İKİ CUMHURBAŞKANI YÖNETİYOR !…
Yunan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas 06 Ocak 2009’da Aydın Eşek Adası’na, sonraki Cumhurbaşkanı Pavlopulos 18 Temmuz 2017’de İzmir Koyun Adası’na, daha sonraki Cumhurbaşkanı Madam Katerina da 29 Haziran 2020’de Aydın Eşek Adası’na ve 06 Ocak 2022’de Gavdos Adası’na gelerek egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı.
Yunan Cumhurbaşkanı Madam Katerina’nın 29 Haziran 2020’de Eşek Adası’na gelerek Türkiye’ye meydan okumasına AKP İktidarına destek veren Sabah, Yeni Şafak, Hürriyet ve Milliyet gazeteleri de çok sert tepki verdiler. Anılan gazetelerin haberlerinde, “Yunan Cumhurbaşkanı’ndan büyük tahrik ! YUNAN İŞGALİNDEKİ EŞEK ADASI, 1923 Lozan Antlaşması taraflarından İngiltere’nin 1943’te yayınladığı ve 1947 Paris Antlaşması’na taraf olan ABD’nin 1951 yılında yayınladığı haritalarda, Eşek Adası’nın 12 Ada deniz sınırları dışında Türkiye toprağı olarak gösterilmişti. Ada, 16 yıldır Yunanistan işgali altında ve adada konuşlu kara, deniz ve hava üslerinde yüzlerce silahlı Yunan askeri görev yapıyor” ifadelerine yer vererek işgali eleştirdiler. Söz konusu gazete haberlerinin bağlantıları aşağıdadır:
Yunan Cumhurbaşkanları işgal edilen adalarımıza elini kolunu sallayarak gelip giderken Tayyip Erdoğan cesaret edip bizim adalarımıza gidemiyor. Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı yetkilerini Yunan Cumhurbaşkanı Madam Katerina ile paylaşıyor. Türkiye’yi iki Cumhurbaşkanı yönetiyor.
DÜNYA’DA, ERDOĞAN’DAN BAŞKA İŞGALE SEYİRCİ KALAN BAŞKOMUTAN VAR MI? TBMM, TAYYİP ERDOĞAN’DAN NEDEN HESAP SORMUYOR?
Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Ege Denizi’nde 16 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı işgal edildi. Erdoğan, 2014’de Cumhurbaşkanı seçilince Anayasa’nın 117. Maddesi gereği TBMM adına Başkomutanlık yetkilerini kullanmaya başladı. Erdoğan, sık sık Başkomutan olduğunu vurguluyor.
Erdoğan’ın Başkomutanlık yetkilerini kullandığı dönemde, Yunanistan, 2016-2020 yılları arasında hiçbir engelle karşılaşmadan elini kolunu sallayarak Muğla Ardıççık Adası, Aydın Marathi Adası, Küçük Çuha Adası, Muğla Limoniye Adası ve Muğla Plati Kayalığı olmak üzere toplam 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını daha işgal etti. Erdoğan, işgale seyirci kaldı. Dünyada, Erdoğan’dan başka işgale seyirci kalan Başkomutan yok. İşgal edilen vatan topraklarının sayısı toplam 20 Ada ve 2 Kayalık oldu. Yunanistan’a nota verilmedi.
Ege Denizi’nde işgal edilen 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı hakkındaki haberler görsel ve yazılı basında yayınlandı. Ukrayna, topraklarını vermemek için Rusya’ya karşı savaşıyor, Filistin, İsrail’e karşı savaşıyor ama Başkomutanlık yetkisini kullanan Erdoğan ve AKP Hükümetleri, Yunan işgaline karşı en ufak bir tepki göstermiyor, Vatan topraklarını savunmuyor. TÜRKİYE’NİN DOĞU VE GÜNEYDOĞUSU’NDA BİR KARIŞ VATAN TOPRAĞINI DÜŞMANA VERMEMEK İÇİN NİCE MEHMETÇİKLER ŞEHİT OLURKEN, TÜRKİYE’NİN BATISINDAKİ ADALARIMIZ SAVUNULMADAN YUNAN ASKERİ’NE TESLİM EDİLİYOR. TBMM’deki Milletvekilleri, Başkomutan Erdoğan’dan, işgal edilen 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı’nın hesabını mutlaka sormalıdır.
EGE DENİZİ’NDE SEVR ANTLAŞMASI UYGULANIYOR
Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan IV. Mehmet döneminde fethedilen, yüzlerce yıl işgal edilmeyen ve 1923 Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin egemenliğinde kalan adalarımız, 2004’ten itibaren işgal edilmeye başladı. Mevcut durum itibarıyla 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı Yunan işgali altındadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve en büyük toprak kaybı Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde yaşanmıştır. Türkiye, 2004-2020 yılları arasında, Ege Denizi’nde, Lozan Antlaşması’ndan Sevr Antlaşması’na keskin bir dönüş yapmıştır.
