ACI
Zahide Uçar
Söz biter bazen,
İnsanlık onuru ayaklar altında çiğnenirken
Oyunda-oynaşta olanları izlersin kanayan yüreğinle…
Susarsın ateşler içinde yanarken,
Çığlığını duyacak kulak bulamazsın
Susarsın!..
*** ***
İhanetin yedi kollu şamdanından çıkan okla vurulursun,
Kurt postunda çakalların,
Uluma sesleri tırmalar beynini
Yorulursun!
Yürürsün, yürürsün…
Cam kırıkları dolar ayaklarına,
Kan kırmızısına boyanırsın…
Tarla ağlar, ekine hasret, tohuma hasret…
Toprak susar, çatlak dudaklarıyla yalvarır bulutlara…
Bulut utanır zehirli damlacıkları toprağa damlatmaya…
Ormanlar katledilirken, yanarken…
Uğultuyla çıkan ağıdını duyarsın…
Bir kuş çırpınır içinde,
Kanatların parçalanır, uçamazsın!
Aç bir çocuk çığlığı…
Ok olup saplanır yüreğime…
Toklar tepinir bir yoksulun cesedinin üzerinde…
Susarım sağırlar ve dilsizler beldesinde…
Kelimeler düğüm düğüm,
Bir yumru olup kalır boğazımda…
Neredeyim, hangi cehennem çukurunda?
Şeytanlar dans ediyor canlı ölülerin mezarında…
Bir gürültü kirliliği sarar çevreni
Kötülük kutsanır
İhanet alkışlanır
Korkaklar sindikleri köşelerinde fısıldaşır…
Akıl firarda
Bilgi sürgünde
Onur karaborsa…
İnsanlık iflasta…
Apaçık olanı yaz diyorlar…
Apaçık olanı bilmiyoruz demek için…
Bilirse sorumluluk yüklenecek üzerine…
Bilmekten kaçıyor…
Kaçtığı gerçeğin hamallığını yapıyor…
Gerçek apaçık karşıda…
Gözlerini kapatıyor görmemek için…
Bir çocuk ağlıyor çığlık çığlığa,
Melekler ağlıyor masumların adına…
Evi yıkılıyor başına,
Görmüyor, duymuyor, konuşmuyor…
Reşit olamamış bir toplumda
Kötülük hükümranlığını ilan ediyor.
Azim ve Karar, 27.11.2024