23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Zahide Uçar
23 Nisan 1920, Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Türk Milletine verildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gündür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu mutlu günü çocuklara armağan etti. Dünyada bir lider ilk defa çocuklara bir bayram armağan etti. Çünkü çocuklar bir milletin geleceğidir!
Çocuklarını sağlıklı bir ruh haliyle yetiştiremeyen milletler, geleceğini yok eder!
Cihan DURA Hocamızın ATANAME(2019) adlı kitabında 23 Nisan Çocuk Bayramını şöyle anlatıyor;
“Atatürk diyor ki,
Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Çocuklarımızı düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı duymaya alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışmalıyız. Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır. Çocuklarla yakından ilgilenmeliyiz. Yoksul çocuklara, Sığırtmaç Mustafa’lara, Sabiha’lara sahip çıkmalı; kanat germeli, yetişmelerine destek olmalıyız. Unutmayın ki, vatanı korumak çocukları korumakla başlar. Bir çocuğu kurtarmak için bile bütün çocukları kurtarmak gerekir.
Ve siz küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler her biriniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir ikbalisiniz. Ülkeyi asıl ışığa boğacak olan, sizsiniz. Arkadaşlarımla birlikte biz ne yaptıysak, sizler için yaptık. Sizin mutluluğunuz, onurunuz için yaptık. Başınız dik gezin, kimsenin kulu kölesi olmayın diye yaptık. Bir daha bu acı günleri yaşamayın diye yaptık. Ödülümüz sizin temiz, güzel sevginizdir. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz, kızlarım, çocuklarım!
Kaynak: ATANAME (2019)”
Ve günümüzde tarikat ve cemaat yurtlarına terk edilen, tecavüze uğrayan, istismar edilen, şiddet gören çocuklarımız… Tecavüze uğrayan çocuklarımız için “bir defa olmuş” diyebilen kadın bir bakan… Vakıf yurtlarında tecavüze uğrayan çocuklarımızın araştırılması için muhalefetin verdiği önergeyi reddeden iktidar vekilleri ve reddettikten sonra utanmadan birbirlerine sarılan kadın-erkek vekiller…
Ülkemizi, çocuklarımızı bu karanlık zihniyetten kurtarmak Türk Milletinin boynuna borçtur.
Ben bu bayramı kutlayamıyorum. 1920 yılında kurulan TBMM artık yok! O mecliste sadece 600 konu mankeni işlevsiz vekil var.
TBMM artık kayıtsız şartsız milletin değildir. Dayatılan vekillerin kerhen oylarla oyun oynasınlar diye gönderildiği “Meclis Tiyatrosudur!”
Bu bayramı kutlayamayacağım! Çünkü yüzüm yok! İlk önce İlk TBMM Kurucusu sevgili Ata’mıza ve arkadaşlarına karşı suçluyum. Emanetini koruyamadık.
Yurtlarda tecavüze uğrayan, bedeni ve ruhu katledilen çocuklarımıza karşı mahcubum!
Hırsızları-arsızları-yağmacıları engelleyemediğimiz için yırtık ayakkabı ve boş beslenme çantasıyla okula gitmeye çalışan çocuklarımıza karşı mahcubum!
Hayalleri çalınan, bütün hayali akşam yemek yiyebilmek olan çocuklarımıza karşı mahcubum!
Çocuklara tecavüzün, sapkınlığın “çocuk gelin” gibi iğrenç bir mazerete sığdırılmasını durduramadığımız için mahcubum!
Çocuklarımıza hayallerini geri vermek gibi bir borcumuz var!
Bütün mücadelemiz bu olmalıdır!
Sevgili BALALAR, sizlere Ata’mızın armağan ettiği mutlu bayramınızı geri veremezsek, bu topraklar “TÜRK MİLLETİNE HARAM OLSUN!”
Azim ve Karar, 23 Nisan 2022