“Osmanlı, Sevr Antlaşması ile Md. 132’de ayrıca, Ege Adaları üzerindeki tüm haklarından vazgeçmesine yol açan genel bir feragat hükmünü de kabul etmiştir. Buna göre Asya sahilinden itibaren 3 mil içerisinde bulunan ve ismen sayılarak Yunanistan’a ve İtalya’ya devredilmiş olan adalardan başka bütün öteki adalar üzerindeki hukuk ve iddialarından Müttefik Devletler lehine vazgeçmiştir.” (Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Ankara, 2006 S.42). İşgal edilen 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı 3 milin ötesinde olup mevcut durum itibarıyla, Gökçeada ve Bozcaada hariç Ege Denizi’nde Sevr Antlaşması uygulanmaktadır.
Büyük Millet Meclisi, 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşmasını imzalayanların ve bunu onaylayan Şûrayi Saltanatta bulunanların vatan hainliğiyle itham olunarak vatansız sayılmaları kararını aldı. Anılan kararın bağlantısı aşağıdadır (Karar No:37, Kabul Tarihi:19/08/1336, Karar Metni’ne bakınız):
Ankara İstiklal Mahkemesi, Sevr Antlaşmasını imzalayanları gıyaben idama mahkûm etti. Lozan Antlaşması ile Sevr Antlaşması yırtılarak çöpe atıldı. Ancak, 2004’ten itibaren 3 milin ötesindeki adalarımızın işgal edilmesiyle Ege Denizi’nde Sevr Antlaşması uygulanmaya başladı. Bu duruma sebebiyet verenlere ne denir onu da milletimizin takdirine bırakalım.
MİLLİ VE YABANCI HARİTALAR İLE T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, SAVUNMA BAKANLIĞI, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI, KARA KUVVETLERİ VE DENİZ KUVVETLERİ HARİTALARI VE BELGELERİNDE İŞGAL EDİLEN ADALARIMIZIN TÜRKİYE’YE AİT OLDUĞU AÇIKÇA GÖSTERİLMİŞTİR
Türk Tarih Kurumu ve Deniz Kuvvetleri Haritası ile Karayolları Haritası’nda, Yunan işgali altında olan adaların Türkiye’ye ait olduğu açıkça gösterilmiştir.
1939 tarihli İngiliz Haritası ile 1957 tarihli ABD Haritası’nda, Yunanistan’ın işgal ettiği adaların, 12 Ada deniz sınırlarının dışında ve Türk egemenliğinde olduğu açıkça gösterilmiştir.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Şubat 2024’te, ABD Kongresi’ne gönderdiği Mektup ve Mektuba Ekli Haritada, pembe renk ile gösterilen toplam 29 Ada ve 2 Kayalığın Yunanistan’a ait olmadığı belirtilmiştir. Yunanistan’ın işgal ettiği 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı pembe renkli grup içinde olup Yunanistan’a ait değildir.
TÜRKİYE’DE, 14 YUNAN ASKERİ ÜSSÜ, 6 BİN SİLAHLI YUNAN ASKERİ VE 10 BİN SİVİL YUNAN VATANDAŞI VARDIR
Anayasa’nın 92. Maddesine göre Türkiye’de yabancı askeri üs açılmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. İşgal edilen adalarımızda, 8 Yunan Kara Üssü, 4 Yunan Deniz Üssü ve 2 Yunan Helikopter Üssü olmak üzere toplam 14 Yunan Askeri Üssü açılmış olup bu üslerin açılması için TBMM Kararı yoktur. Milli İrade yok sayılmıştır.
İşgal edilen adalarımızda 6 bin silahlı Yunan Askeri, top, havan v.b. ağır silahlar ile 10 bin Sivil Yunan vatandaşı vardır.
ANAYASAMIZIN 3. MADDESİNDEKİ HÜKÜMLER NASIL DEĞİŞTİRİLDİ?
Anayasamızın 3. Maddesine göre. Türkiye Devleti , Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bir bütündür. DİLİ TÜRKÇE’dir. Ancak, Türkiye’nin batısında, Yunan işgali altında olan adalarımızda 4 Yunan İlkokulu, 2 Yunan Lisesi ve 1 Yunan Üniversitesi açılmış olup DİL YUNANCA’dır.
BAYRAĞI BEYAZ AL YILDIZLI AL BAYRAKTIR. Ancak, Türkiye’nin batısındaki adalarımızda Yunan ve Bizans bayrakları dalgalanmakta olup Türk bayrağı yoktur.
