AKLINI KULLANMAYAN YASINI TUTAR
Ceyhun Balcı
Yas da yozlaştırıldı, sıradanlaştırıldı. Kişisel düzeydeki yas adı üstünde kişinin sorunudur. Ölümden sonra sevinç ve coşku olgun ve sağduyulu insana yakışmaz. Ama, hiç kimse benimsemediği biri için yas tutmaya zorlanamaz.
Devletin yas kararı alması bambaşka bir şeydir.
Ölçülerek, biçilerek ve özenle değerlendirilerek alınmalıdır böylesi bir karar.
Kararı alanların devletin kurucu ilkelerini mutlaka göz önüne almış olmaları gerekir.
Siyasal islâmın iktidarında Türkiye Cumhuriyeti’nin bu bağlamda özensiz olduğu kesindir. Yanımızda, yöremize ne kadar şeyh, kral vb varsa onlar için kullanılmıştır yas kurumu.
Dindeşlik biricik ölçüt gibi görünmektedir.
Olimpiyat yılında 72 Münih’i anımsayalım.
Münih olimpiyat köyüne silahlı olarak giren Filistinli militanlar 11 İsrailliyi öldürerek olimpiyatlara kan sıçratmışlardır.
Filistin, davasında haklıdır kuşkusuz.
Ama, Münih’te savunmasız İsraillilere yapılan da dört dörtlük terör eylemidir.
Bu eylemi yapanlara sorulmuşsa eğer 1967 savaşının öcünü aldıklarını söylemiş olabilirler. Koskoca savaşın öcü savunmasız insanları öldürerek alınabilir mi?
Bir dönem uçak kaçırma, bombalama ve pusuyla insan öldürme şeklinde kendisini gösteren eylemler dizisi Filistin davasının çözümünde önemli araç olarak görüldü. Soğuk savaş koşullarında benim terörüm, senin terörün ayrımı güçlüydü. Dolayısı ile yapanın yanına kazanç kalmaktaydı yaptığı.
İzleyen yıllarda Batı emperyalizmi sosyalist blokla baş etmenin yolu olarak “yeşil kuşak” kavramını geliştrdi. Meydan tümüyle dinciliğe kaldı. Başka deyişle akıldan tümüyle kopuldu.
Elde kutsal kitapla saldırıya geçenler kendilerini var eden efendilerine eşsiz hizmetler sundular. Şiddet arayan emperyalizm aradığını kurdurduğu bu örgütler aracılığıyla ürettirmiş oldu.
Gelelim 2023’e.
Geçen Ekim ayının başında Gazze’de yönetime egemen olan Hamas Aksa Tufanı saldırısıyla Pirus zaferi kazandı.
Yine pusu, yine savunmasız insanlar ve yine terör!
Filistin’i haritadan silmek için fırsat kollayan İsrail devletinin bu saldırıyı görmezden geldiği ve belki de gerçekleşmesine göz yumduğu da olasılıkla doğrudur. Büyük amaca giden yolda birkaç yüz İsraillinin yaşamdan kopmasının terör devleti İsrail için en küçük önemi olamazdı. Tuzağa düşen daha doğrusu efendisinin yardımına koşan Hamas bir kez daha sahnedeydi.
Gelinen noktada Pirus zaferiyle başlayan sürecin Gazze’den silinmeye vardığı görülüyor.
Haklı olmak yetmez.
Haklı ve sonuç alıcı yöntemler kullanmak gerekir.
Filistinlilerin terör üzerinden sonuca erişme üstelemesi Einstein’ın “Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekleme” tanımlamasını çağrıştırır çoğu kimseye.
İçinde bulunulan koşullarda Filistinlilerin haklı davalarını sonuca eriştirmede simetrik ya da asimetrik silahlı savaşımın en küçük anlamı olmadığı açıktır. Savaşları dün olduğu gibi bugün de teknolojisi üstün olanlar kazanır.
Filistin çaresiz midir?
Elbette hayır!
Milli mücadelemizi anımsayalım.
Bizim teknolojimiz düşmanınkinden üstün müydü?
Üstün olmadığı için uzunca bir hazırlık süreci geçirdik.
Bu arada, savaşın hemen başında düşman eksilttik. İtalya savaş dışında kaldı.
İlerleyen zamanda Fransa’yı da düşman olmaktan çıkarttık. Hatta, onlardan kalan silahlara sahip olduk.
Özetle, teknolojimiz yoktu.
Bu durumda yapılması gereken aklımızı kullanmaktı.
Onu kullanarak ülkemizi kurtardık, Cumhuriyeti kurduk, devrimleri yaşama geçirdik.
Teknolojiniz yetersizse aklınızı kullanmalısınız!
Filistin sorununun çözümü için çaba gösterdiği sanılan örgütler sorunu çözmek şöyle dursun, derinleştirdiler. İlerleyen yıllarda koşulların Filistin halkı için giderek daha da kötüleştiği görüldü.
Her geçen gün dünü arattı!
Emperyalizm gerçeğini göz ardı eden çağdışı anlayış kutsal kitap aracılığıyla ölmeye can atan bolca fedai üretse de çözümden uzak kaldı.
Bu yolda yüründükçe akıldan uzak kalınacak.
Belli ki yas tutulması sürdürülecek.
Dünyanın ağırlık merkezinin değiştiğini fark edemeyecek denli yetersiz ve akılsızdır sözde Filistin davasının peşindekiler. Bu akılsızlığa son vermedikleri sürece yenilmeyi sürdüreceklerini öngörmek zor değil.
Aklını kullanmayanların yasını tutmak içime sinmiyor.
Akılsızların yasını tutmayı da akılsızlara bırakmak en iyisi.
Azim ve Karar, 05.08.2024