MİLLİ MARŞI “İSTİKLAL MARŞI”DIR. Ancak, Türkiye’nin batısındaki adalarımızda İstiklal Marşı okunmuyor, Yunan Milli Marşı okunuyor. Aşağıda bağlantısı verilen yazının sonuna konulan videoda, Ağustos 2017’de, Aydın Bulamaç Adası’nda, Yunan askerlerinin Yunan Milli Marşını okudukları açıkça görülmektedir.
Ayrıca, aşağıda bağlantısı verilen yazının başına konulan videoda, Mart 2024’de, Muğla Keçi Adası’nda, Yunan İlkokulu öğrencilerinin Yunan Milli Marşını okudukları açıkça görülmektedir.
BAŞKENTİ ANKARA’DIR. Ancak, Türkiye’nin batısındaki adalarımız Ankara’dan değil Atina’dan yönetilmektedir. İşgal altındaki adalarımızda Yunan Vali ve Belediye Başkanları görev yapmaktadır.
Verilen somut örnek ve belgelerden görüldüğü üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birliği ve tekliği ortadan kalkmış, otorite Yunanistan ile paylaşılarak ikili devlet düzenine geçilmiş, Anayasamızın 3. Maddesi fiilen değiştirilmiş ve Türkiye batıdan bölünmüştür.
ADALARIMIZIN İŞGAL EDİLDİĞİNİ İTİRAF EDEN, 20 TÜRK ADASI VE 2 TÜRK KAYALIĞI’NIN YUNANİSTAN’IN EGEMENLİĞİ ALTINA KONULMASINDAN, ANAYASA’NIN 3. MADDESİNİN FİİLEN DEĞİŞTİRİLMESİNDEN, TÜRKİYE’NİN BATIDAN BÖLÜNMESİNDEN BİRİNCİ DERECEDE SORUMLU OLAN, GERÇEK DİPLOMASI VE TRANSKRİPTİ OLMAYAN TAYYİP ERDOĞAN MEŞRU CUMHURBAŞKANI DEĞİLDİR !…
Anayasa’nın 101. Maddesine göre, Cumhurbaşkanı olabilmek için Yükseköğrenim yapmış olmak yani üniversite mezunu olmak gerekiyor. Ancak, Tayyip Erdoğan, bugüne kadar gerçek diplomasını ve üniversitede okuduğunu belgeleyecek transkripti kamuoyuna sunamamıştır. Kutlu Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, 1992-1993 yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde Rektör olarak görev yapmıştır. Halaçoğlu, Erdoğan’ın okuduğu iddia edilen okulda ve Marmara Üniversitesi’nde kaydının olmadığını belirtmektedir. Konu hakkında 2015’de yayınlanan yazının bağlantısı aşağıdadır.
Tayyip Erdoğan, meşru Cumhurbaşkanı olmadığı için Cumhurbaşkanı’na hakaretten açılan bütün davalar düşürülmeli, daha önce Cumhurbaşkanı’na hakaretten ceza alanların cezaları silinmelidir.
BAHÇELİ’NİN TERÖRİSTBAŞINI MECLİS’E DAVET ETMESİ, ERDOĞANI YARGILANMAKTAN KURTARMA PLANIDIR !…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Teröristbaşı Meclis’e gelsin, terör örgütünün lağvedildiğini haykırsın” açıklamasını ayakta hararetle alkışlayanlar arasında MHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay da var. Erkan Akçay, Ege Denizi’nde işgal edilen adalar konusunda defalarca soru önergesi verdi. Ayrıca Akçay, Mart 2015’de TBMM’de yapılan görüşme sırasında dönemin Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a, “Sen Milli Savunma Bakanı olarak o adalara (Eşek ve Bulamaç adaları) gidebilir misin? İktidarınız dönemindeki bu oldu bittiye (işgale) niye izin verdiniz? Türk Ceza Kanunu’nun 302. Maddesine göre suç işliyorsunuz ve Dışişleri Bakanınız, Başbakanınız (Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu), Milli Savunma Bakanınız bu suçtan mutlaka yargılanacak” demişti. Erkan Akçay şimdi de Cumhur İttifakı içinde, TCK 302’den yargılanacaksınız dediği adamların yanında saf tutuyor.
Bahçeli’nin teröristbaşını Meclis’e davet etmesi Erdoğan’ı yargılanmaktan kurtarma planıdır. Çünkü, teröristbaşı eski TCK 125, yeni TCK 302’den yargılanmıştır. Erkan Akçay’ın dediği gibi Erdoğan’ın da yargılanacağı madde TCK 302’dir. Teröristbaşının Meclis’e gelmesi için af çıkartılması halinde Erdoğan ve diğer sorumlular da bu aftan istifade edecek ve yargılanmaktan kurtulacaklardır.
Teröristbaşı/Bebek katiline çıkarılacak af genel affa dönüşerek, FETÖ’den hüküm giyenler ile birlikte Yenidoğan Çetesi dahil bütün tutuklu ve mahkumlar tahliye edilecek, Türkiye suçluların elini kolunu sallayarak dolaştığı, vatandaşların can güvenliğinin olmadığı bir ülkeye dönüşecektir.
SAVCILARA HATIRLATALIM; ADALARIMIZIN İŞGAL EDİLDİĞİNİ İTİRAF EDEN, ANAYASA’NIN 3. MADDESİNİN FİİLEN DEĞİŞTİRİLMESİNDEN, TÜRKİYE’NİN BATIDAN BÖLÜNMESİNDEN BİRİNCİ DERECEDE SORUMLU OLAN TAYYİP ERDOĞAN’IN HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMASINDA VE İLK DERECE MAHKEMESİ’NDE YARGILANMASINDA YASAL VE ANAYASAL ENGEL YOKTUR !…
Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu ve yargılama usulü Anayasa’nın 105. ve 148. Maddelerinde düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı göreviyle ilgili suç işlemesi halinde yargılanacağı yer Yüce Divan’dır. Ancak, MHP Milletvekili Erkan Akçay’ın dediği gibi Erdoğan’ın yargılanacağı madde TCK 302 olup Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. Maddesine göre TCK 302 terör suçudur. Terör suçu görev suçu olmadığı için 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Anayasa Mahkemesi’nin iki üyesi ile Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İlk derece Mahkemesi’nde yargılanmıştır.
Bu bağlamda, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, adalarımızın işgalinden birinci derecede sorumlu olan Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş, Binali Yıldırım, İsmet Yılmaz, Fikri Işık, Nurettin Canikli, Hulusi Akar, Yaşar Güler, Mevlüt Çavuşoğlu, Hakan Fidan, Fuat Oktay, Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya’nın hakkında Ankara, İzmir, Aydın ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılıklarınca TCK 302 ve TCK 309’dan soruşturma açılmasında ve İlk Derece Mahkemesi’nde yargılanmalarında yasal ve anayasal engel yoktur.
LOZAN ANTLAŞMASI’NA, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VE 86 MİLYONLUK TÜRK MİLLETİNİN EGEMENLİK HAKLARINA SAHİP ÇIKANLAR
KUTLU Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU, Emekli Tümamiral Mücahit ŞİŞLİOĞLU, Emekli Büyükelçi Onur ÖYMEN, Ali KURUMAHMUT, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal ZEYBEK, Emin VAROL, Kaptan Mustafa ŞENTÜRK, Günay TIKKIN, Saygı ÖZTÜRK, Ahmet TAKAN, Arslan BULUT, Rahmi TURAN, Özlem GÜRSES, Ümit ÖZDAĞ, Yaşar ANTER, Sabahattin ÖNKİBAR, Fatih ERBOZ, Şaban SEVİNÇ, Vedat YENERER, Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN, Haluk DURAL, Avukat Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU, Avukat Tacettin ÇOLAK, Halkın Kurtuluş Partisi, Zahide UÇAR, Suay KARAMAN, Gülgün FEYMAN, Levent YILDIZ, Yılmaz ÖZDİL, Soner YALÇIN, Orhan UĞUROĞLU, Eski Sağlık ve Devlet Bakanı Rifat SERDAROĞLU, Eski İçişleri Bakanı Sadettin TANTAN, Emekli Hava Pilot Korgeneral Erdoğan KARAKUŞ, Metalürji Yüksek Mühendisi Danyal HERGÜNSEL, Nazif OKUMUŞ, Salim ŞEN, Erol MÜTERCİMLER, Sevgi ERENEROL, Emekli Tuğamiral Türker ERTÜRK, Prof. Dr. Mithat BAYDUR, Hüsnü BOZKURT, Bağdat Caddesi Forumu,
Sözcü Gazetesi, Yeniçağ Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, KRT, Kanal B, Halk TV, Sözcü TV, Oda TV, T24 ve Anka Haber Ajansı’na, Lozan Antlaşması’na, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve 86 milyonluk Türk Milleti’nin egemenlik haklarına sahip çıktıkları için, Yunanistan’ın işgal ettiği 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı konusunda toplumsal farkındalık yarattıkları için çok teşekkür ederim. VATAN SAHİPSİZ DEĞİLDİR !…
Azim ve Karar, 2 Kasım 2024